Anne karnında bebeğin fizyolojik gelişimi, uyuması, öğrenmesi ve kişiliği

Tertemiz bir sayfanın yaşama düştüğü ilk sahneye kadar bebeklerimiz, anne karnında 9 ay 15 gün kadar bir zaman geçirmektedir. Anne karnına ilk düşmesi ile dünyaya gelmesi arasında bebekler uyurlar, öğrenirler, algılarlar, duyumsarlar.

Anneler ve babalar bu sürenin nasıl geliştiğini bilirlerse kuşkusuz bebeğin eğitimi için nasıl davranacaklarını daha iyi bilirler. Öncelikle fizyolojik gelişim aşamalarını anlatacağım bu konuda, bebeğin uyuması, öğrenmesi, kişiliği ve zekası için belirli bilgiler sunmaya çalışacağım.

Haberin Devamı

Bebeğin Fizyolojik Gelişimi

Anne karnında bebeğin fizyolojik gelişimi 3 aşamadan oluşur. Bu üç aşama ise üçer aydan meydana gelir. Yani ilk üç ay, ortadaki üç ay ve son üç ay olarak ayrılır.

1.TRİMESTR (İLK ÜÇ AY)

2.Hafta: Fertilizasyon: Sperm ve yumurta hücreleri fallop tüpü içinde yeni bir insan oluşturmak için buluşurlar. Sağdaki resim ilişkiden henüz 30 saat sonra döllenmiş yumurtayı göstermektedir.

4.Hafta:Artık uterusa yerleşmiş olan embriyo salgıladığı hormonlarla annenin adet kanamasını durdurur.

2.Ay:Gebeliğin 45.gününde(6 hafta) embriyon dış görünüşü ile ortaya çıkmış, göbek kordonu ile plasentaya bağlanmış, amnios kesesi ve amnios suyu tam oluşmuştur. Embriyon 2,5 cm.lik boya ulaşmıştır.

3.Ay:Baş, vücut boyunun yarısı kadar büyüktür. Ağız, burun ve kulaklar belirir, gözler yanlarda oluşmuştur, el ve ayaklar daha belirgin, tırnaklanma başlamıştır. Dış genital organlarda cinsiyet farklılıkları ortaya çıkmıştır. Anüs açılmıştır. Amniyon sıvısı içinde spontane hareketler yapabilir.

2.TRİMESTR (İKİNCİ ÜÇ AY)

4.Ay:Bu ay sonunda fetüs 10-17 cm. uzunluğunda ve 100 gr. kadar ağırlıktadır. Deri saydam ve düz kırmızı renklidir. Kafa büyük, yüz küçüktür. Çene ve alında tüyler belirmiştir. Genital organlarda cinsiyet belirlenebilir.

5.Ay:Vücut gelişmesi hızlanır. Başla vücut arasındaki oran değişmeye başlar. Deri kırmızıdır ve matlaşmaya başlar. Saçlarda belirmeye başlar.

6.Ay:Deri buruşuktur ve matlaşmaya başlar. Bütün vücut tüylerle örtülüdür. Deri altında yağ birikmeye başlar. Baş büyüklüğünü korur.

Haberin Devamı

3.TRİMESTR (3. ÜÇ AY)

7.Ay:35-38 cm. uzunluğu ve 1000 gr. kadar vücut ağırlığına ulaşmıştır. Deri kırmızıdır. Tırnaklar parmak ucu hizasını hafif geçmiştir. Kız çocuklarda clitoris labialar arasında hafif taşkındır. Erkek çocuklarda testisler henüz torbalara inmemiştir.

8.Ay:Deri biraz soluk, hala kırmızı ve buruşuktur. Tüyler kol bacak ve sırtta vardır. Isı kontrol,solunum ve sindirim sistemleri dış şartlara uyabilecek olgunluğa yaklaşmıştır.

9.Ay:Yaklaşık 46 cm. boy ve 2500 gr. ağırlığa ulaşmıştır. Deri altı yağ dokusu tamamlanmaya başladığından vücut hatları daha düzgün ve dolgundur. Yüzde kırışıklıklar kaybolmuştur. Yaşama şansları daha fazladır.

ANNE KARNINDA BEBEĞİNİZİN UYUMASI

Anne karnında bebeğin gelişimini takip eden bilim insanları bebeğin 32. haftada artık yeni doğmuş bir bebek gibi günün %90‘nını uyuyarak geçtiğini belirtmişlerdir. Bebeğin anne karnında uyuduğu bu uyku süreçlerini takip eden bilim insanları bebeğin göz hareketlerine bakarak, bebeğin rüya gördüğünü ve bu rüyalarında muhtemelen aldığı uyarıcılar tarafından oluşturulduğunu belirtmişlerdir. Anne karnındaki bebekler sanıldığı gibi her şeyden habersiz değildir. Bunun aksine dış uyuracılara duyarlı, onları yordayabilen, anlamdırabilen canlılardır. Bebekler anne karnında gördükleri bu rüyalarda dış dünyadan aldıkları uyarıcılarla oluşmaktadır. Anne karnındaki bebek, annenin ruh halini, dışarıdan gelen sesleri, babanın ona olan duyarlılığını kavrayabilir ve anlamlandırabilirler. Şöyle ki bazı toplumlarda bebeğin doğum günü hamileliğin olduğu gün olarak kabul edilir. Yani bebek o gün anlamaya başlar, yaşamaya başlar. Örneğin istenmeyen gebeliklerden doğan çocuklar kesinlikle bir güven problemi, aile karşı bir nefret duygusu besler. Bebek annenin ruh halinden, aile içindeki hissiyattan, babanın konuşurken geliştirdiği enerjiden istenip istenmediğini anlayabilir. Bebek bu duygularla dünyaya gelince aileye karşı bir öfke, asilik, anneyi ve babayı ret algısı geliştirecektir. Bu oluşan duyguları hayatı boyunca taşıyan bireyler belki de hiçbir zaman bu duygulara neden sahip olduklarını anlamayacaklardır.

