Tipik bir Karadeniz kasabası

Tabii hemen gözüm yol kenarlarına gitti. 50'den fazla ülke gördüm, üç tanesinde yaşadım, bu kadar çıldırtan bir güzelliğe rastlamadım. Ama güzelliğe bu kadar hoyrat, bu kadar acımasız davranan başka bir millete de... Her yer boş sigara kutusu, pet şişe, naylon poşet, bisküvi ambalajı. Ayıp, yazık, günah. Bu değil midir en büyük vatan sevmezlik? Bu değil midir en acımasız cinayet? Bir karış toprağını çiçeklerle bezeyen elin adamı, gelip "Siz barbarsınız" dese, verecek cevap nerede?Neyse ki insan bakış yönünü değiştirebiliyor. Dönemeçli yollardan kasabaya kıvrıldım, kötü bulutlarım dağıldı. Denizi gördüm, sevimli insanlarla tanıştım, caddelerin temizliğine şahit oldum. Eski ahşap evleri, yıkılacakmış gibi duran kırmızı tuğla evleri seyrettim. Gayet mütevazı evlerin olağanüstü bahçelerini gezdim. Etrafı, bölgede "daraba" denen tahta perdelerle çevrili bahçelerden karalahana topladım. Dar sokaklardan plaja varıp denizi seyrettim. Bitki örtüsüyle, kuduruk yeşiliyle, fındık tarlalarıyla, Akçakoca tam bir Karadeniz. Hatta insanlarıyla. Akçakoca İstanbul'a, Ankara'ya yakınlığına bakmadan, Ordu'dan daha Karadeniz...Sadece eski evleri seyretmeye Yukarı Mahalle'ye gittim. Doğusunda ve batısında iki ayrı koy olan Ceneviz Kalesi'ni, merkezden sadece 7 km. uzaklıktaki Fakıllı mağarasını dolaştım. Asırlık çınar ağaçlarının gölgesinde, Cumayeri Mesire Alanı'nda turladım. Kasabanın tam ortasındaki olağanüstü camiyi seyrettim.Uzun uzun seyrettim. Hiç böyle bir cami görmemiştim. İyi saklanmış güneş enerjili su ısıtıcılarıyla, mavi dokulu minareleriyle, tavan camlarıyla kocaman bir mimari şaheser. Yapılışının hikayesini okudum, inşasının 1989-2004 yılları arasında sürdüğünü öğrendim. Proje mimarı Ergün Subaşı beyi, bu yaratıcılığı, bu modernliği için, çok takdir ettim.Yukarı Mahalle'de manifaturacı dükkanı işleten 80 yaşındaki Müzeyyen teyze ve komşusu Rabia hanımla sohbet ettim. "Yazın da gel, denize girersin" dediler. Yol, yol değil. Burası hâlâ keşfedilmemiş güzellik. Bu yaşımda, ilk defa gelmişim. Bana "mancarlı pide" ikram ettiler. İştahla yedim. Yokuşlu mahallelerde, plajlarda, mesirelerde, Düzce yolundaki köylerde ve şelalelerde vakit geçirdim. Bir tam gün çok az. Keşke gece de kalsaydım. Ben Akçakoca'ya bayıldım. Akçakoca'ya Düzce üzerinden gittim. Artık il olmuş Düzce sonrası, muhteşem. 40 km.'lik yolu, bir saatten uzun zamanda kat etmişim çünkü her virajda durup manzarayı içime çektim. Bir coğrafya bu kadar mı güzel olur? Tabii ki karalahana yemeği ve kavurması. Yanında mısır ekmeği hatta hamsili mısır ekmeği de olabilir. Sadece Akçakoca'ya özel, "mancarlı pide" ve "melengüçe"yi tadabilirsiniz. Mancar, çimenlerin arasından ayıklanan bir bitki. Ben mancarı sevdim. Hamur işi bir tatlı olan melengüçeyi hiçbir yerde bulamadım. Bol bol leziz alabalık yiyebilirsiniz. Kasabada birçok kebapçı ve pideci de var. O kadar çeşitli yiyecek varken, neden bu kadar kebapçı açılmış, insan şaşırıyor. Ne yenir? Fakıllı mağarası: Merkezden 7 km. uzakta. Melenağızı: Melen