Bakan Soylu'dan ağır hasarlı ve yıkılacak binalarla ilgili uyarı!

Ağır hasarlı ve yıkılacak binalarda kesinlikle eşya alınmaması gerektiğini söyleyen Soylu, artçıların devam ettiğini ve bu binaların yanından dahi geçilmemesi gerektiğinin uyarısında bulundu.

Bakan Soylu: Bizim temel mantığımız şudur; Burada çok büyük bir afet oldu. Burada hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak, destek olabileceğimiz şartları değerlendireceğiz.

Bakan Kurum: Tüm Türkiye'mizin başı sağolsun. Bugün depremin 19. günündeyiz. Çalışmalarımızı düzenli, dikkatli bir şekilde yapmaya gayret gösteriyoruz. Önceki gün yine Adıyaman'ımızda hem yerleşik yerler, hem konteyner kentlerin kurulumu için bir aradaydık. Bugün de Malatya'da bir aradayız. Yeni kararlarımızı istişare ettik. Alınması gereken kararları şehrin tüm bileşenleriyle, buradaki demografik yapı neyse hepsini içine alacak çalışmalarımıza başlıyoruz. İnşallah hep birlikte yeni Malatya'yı, yeni Doğanşehir'i yeni Akçadağ'ı inşa edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onların talimatlarıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Söz verdiğimiz gibi yine burada konutlarımızı 1 yıl içerisinde etap etap teslim edeceğimizi yine burada belirtmek isterim.

Bugüne kadar 1 milyon 316 bin binamızın incelenmesi tamamlanmıştır. Malatya nezdine baktığımızda yüzde 80 seviyesine gelmiştir. 173 bin binanın ağır hasarlı olduğunu veya yıkılacak olduğunun tespitini yaptık. İki deprem yaşadık. Malatya'lı kardeşlerimiz ilk depremde evlerini terk ettiler. İkinci depreme de dışarıda yakalandılar. Biz bu kapsamda Cumhuriyet tarihini en büyük afet konum seferberliğini yürütüyoruz. Amacımız, alanımız ilk alanda rezerv alanlarda başlamak. Şehrin merkezlerinde master planlar hazırlıyoruz. Gerekli imar düzenlemesini de bu çerçevede yapacağız. Esnaflarımız için de geçici iş yerlerini AFAD kontrolünde yapmaya başlıyoruz. Bu ticari ünitelerin yapımına da inşallah başlayacağız. Malatya'mızda 500 konutumuzu belirlediğimiz Gelincik Tepesi'ne yaptık. Çalışmalara başladık. Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek, altında dükkan olmayacak.