Haberin Devamı

BEBEĞİNİZİN ÖĞRENMESİ

Bebekler anne karnında iken 5 duyu organı da aktiftir. Yediğiniz yemeklerden beslenmesi, seslere tepki vermesi, gözlerini açıp kapaması, dokunma yetisinin olması bilimsel yöntemlerle kanıtlanmıştır. Örneğin ışık anne karnındaki bebeğe %1 oranında ulaşmakta ve oran renkleri algılamasına yetmemekle beraber kırmızı rengin algılanması daha iyi olmaktadır. Bu nedenle genelde bebekler kırmızı renge daha duyarlıdırlar. Bir diğer örnek ise işitsel bir örnektir. Anne karnında dinlediği bebeği ve anneyi rahatlatan bir müzik bebek doğduktan sonra verilince de huzursuz olduğu anda bile sakinleşir.

Anne karnındaki sıvı uterustur. Uterus sesin iletimine fazlaca engel değildir. Bebek özellikle işitsel yolla aldığı uyarıcılara daha tepki vermektedir. Ayrıca bebekler doğdukları andan itibaren anne sesine daha duyarlı olurlar.

Duyu organlarının aktif olduğu bir ortamda bebeğin öğrenme faaliyetinin de olduğu çok açıktır. Bu nedenle anne karnında bebeğin eğitimi için ona hikayeler okuyabilir, müzik dinletebilir, onu sevebiliriz. Bebek tüm bunları anlayacaktır. Gürültülü, huzursuz ortamlarda dünyaya gelen bebekler anne karnında iken huzursuz olmaya başlayacaktır. Yapılan araştırmalarda ev ortamının olumlu veya olumsuz iklimi anne karnındaki bebeğin öğrenmesini ve kişiliğini etkilediği görülmüştür.

BEBEĞİNİZİN KİŞİLİĞİ

Yeni doğmuş bebeklerin genel uyku ve beslenme şekilleri aynı olsa da tepkilerinin farklı olduğu bilinen bir gerçektir. Bu tepkilerin farklılığı bize bebeklerin anne karnında gerek genetik gerekse öğrenme ile belli bir mizaç edindiğini göstermektedir.

100 bebeğin mizacı ile ilgili 1996 yılında bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada kalp atım sayıları, uyku ve uyanıklık durumları kaydedilmiş ve belli bulgulara ulaşılmıştır. Bulgular şunlardır:

Anne karnında çok aktif olan bebekler daha hırçın çocuklar olmaya eğilimlidirler. Uyku dönemleri çok düzensiz olanlar çocukluklarında daha az uyumaktadırlar. Kalp atımları yüksek olan bebekler, sağa solu belli olmayan inaktif bebekler olmaktadırlar.

Davranış doğumda başlamamaktadır. Daha önce anne karnında başlamaktadır. Gelişim üzerindeki en önemli etkilerden biri bebeğin içinde bulunduğu ortamdır. Bebek anneden çok büyük oranda hormonal etki almaktadır. Dolayısı ile biyolojik ritmi annenin uyku dönemlerinden beslenme alışkanlıklarından ve hareketlerinden etkilenmektedir.

Annenin strese verdiği hormonal cevap da kritik bir öneme sahiptir. Çok stresli anneler daha hareketli ve daha hırçın bebeklere sahip olmaktadır. En fazla stres yaşayanların, çalışan anneler olduğu görülür.

İş hayatı çok ciddi bir stres oluştursa da gebelik hormonları hem anne hem de bebeği bu strese karşı korumada yardımcı olmaktadır. Strese karşı bireysel yanıt da önemlidir. Son zamana kadar çalışmayı tercih eden kadınlar zaten kişilik yapısı gereği çalışmayı tercih etmeyenlerden daha stresli bir yapıya sahiptirler.

Stres, beslenme ve toksinler zeka üzerine de zararlı etkiye sahiptir. Son çalışmalarda daha önce düşünülenin aksine IQ üzerine genlerin etkisinin, anne karnındaki çevresel etkilerden çok daha az olduğunu göstermektedir. Doğanın doğumdan önce bebeği etkilediği, doğumdan sonra da beslediği yönündeki eski görüşümüzü bir daha gözden geçirmemiz gerekir. Doğum öncesinde anne tarafından sağlanan bir dış ortam vardır.

Ulaşılan bu bulgular gözden geçirildiği zaman bebeklerin eğitimi, kişilik gelişimi anne karnında başlamaktadır. Anne ve baba adayları bebeklerinin gelişimi için uygun ortamlar hazırlamalıdır. Bu bazen bir müzik olabilir bazen bir hikaye.

Mehmet Murat ALTAN

Psik Dan/ Psikoterapist