Gündem TBMM Başkanı Şentop'tan Erdoğan'ın adaylığıyla ilgili açıklama

TBMM Başkanı Şentop'tan Erdoğan'ın adaylığıyla ilgili açıklama

28.03.2023 - 14:10 | Son Güncellenme:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığıyla ilgili, "Bu tartışmaları öngörerek kanuna ek hüküm koyduk. Hukuki tartışma şeklinde makale yazdım bu konuda. Bu karar yürürlüğe girdikten sonra uygulanacağını söyledik. Bu tartışma hukuki değil siyasidir." dedi.

Meclis Başkanı Şentop, TBMM'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mayıs seçimlerinde yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasına yönelik tartışmalarla ilgili, "Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yapılan itiraz başvuruları gayet normaldir. Bu bir rutindir, herhangi bir kişi de bunu yapabilir. YSK, zaten bir ön önceleme yapıp geçici aday listesi ilan etti. Değerlendirip kararını verecektir" dedi.

Haberin Devamı

'SİYASİ TARTIŞMADIR'

Daha önce de bu konuyla ilgili konuştuğunu hatırlatan Şentop, bu konuşmaları da Meclis Başkanı sıfatıyla değil, Anayasa Komisyonu'nun o dönemki başkanı olarak yaptığını kaydeden Şentop, "2017 yılının ocak ayında bu görüşmeler yapılmış. Ve orada bunu öngörerek, açıkça bir paragrafı da bu komisyon raporuna koymuşuz. Demişiz ki; 'Bu kanun yürürlüğe girdikten sonraki olaylara uygulanacaktır. Önceki dönemde cumhurbaşkanı seçilenlerin bu kanun kapsamında yeniden 2 defa seçilme hakkı olacaktır' diye de bir hükmü koymuşuz; daha bu tartışmaların esamesi okunmazken. Ben hukukçu olarak bu konuda 2 makale yazdım. Bir tanesi 40 sayfalık, birisi de 60 sayfa civarında bir makale. Kamuoyundaki bütün tartışmaları gözden geçirerek ve onların nerelerde yanlışlar yaptığını bizzat tespit ederek, göstererek bir hukuki tartışma şeklinde makale yazdım. Toplam 100 sayfalık bir şekilde tartıştık. Dolayısıyla bu tartışma bir siyasi tartışmadır, hukuki bir tartışma değildir" diye konuştu.

Haberin Devamı

'14 MAYIS'TA 2'NCİ SEÇİM YAPILACAK'

Hukuken de bu konuya bir açıklık getirmek istediğini vurgulayan Şentop, "Anayasa'nın 101'inci maddesi, yani bir kişinin en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçileceği ifadesi hükmünün bulunduğu madde; 30 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hukukta kural şudur; bir kanun hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanır. Önceki olaylara uygulanmaz. Ve 30 Nisan 2018'den sonra Türkiye'de 1 defa cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştır. Ve sayın Cumhurbaşkanımız 1 defa aday olmuş ve seçilmiştir. 14 Mayıs 2023'te yapılacak olan seçim, 30 Nisan 2018'den sonraki ikinci seçimdir. Dolayısıyla ikinci defa adaylığı ve seçimi söz konusudur. Bu konuda hukuken hiçbir sorun yok. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ikinci defa adaylığı söz konusudur. Çünkü iki defa adaylık hakkı veren 101'inci madde, 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girmiştir. O tarihten sonraki ikinci seçimi yaşayacağız" ifadelerini kullandı. 

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK'TEN 'ADAYLIK' AÇIKLAMASI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, ''Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hiçbir engel yoktur. Cumhurbaşkanımızın bu seçimlerde yeniden aday olduğunu aylar öncesinden açıklamıştık. Nitekim usulüne uygun şekilde adaylık başvurusu yapılmıştır'' dedi.

Haberin Devamı

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin tartışmalarla ilgili Twitter hesabından açıklama yaptı. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olduğunu hatırlatarak, "Bu adaylığa karşı bazı partilerin YSK'ya itiraz ettiği basına yansıdı. Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hiçbir engel yoktur. Cumhurbaşkanımızın bu seçimlerde yeniden aday olduğunu aylar öncesinden açıklamıştık. Nitekim usulüne uygun şekilde adaylık başvurusu yapılmıştır. Cumhurbaşkanımız milletimizin iradesine sımsıkı bağlılıkla sürdürdüğü siyasi hayatına, demokrasinin ve sandığın gücüne inanarak devam etmektedir" dedi.

'KİMSE DEMOKRASİ SANDIĞINA İPOTEK KOYAMAZ'

Erdoğan'ın adaylığı konusunda üretilmeye çalışılan sözde tartışmanın hukuki olmadığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

"Bu sözde tartışma, hukuk dışı yollarla siyasete yön vermeye çalışan kötü alışkanlıkların depreştiğini göstermektedir. Daha önce de ifade etmiştik: Bu tür söylemler, siyaseti kurgulamaya çalışan masaların gizli ortağının 'Sabih Kanadoğlu zihniyeti' olduğunu ve bu tartışmaların vesayet zihniyetinden beslendiğini ortaya koymaktadır. Türkiye, demokratik süreçlere yalnızca aziz milletimizin yön verdiği bir noktaya gelmiştir. Geçmişin vesayet zihniyetinden ilham alan girişimlerin bu gerçeği gölgelemesi mümkün değildir. Sözün özü; milletimizin sahip olduğu demokrasi sandığına hiç kimse ipotek koyamaz. Demokratik seçimlerle milletin adayıyla yarışmaktan korkan çevreler, Cumhurbaşkanımızın önüne siyasi hayatı boyunca çeşitli engeller çıkardılar. Bu yaklaşım, Cumhurbaşkanımızla demokrasi meydanında yarışmaktan korktuklarının itirafı olmaktan başka işe yaramadı. Söz ve karar milletindir. Milletimiz, siyasi pazarlıklar yoluyla ülkemizin geleceğine dair kumar oynamak isteyenlere sandıkta bir kez daha demokrasi dersi verecektir.''