Gündem ‘Sanık polisin atışı kurallara uygun değil

‘Sanık polisin atışı kurallara uygun değil

20.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hatay’da Gezi Parkı olayları sürecinde zırhlı polis aracından atılan gaz fişeğiyle Abdullah Cömert’in ölümüne neden olduğu iddia edilen 30 yaşındaki polis memuru A.K.’nin Balıkesir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamasına devam edildi

‘Sanık polisin atışı  kurallara uygun değil

Abdullah Cömert’in babası Edip Cömert, annesi Hatice Cömert ve ağabeyi Adnan Cömert de duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi. Adnan Cömert, karar beklediklerini söyleyip, ‘Üç yıl oldu. Artık bir karar çıksın. Bu yaşlı kadın bin 300 kilometre gidip geliyor. Vicdan yok mu bu mahkemede? Adalet sarayında hiç mi adalet olmayacak” dedi. Acılı anne Hatice Cömert ise “Adalet için geldik. Ama adalet yok. İnşallah bugün karar çıkar’ diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan sanık polis 30 yaşındaki A.K., duruşmaya katılmadı. Önceki duruşmalarda Mersin Adliyesi’nde hazır bulunan ve Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle duruşmaya katılan A.K.’nin, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne geçici görevli gönderildiği bu nedenle bu celseye katılmadığı belirtildi.
Cömert ailesinin avukatları duruşmada, esasa ilişkin mütalaalarını sundu. Avukat Hatice Can, sanık polisin kalabalık dağıldıktan sonra ara sokaktaki Abdullah Cömert’i hedef alarak atış yaptığını, Akrep aracı içindeki konuşma ve küfürlerin de polisin göstericilere husumet beslediğini gösterdiğini öne sürdü. Can, sanık polisin tutuklanarak kasten öldürmek suçundan yargılanarak cezalandırılması gerektiğini savundu.

‘En az 20 yıl istemi’
Savcı Özen, sanık polisin 35 metreden kurallara uymadan yaptığı atış sonrası ölümün meydana geldiğini, sanığın bu atışın ölümle sonuçlanabileceğini bilmesine rağmen kayıtsız kalarak atışı yaptığını belirtti. Bu nedenle ölüm olayında “olası kastla” hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini bildirdi. Bu maddeye göre, sanık polis en az 20, en çok 25 yıl ceza alabilecek.

Haberin Devamı

Duruşma 14 Mart’a ertelendi
Sanık avukatı İbrahim Uzun, Adli Tıp raporunun otopside çekilen fotoğraflara dayandığını, yine delil olarak sunulan ses kayıtlarının ve küfürlerin kime ait olduğunu belli olmadığını savunarak ‘Dr. Silier’in hazırladığı raporun bilimselliği de tartışılır’ dedi. Uzun, ek savunma için süre istedi.
Mahkeme heyeti de bu isteği göze alarak, duruşmayı 14 Mart Pazartesi gününe erteledi.