Siyaset Baykal: Balayı bitti

Baykal: Balayı bitti

14.08.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

CHP lideri Baykal, Van olayından terörle mücadeleye, tren kazalarından duble yollara kadar hükümetin tam bir zafiyet içinde olduğunu iddia etti

Baykal: Balayı bitti

Baykal, hükümetin tam bir kaçak, korkak ve seyirci konumuna girdiğini savunarak, bu tavrın iktidar boşluğu yarattığını söyledi ve "Bu ülke kötü yönetiliyor" ifadesini kullandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesine ağır suçlamalar yöneltti. Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Akdeniz Bölge Temsilcisi Oktay Pirim ile Antalyada görüşen Baykal, Van olayından terörle mücadeleye, tren kazalarından duble yollara kadar hükümetin tam bir zafiyet içinde olduğunu iddia etti ve "Bütün projeleri çökmüştür. Hükümetin balayı bitmiş, kredi sınırına dayanmıştır. Bu hükümet halkın hesap soracağı bir muhatap haline dönüşmüştür" dedi. Baykal, son günlerin en çok tartışmalı konularından Van olayını değerlendirirken, "skandal" sözcüğünü kullandı ve şunları söyledi:"Vanda çok önemli bir olay ortaya çıktı. Bir polis merkezi basıldı, eski bir milletvekilinin aranan oğlu polis merkezinden alındı, götürüldü. Polislere hakaret edildi, yumruk atıldı, burunları kırıldı. Polis merkezinin baskına maruz kalması karşısında hükümet bir şaşkınlık sergiledi. İçişleri Bakanı tek kelime söylemedi. Sanki bu ülkede İçişleri Bakanı yokmuş gibi tavır takınmadan mevzilerine çekildiler. Valiyi CHP ile tartışmakla görevlendirdiler. Orada tam bir kaos yaşandı. Polis merkezini basan milletvekili 30 milyar lira kefaletle tahliye oldu. Savcılık yeni bir iddianame düzenleyerek oğluyla eski milletvekili hakkında tutuklama kararı aldı. Bu tam bir skandaldır. İçişleri Bakanının derhal istifa etmesi gerekirdi ve gerekir. Ama hükümet tam bir kaçak, korkak, seyirci konumuna girdi. Van olayı skandaldır Baykal, hükümetin terör konusunda da tam bir zafiyet içinde bulunduğunu öne sürdü. Son günlerde terör olaylarının yaygınlaştığına dikkat çeken Baykal, şöyle konuştu:"Diyarbakırda belediye başkanın tutumu konusunda Başbakan ve İçişleri Bakanının anlamlı sükut içinde olmaları dikkatlerden kaçmıyor. Bu beklenen bir tablo değil. Hükümet net bir kararlılık içine girmelidir. İnsani boyutta bakıldığında gerçek duyguların, taziyenin samimi biçimde iletilmesi halinde mesele yoktur. Ama tüm kitle iletişim araçlarının önünde bu taziye yapılıyorsa siyasi boyut göz önünde bulundurulmalıdır. Terörü destekleyen bir tavır ortaya çıkar. Bir çıkmaz sokaktır. Terörde kararlılık yok Türkiyede terörle mücadele karşısında hükümetin net tavır ortaya koyamadığı için bir terör yaygınlaşması ortaya çıkıyor. Bakın, Türkiye Hizbullah terörüyle tanıştı. Domuz bağı deyimini orada öğrendik. Yeraltında toplu infaz merkezlerini orada gördük. Sonra istanbulda bunların karargâhları basıldı, çeşitli isimler ortaya çıktı. Bu isimlerle ilgili gerekli çalışma ve izleme yeterince yapıldı mı? Şimdi oradaki bazı isimleri terör olaylarında görüyoruz. Tam bir sahipsizlik var ve beklenen kararlılık gösterilemiyor. CHP olarak uyardık, bu tavır teröre sinyal verir, zafiyet yaratır, dinlemediler. Kandil Dağındakilerin silahlarını bırakıp Türkiyeye geleceklerini sandılar. Sonuç ne oldu? Hizbullah yararlandı. ABD ise söz verdiği halde gereğini yapmadı. Şimdi o dağdaki eylemciler artık Güneydoğuya giriyor. Terör karşısında net bir tavır alamazsanız böyle olur. Başbakan tam bir seyirci. Yanlış yerde duruyor, yanlış sinyal veriyor." Tam bir sahipsizlik CHP Genel Başkanı, ardı ardına yaşanan tren kazaları konusunda da görüşlerini açıkladı. Kazaların sembolik olmaktan çıktığını belirten Baykal, "Üst üste yaşanan olaylar hükümetin temel zaaflarını ortaya çıkarmıştır. Ulaştırma politikalarındaki siyasi yanlışlıkların sonucudur bu. Bu kazalar dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmış olaylar değildir. Niye oluyor bunlar? Günün birinde trene hız verilmesiyle. Herkes, bilim adamları uyarıyor, yapmayın diyorlar ama bir siyasi inatlaşma oluyor. Bu kaza hızlandırılmış bir kazadır. Planlama yapılmadığı için oldu ve 39 ceset orada demiryollarında kaldı. Bunun altında yatan asıl neden, Başbakanın tavrıdır. Belediyenin kadrosunu getirip bunlar benim vücut dilimden anlıyor dersen işte onlar bunu yaparlar. Aynı skandal duble yollarda da yaşandı. İhaleyi ucuza alanlar bunu daha sonra 4 katına çıkardılar. Yani ucuz ihale iddiası çöktü. Başka ne oldu. Yapılan yollar ilk karda, kışta çöktü. Astarı yüzünden pahalı bir durum ortaya çıktı" diye konuştu.Sadece hızlandırılmış tren ve duble yollar değil, diğer konularda da hükümetin açmazlara düştüğünü savunan Baykal, buna örnek olarak Kızılayı verdi. "Kızılaya el atacağız diye allak bullak ettiler" şeklinde konuşan Baykal, "Siyaset üstü bir kurum olarak algılanması gereken Kızılay, işlevini yerine getiremez duruma düşürülmüştür. TÜbİtakta da aynı şey yaşandı. Devlet vücut dilinin tekrar edileceği bir yer değildir" dedi. Hızlandırılan kaza Baykal, gelinen noktada ülkenin çok kötü yönetildiğini savundu ve sözlerini şöyle tamamladı:"Hesap vermiyorlar, vermekten kaçınıyorlar. Herkes bunun farkında. Hükümetin balayı bitmiştir. Bunlara açılan kredi sınıra dayanmıştır. Bu hükümet halkın hesap soracağı bir muhatap haline gelmiştir." Ülke kötü yönetiliyor