Çayı'nın denize döküldüğü yer. Deniz çok sığ, kum çok güzel. Merkeze 10 km. uzaklıkta. Ayrıca kalmak isterseniz, pansiyonlar çok temiz görünüyor. Cumayeri mesiresi: Merkeze 3 km. uzaklıkta, Değirmenağzı kıyısında asırlık çınarlar ve yatırlar var. Çok güzel ve temiz bir yer, aynı zamanda da yürüyüş alanı. Akkaya köyü: Merkeze 7 km. uzaklıkta, Ereğli yolu üzerinde. Plajın hemen yanında ormanlar başlıyor. Ormanların içinde küçük dereler akıyor, derelerde de balık kaynıyor! Akkaya ve Sarıyayla şelaleleri: Merkezden arabayla 15-20 dakikalık uzaklıkta. Çok büyük değiller ama su sesi her zaman rahatlatıcı. Görülecek yerler Akçakoca'da birçok otel, pansiyon, kamping var. İşte birkaç tanesinin telefon numarası...Otel Akçakoca: (0380) 611 45 25Diapolis Otel: (0380) 611 37 41Otel Araboğlu: (0380) 611 90 80Koçan Otel: (0380) 611 21 22Mutlu Pansiyon: (0380) 611 66 55Çamlık Pansiyon: (0380) 622 41 32Kar Tatil Köyü: (0380) 628 62 23Küçük Ev Bungalow: (0380) 618 70 65 Otel Akçakoca'da bir kişi yarım pansiyon 90 YTL, iki kişi 120 YTL. Pansiyonlarda oda-kahvaltı fiyatları 20 ile 30 YTL arasında değişiyor. Nerede kalınır? Düzce'den sonra 40 km. gidiyorsunuz. İstanbul-Düzce arası 217 km.; Ankara-Düzce arası da 236 km. Otobüs şirketlerinin direkt seferleri olduğu gibi, Düzce üzerinden de otobüsler var. Uzun yürüyüşler, hafta sonu dinlenmesi, dalgalı Karadeniz'de yüzmek için ideal. Üstelik yakın. Konaklama ve yemek fiyatları oldukça makul. Nasıl gidilir? YOL müziği kitabı Bu gezide Diana King'in "Think Like A Girl" albümünü dinledim. Özellikle "I Say A Little Prayer"ı hep başa aldım. Reggae, R&B ve popun en özel karışımı. "Do You Really Want To Hurt Me"nin cover'ı da süper.Hakan Akdoğan'ın 1998'de Yunus Nadi Ödülü'nü alan "Nü Peride" romanını okudum. Ceneviz Kalesi kıyısında, zindanlar ve cariyeler arasında dolandım. Kitabın kendini anlattığı şeklini aynen yazıyorum: "Kanatan tutkuların, yürek yakan acıların, aykırı aşkların romanı." EN SON NEREYE GİTTİ? Geçen aralık ayında annemle Viyana'ya gittik. Onun doğum günü hediyesiydi. Dört gün kaldık. Tarihi bir gezi oldu. Minyatür bitki koleksiyonum için dört tane bitki aldım. Şinitzel ve strudel yedim, kafelerde sunulan her nevi değişik kahveden içtim. Klasik müzik konserlerini de ihmal etmedim. Neşe Erberk - İşkadını GEZGİNLER İÇİN HABERLER Şimdiden tatil planları yapmaya başlamış fakat nereye gideceğinize karar verememişseniz Divan Bodrum Palmira'yı da seçeneklerinize ekleyebilirsiniz. Divan Bodrum Palmira, yenilenen yapısı ve özel hizmetleriyle bu yaz size ve ailenize eğlenceli bir tatil geçirtmeyi amaçlıyor. Tel: (0252) 377 56 01 Divan Bodrum Palmira yenilendi Mavi Jeans, ılık bahar havaları için Rasta Bazaar adında özel bir koleksiyon hazırladı. Tropik adaya yapılan bir yolculuk olarak tanımlanan koleksiyonda düşük bel, yamalı, yırtık, fırça yıkamalı, rengi açılmış jean'ler var. Ayrıca çeşit çeşit bilezikler ve bikiniler de renkli bir yazın habercisi.E-postalarınızı, fturkmenoglu@milliyet.com.tr adresine bekliyorum. Mavi'den tropikal koleksiyon