Pazar İlişkilerin 120 yıllık sırrı

İlişkilerin 120 yıllık sırrı

10.09.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

Zıt kişilikler birbirlerini çeker miti yıkılıyor. 1903 yılından bu yana yapılan çalışmalara dayanan, milyonlarca ilişkinin çözümlendiği kapsamlı araştırma, beraberlik yaşadığımız kişilerle ortak özellikleri taşıdığımızı gösteriyor.

İlişkilerin 120 yıllık sırrı

Ege Doğaç Erdoğan - Hayatınızdaki kişi “biz ayrı dünyaların insanlarıyız” diyerek sizden ayrıldı mı? Bilimsel olarak muhtemelen haklı. Nature Human Behaviour dergisinde Colorado Boulder Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Tanya Horwitz’in yayınlanan araştırması tam da bu konuyu işliyor. Araştırmaya göre, beraber olduğumuz kişilerle yüzde 82-89 arasında benzer özelliklere sahibiz; kayda değer farklılıkların oranı ise sadece yüzde 3. Zıtlar birbirini çeker mitini de bir anlamda çürüten bu çalışma, ilgi çekici veriler sunuyor. Araştırma, 1903 yılına kadar uzanan 200’e yakın geçmiş çalışmalara dayanıyor. Bu milyonlarca ilişkinin analiz edilmesi anlamına geliyor. Elde edilen verilerden yola çıkarak gelecekte hem genetik hem de sosyoekonomik olarak nasıl bir toplumsal yapının bizi beklediği hakkında fikir yürütmek de mümkün.

Haberin Devamı

Araştırma sonuçlarına göre, ilişkilerde benzer hayat görüşü, siyasi eğilim, eğitim seviyesi gibi özellikler önem taşıyor. Ayrıca ilişki öncesi geçmiş deneyimler de genellikle çok farklı değil. Daha önce yaşanan ilişki sayısı, uzunluğu gibi faktörler, mutlu çiftlerde aşağı yukarı aynı. Aynı alışkanlıklara sahip kişilerin beraber olması daha olası bir durum olarak ortaya çıkıyor.

Fakir ve gururlu genç ile fabrikatör kızı

The Guardian Bilim Editörü Ian Sample, konuyla ilgili kaleme aldığı yazıda, aynı ortamlarda bulunup aynı hayat tarzına sahip olan insanların ilişkide birbirilerini tercih etmesinin hiç şaşırtıcı olmadığına işaret ediyor. Şöyle düşünün dünyada 8 milyar civarında insan yaşıyor. Yarısı ilgi duyduğunuz cins, etti 4 milyar. Çok kabaca bir hesapla bunun da yarısının 18 yaşının üstünde yetişkin olduğunu kabul edersek elimizde 2 milyar insan kalıyor. Bir bakıma bizim için yaratılan ruh eşimizi bulmamız istatiksel olarak imkânsız! Sadece kendi çevremizde çok kısıtlı sayıda insanı tanıyabiliyoruz. Genellikle de aynı kulvardan yürüdüğümüz, dirsek teması kurabildiğimiz insanlar bu havuzu oluşturuyor. Haliyle kendimize benzer kişilerle beraber olmamız zaten kuvvetli muhtemel.

Haberin Devamı

Hür irademizle tercih ettiğimizi sandığımız partnerimizi bize aslında hayat seçtirtiyor diyebiliriz. Toplumsal açıdan baktığımızda ise bu aslında kutuplaşmayı tetikleyecek bir durum. Farklı sosyal statü ve alışkanlıklara sahip kişilerle beraber olmadığımız zaman toplumsal kaynaşma da daha zor hale geliyor. Fakat her konuda olduğu gibi istisnalar elbette mevcut. Hatta diyebiliriz ki bu araştırma “fakir ama gururlu genç” ile “fabrikatör babanın zengin kızı” arasındaki aşkı daha da büyük ve kıymetli kılıyor…

İlişkilerin 120 yıllık sırrı

Fizik değil zihin

Araştırmanın ilginç bir sonucu ise zihinsel olarak kendimize benzer kişileri tercih etsek de fiziksel özellikler bakımından aynı şeyi söylemek mümkün değil. Boy, kilo, göz rengi vb. partnerimizle farklılık gösterebiliyor. “Dışı değil içi güzel olsun” sözünü de doğrular nitelikte araştırma sonuçları.

Haberin Devamı

Konfor alanında hissettiriyor

Psikolog ve Aile Danışmanı Tuğba Duman, yakın ilişkilerde partner tercihlerini şöyle değerlendiriyor: “Partner seçimlerinde, erkeklerin doğurganlığı simgeleyen bedensel özellikleri göz önünde bulundurmasından kadınların annelik yatırımına uygun cömert, şefkatli erkek seçimi gibi birçok etken sayabiliriz. Fakat şöyle bir konu var ki, bir noktada bizi konfor alanında hissettirip çekimi büyük oranda görünür hale getiriyor; benzerlik. Romantik ilişkinin varlığında biliriz ki çiftler zamanla birbirine benzerler. Bir de en başında bazı özelliklerin varlığı ile kişiler birbirine çekilirler. Bu da daha çok benzer olanın ya da bilinenin güven vermesi ile açıklanabilir. Belirsizliğin aksine bilindik olan konfor alanımızdadır ve daha rahat hissettirir. Bu da aslında benzer olana çekilmemizi kolaylıkla açıklar.

Çift olarak başka çiftlerle arkadaş olun

20’li yaşların enerjisi, heyecanı, merdiven 30’a dayanınca yerini bebek arabasına, kayınpederle tavla turnuvalarına ve diğer çiftlerle yemek planlarına bırakıyor. The Wall Street Journal yazarı Elizabeth Bernstein, çiftlerin diğer çiftlerle arkadaşlık kurmasının önemine değiniyor. Bernstein’e göre, ilişki içerisindeki bireylerin kendilerinin yeni arkadaş edinmesi çok zor; o yüzden çift olarak başka çiftlerle kurulan bağlar ilişkinizin sağlıklı olması açısından büyük öneme sahip. Peki bu yeni kişiler nasıl olmalı? Cevabını partnerinizle beraber bulmanız gerekiyor.