Oynatma Listesi
HABERLER

1 hafta için geldiler, 3 yıldır köydeler! '2500 TL'den başlıyor'

Pelin Şahin (30) ve annesi İkra Sultan Samut (49), önce Almanya’dan Ankara’ya, oradan da 3 sene önce Muğla Köyceğiz’e göç eden bir anne-kız. 1 haftalığına geldikleri Köyceğiz’de 3 yıldır yaşayan aile, köyde yaşam koşullarının değiştiğini söyleyerek gelecek onlara tavsiyelerde bulundu.

Pelin Şahin (30) ve annesi İkra Sultan Samut (49), önce Almanya’dan Ankara’ya, oradan da 3 sene önce Muğla Köyceğiz’e göç eden bir anne-kız.  

1 haftalığına geldikleri Köyceğiz’de 3 yıldır yaşayan aile, köyde yaşam koşullarının değiştiğini söyleyerek gelecek onlara tavsiyelerde bulundu. 

Hacettepe Üniversitesi kimya bölümünden mezun olan Pelin Şahin, 7 yaşında Almanya'dan Ankara'ya, 3 yıl önce de annesiyle birlikte hızlı bir karar alarak Muğla Köyceğiz'e taşındı.  

 

Annesinin her zaman denize yakın olma isteği olduğunu ama hep bahaneler ürettiğini dile getiren Pelin Şahin, mezuniyetine az bir zaman kala annesine artık bahane kabul etmediğini söyledi ve ani bir kararla sadece 1 haftalığına Köyceğiz'e geldiler.  

 

Daha önce Köyceğiz ile herhangi bir ilgileri olmayan aile, bir haftalığına ev kiraladıkları yerde 3 yıldır yaşıyor. 30 yıllık 2 odalı ve bahçeli bir köy evinde yaşayan anne-kız, 3 sene önce evlerini 700 TL'ye kiraladı.  

 

Şimdilerde eşyasız köy evlerinin 2 bin 500 ila 3 bin TL, yapılı, eşyalı müstakil evlerin ise 5 bin ila 8 bin TL arasında kiraya verildiğini dile getiren anne-kız, günlük kiralık veya haftalık kiralık seçeneklerinin daha çok tercih edildiğini söyledi.  

 

Aile yaz mevsiminde köy evlerinin günlük 500-600 TL'den kiraya verildiği ve boş ev bulunamadığı bilgisini de paylaştı. 

 

Komşularıyla aile gibi olduklarını söyleyen Pelin Şahin, “Çok sıcakkanlı, temiz yürekli, güler yüzlü insanlar ile bir arada olmak büyük lütuf.  

 

Belki anne - kız olarak köye göç etmenin vermiş olduğu ayrıcalıklı bir destek veriyor da olabilirler. Şehir hayatında genelde komşuluk ilişkileri bu şekilde olmuyor. İnsanlar birbirine selam vermekten çekiniyorlar.  

Mutsuzluk, geçim sıkıntısı, kalabalığın vermiş olduğu yorgunluk, trafik, stres derken insanlar kendi yaşam mücadelesinde boğuluyor diye düşünüyorum" dedi. 

 

Köydeki hayatın kendisine göre oldukça düzenli ve sakin olduğuna değinen Pelin Şahin, “Güne horozların ötüşü, kuşların cıvıldaşmalarıyla uyanmak paha biçilemez.  

 

Mis gibi tertemiz havasında bisiklet sürmek çok sevdiklerim arasında. İnekler, tavuklar, ördekler, kazlar, kediler, köpekler hepsi bir arada” deyip ekledi: 

 

"Doğal ve sağlıklı beslenme diyorlar ama gözlemlediğim kadarıyla çok da sağlıklı olmuyor. Hayvan yemlerinde, ağaçların böceklenmemesi için bolca kimyasal içeren ilaçları kullanan birçok köylü ve çiftçi var.  

Geçim genelde tarım ve hayvancılık. Narenciye başlıca geçim kaynağı. Portakal, limon, mandalina, nar ağaçları bolca yetiştiriliyor. Seracılık, arıcılık ve emlak işleri oldukça sık yapılıyor.   

 

Merkeze yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yaşıyoruz. Köy meydanında temel ihtiyaçların hepsi karşılanabiliyor." 

 

Köyde kiraların 2 bin 500 TL’den başladığının altını çizen Pelin Şahin, “Elektrik, su, telefon, internet faturaları, ulaşım, gıda derken asgari ücret ile geçinmek zor gibi.  

 

Kışın soba ile ısınıyoruz. Orta kalite bir torba kömür fiyatı geçen kış 60 lira idi. Bir torba kömür en fazla 2-3 gün gidiyor. Tabii ki odun da alıyoruz” sözleriyle yapılan masraflara da değindi. 

 

Köyde yaşamının sanıldığı kadar kolay olmadığını, sosyalliğe ve kolaylığa alışmış olan şehir insanı için köy yaşantısının zorlu ve fazla sakin gelebileceğine dikkat çeken Pelin Şahin, “Çevremde bunu yaşayan insanlar oldu. Ayrıca kış mevsiminde burası çok yağış alıyor ve 2-3 ay ciddi soğuk ve ayaz oluyor.  

Sanıldığı gibi kışın Muğla ılık değil. Soba ile ısınmanın zorlukları da var. Günde iki kez sobayı doldur boşalt yaptığımız oluyor. Bazen tütüyor. Sobaya uzak olan odalar ve banyo soğuk oluyor” diyerek şunları söyledi: 

"İnternetten çalışanlar için kargo sıkıntısı da var. Köy olduğu için adrese teslimat yapılmıyor. Köy meydanında bazı noktalara bırakılıyor.  

 

İnternet çoğu zaman çekmiyor. Temmuz ve ağustos aylarında inanılmaz bunaltıcı sıcaklar oluyor.  

 

Ortalama 40 derece sıcaklarda minibüsü birkaç dakika ile kaçırmayı tarif edemem. Ancak yine de hiç pişmanlığım olmadı, ben köy hayatını seviyorum." 

 

Yine de köy hayatının herkese göre olmadığını aktaran Pelin Şahin, geri dönen aileler tanıdıklarını söyledi. Şahin, “Ankara’dan, İstanbul’dan buralara tamamen göç etmeyi planlayıp, birkaç ay sonra 'bana göre değilmiş' deyip geri dönen birçok aile tanıdık.  

 

Yalnızlığı ve sakinliği sevmeyenlere, kolaylığa alışmış insanlara göre olmadığını düşünüyorum. Sıcakla arası iyi olmayanlar için yaylalardaki evlere bakmalarını önerebilirim.  

 

İnternet üzerinden çalışanlara internetin az çekme ihtimalini ve kargo problemlerini de göze almalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca ulaşım da çok önemli” ifadelerini kullandı. 

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER