Galatasaray-Fenerbahçe derbisi pazar günü oynanacak. Yani Türkiye’de yine futbol bayramı yaşanacak. Herkes heyecanlı. Ama şeytanın avukatları yine sahnede. Hakem Cüneyt Çakır olursa Galatasaray kazanırmış, Fırat Aydınus olursa Fenerbahçe galip gelirmiş. Sarı-lacivertliler Çakır’ı istememiş, Aydınus’u istemiş. Bu emirlere yukarısı karar veriyormuş.
Önce şunu soruyorum: Bu yukarısı dedikleri kim? Madem bir palavra atıyorsunuz arkasında delikanlı gibi durun. Cüneyt Çakır Türkiye’nin gözbebeği. Avrupa’da yönettiği maçlarda UEFA kendisine güveniyor ama Türkiye’de kazayla bir hata yaptığı zaman çamura batırılıp çıkarılıyor. Dünyada hata yapmayan hakem var mı? Futbol hatalar oyunu. Ama yönetici hata yapar, teknik direktör hata yapar, futbolcu hata yapar bunlardan kimse bahsetmez. Tek suçlu hakemdir. Bu yıllardan beri böyle.
Fırat Aydınus aslan gibi hakem. Son zamanlardaki en formda, en az hata yapanların başında. Toplumsal infial mi yaratacak? Geçiniz bunları! Hakemler hata yapacak, bunun çaresi yok. Ama ne olursa olsun bilerek hatayı hiçbiri yapmaz. Onlar şerefli, namuslu insanlardır. Fenerbahçe ne kadar kötü olursa olsun, Galatasaray ne kadar iyi olursa olsun derbinin skorunu hiç kimse bilemez. Bunun tılsımı burada. Bunun için büyük maç diyoruz.
Evet Galatasaray’a baktığımızda erken form tutmuş. Bütün transferler cuk oturmuş. Olağanüstü mücadele ediyorlar. Bitiş düdüğüne kadar maça asılıyorlar. Futbolu erkekçe oynamaya çalışıyorlar. Gomis penaltı almak için kandırmaca yapıp, kendini sahteden yere atmıyor. Kendi seyircisi önünde tabii ki Galatasaray favori. Ama unutmayın Fenerbahçe de çıkış yakalayan bir takım. Malatyaspor karşısındaki istekleri, arzuları en üst seviyedeydi.
Ozan, Giuliano, Soldado toparlanmışlar. Futbolu hızlı oynamaya başlamışlar. Harika bir maç olacak. Üstüne basa basa söylüyorum. Biz maçtan sonra hakem hatalarını konuşmayacağız. Kazanan takımı kutlayacağız. Cüneyt Çakır maçı kalitesine yakışır biçimde yönetecek.
Futbolumuzu kötülemeyelim
Son 15 yılın en seyredilebilir, kaliteli ligi oynanıyor. En defansif teknik adamlar bile hücum futbolu oynatıyor. Başakşehir, Göztepe, Akhisar, Alanyaspor, Kayserispor, Bursaspor, Karabükspor hatta Avrupa’da destan yazan Beşiktaş’ı bile yenen Gençlerbirliği iyi futbol oynuyor, heyecan veriyor. Bu takımların hangisinin maçını seyredersen seyret sıkılmıyorsun, keyif alıyorsun. Bunun tadını neden çıkarmıyoruz?
Futbolumuzu resmen mahvetmeye uğraşıyoruz. Oysa sahada harika mücadele var, harika futbol oynanıyor. Konya gibi zor bir deplasmandan Galatasaray galip gelip dönmüş. Koca hafta herkes Özgür Yankaya ilk goldeki 20 santimlik ofsaytı neden görmemiş buna takılmış. Sarı-kırmızılıların yaptığı mücadele, Gomis’in olağanüstü futbolu, daha da ötesi verilmeyen penaltısı hiç konuşulmadı.
Beşiktaş, Gençlerbirliği’ne yenilmiş. Yenilemez mi yani! Yorumlara bakıyorum, ‘Bu Beşiktaş’tan hiçbir şey olmaz’ deniyor. Üç gün sonra Monaco’da siyah-beyazlılar destan yazıyor. Gözünüzü seveyim, yapmayın. Futbolumuzun çıtası yabancı futbolcular sayesinde yükseldi. Gelin bunun tadını çıkartalım.
Lig bitmez
Galatasaray, Fenerbahçe’yi yenerse lig bitermiş! Bu sene şampiyon sarı-kırmızılılar olurmuş. Bir senaryo da bu. Birincisi, Cim-Bom hak ediyorsa, iyi futbol oynuyorsa, şampiyon olsun kime ne? Bundan keyif almak lazım. İkincisi, Lucescu Beşiktaş’ın hocasıydı, ilk yarıyı 8 puan önde kapadılar. O sezon Fenerbahçe o farkı kapayıp şampiyon oldu. Bazı insanlarda bir korku var.
Galatasaray neden böyle iyi gidiyor, puan farkını açıyor, korkunç rahatsızlık duyuyorlar. Böyle bir şey olabilir mi futbolda? İyi transferler yaptıysa, futbolcular ayrı bir ruhla oynuyorlarsa, yenilgiyi kabul etmiyorlarsa ve hakem hatası olmadan maçlarını kazanıyorsa suç mu işliyorlar? Allah aşkına bırakalım böyle şeyleri.
