Pazar Seks hayatımızı sorgulamaya devam ediyor

Seks hayatımızı sorgulamaya devam ediyor

14.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

30 yıl önce yayımladığı "Hite Raporu" ile ortalığı karıştıran Shere Hite cinsellikle ilgili çarpıcı araştırmalar yapmayI hiçbir zaman bırakmadı

Seks hayatımızı sorgulamaya devam ediyor

Shere Hite kadın orgazmını araştırmaktan vazgeçeçek gibi görünmüyor. 1989'dan beri Paris'te yaşayan Hite araştırmalarını sürdürürken bir yandan da birçok Avrupa gazetesine yazı yazıyor; Florida'da seksolog yetiştiren kurslarda ders veriyor; iffet, yeni küresel terörizm, savaş, kadın ve seks gibi konularda konuşmalar yapıyor, internetten müşterilerine özel danışmanlık hizmeti veriyor. Kadın orgazmı konusunda ilk kez cesur sorular sorarak gerçeği araştıran "Hite Raporu" ile ortalığı karıştıran Shere Hite, yıllardır bu konu üzerinde bıkmadan çalışıyor. Kadın ve erkekleri seksle ilgili sorunlara ilişkin uyarmasının üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen insanların bu sorunlarını henüz çözemediklerini söylüyor Hite. Geçen yıl 12'nci kitabı "Ülke Çapında Kadın Cinselliği ile İlgili Araştırma"da, 2000'li yıllarda insanların hâlâ seks sorunlarını çözememiş olduklarını, bu yüzden dünyayı değiştirmeyi başaramadıklarını belirtiyor ve ekliyor: "Kadın orgazmı politik değişikliğe benzer. Cinsellik ve onun nasıl yapılması gerektiği hakkında düşüncelerimizi değiştirmek toplumu değiştirmenin anahtarıdır."Peki, böyle bir değişiklikten beklenen nedir? 70'lerin feministlerinin, insanların seksle ilgili görüşlerini tamamen değiştireceğine inandıkları için göklere çıkardığı "Hite Raporu"ndan sonra kadınların cinsel davranışları değişti mi?Cinsel devrimin kadının özgürleşmesi hareketiyle birleştiği yıllarda "Uçuş Korkusu" adlı romanı yazan Erica Jong, "Yeterli sayıda erkek okursa seksin kalitesi mutlaka yükselecektir" demişti. Hite'a göreyse seks hâlâ keşfedilmedi. "Kendini tatmin yoluyla orgazm ile başka birisiyle seks yapma arasında bir fark olduğuna inanıyorum" diyor.Hite'ın, dünyayı daha iyi bir yer yapabilmek için seksin yeniden keşfedilmesi gerektiği teorisi, kadınların çoğu için cinsel ilişkinin orgazma erişme açısından tatmin edici olmadığı, cinsel davranışın biyolojik değil, sosyal şartlanmaya bağlı olduğu görüşüne dayanıyor. Yıllar boyunca cinsel davranışları konusunda kadınlara doldurttuğu anket formlarından elde ettiği sonuçlar ve yeni anket talepleri son kitabında yine yer alıyor. "Orgazm oluyor musunuz? Olmuyorsanız olmanıza yardımcı olabilecek faktörlerin neler olabileceğini düşünüyorsunuz?" gibi. Hiçbir şey şansa bırakılmıyor. "Bacaklarınızın pozisyonu ne?", "Yüz ifadeniz nasıl?" gibi sorular da var bu anketlerde. Bu yöntemi eleştirenler ise eleştirilerini bu anketlere cevap verenlerin, yalnızca cevap vermek için kendisini seçmiş (bunların çoğu cinsel problemi olan kişiler) bir grup olması üzerine kuruyorlar. "Seks hâlâ keşfedilmedi" Hite, New York'ta genç bir kadınken tarih okumayı bırakıp feminist gruplarda çalışmaya ve cinsel konuları araştırmaya başladığında, feminist kadınların misyonu, Masters ve Johnson gibi cinsellikte normalliği yazan yazarlara karşı normalliğin ne olduğu konusunda savaş vermekti. Şimdi kendisinin cinsellik anlayışını birçok insan benimsemiş durumda. Bu konular onu hâlâ ilgilendiriyor, hem de fazlasıyla.Klitoris orgazmıyla ilgili 500 sayfalık son kitabının kimileri için çok fazla olabileceğini düşünüyor Hite. Kitabında çalışma hayatı boyunca yaptığı araştırmaların genel sonuçlarına ve politikayla ilgili son görüşlere de yer veriyor:"Kültür sözcüğünü kullanıyoruz hep. Her şeyi bu sözcük mü açıklıyor? Ortadoğu'da ve bazı yerlerde örneğin pantolon kültürün bir parçası sayılmıyor. Kadını baştan aşağı örten bir giysi, kültürün bir parçası olduğundan kadın cinselliğinin de sembolü oluyor. Hükümetlerde, toplumlarda, medyada tartışılmayan bu konular artık tartışılmalı." Editörlerinin bile yazılarına örtülü bir sansür uyguladığını söylüyor Hite. 70'lerde kitabının gerçekten ne dediğinin medyada tam anlatılamadığını vurguluyor. "Kitabımın popülaritesi, kadınların çoğunun orgazma cinsi münasebetle değil, başka tip uyarılarla eriştiklerini göstermesiydi. Böylece yanlışlık kadınlarda değil, sosyal şartlanmalarda, sosyal kurumlardaydı. Ama bu konu daha fazla tartışılıp ileri götürülmedi" dediğine göre bu tartışmaları da kendisi yapmaya devam edecek gibi görünüyor. Politik görüşleri de kitapta