Siyaset CHP'li Onur Öymen'den, ‘Azerbaycan bayrağı getirmeyin’ uyarısına tepki

CHP'li Onur Öymen'den, ‘Azerbaycan bayrağı getirmeyin’ uyarısına tepki

10.10.2009 - 20:45 | Son Güncellenme:

.

CHPli Onur Öymenden, ‘Azerbaycan bayrağı getirmeyin’ uyarısına tepki

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, 14 Ekim tarihinde Bursa’da oynanacak Türkiye-Ermenistan maçına Azerbaycan bayraklarının getirilmemesi için uyarıda bulunan Bursa Valisi Şehabettin Harput ve diğer yöneticilere tepki gösterdi. Öymen, “Siz bunu hangi hakla yapıyorsunuz? Bursa halkının duygularını düşüncelerini dile getirmesine nasıl mani olabilirsiniz?” dedi.
Partisinin Bursa İl binasında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bursa’da 14 Ekim tarihinde oynanacak olan Türkiye-Ermenistan maçı öncesi Bursa Valisi Şehabattin Harput’un halka, ‘Stada Azerbaycan bayrakları getirmeyin’ çağrısına tepki gösteren Öymen, “Dünyada çok yasaklar duyduk ama bayrak yasağını da bu vesileyle öğrenmiş olduk. Azerbaycan bizim kardeşimiz. En yakın kardeşimizin topraklarını işgal edecek bir ülkenin cumhurbaşkanı gelecek Bursa’ya ve biz ona duyduğumuz derin hayal kırıklığını gösteremeyeceğiz. Böyle demokrasi karşıtı yasakları protesto ediyoruz” dedi.
Türkiye’de diktatörlük rejimi uygulanmadığını vurgulayan Onur Öymen, Türkiye’de demokratik bir rejim olduğunu ve hiçbir ölçüye göre bayrak yasağının olmadığını belirtti.

‘TEK TARAFLI VERİLEN BİR TAVİZDİR’
İsviçre’de bugün Ermenistan ve Türkiye arasında imzalanacak olan protokol ile ilgili de görüşlerini açıklayan Öymen, imzalanacak olan protokollerin Türkiye’nin 17 yıldan beri izlediği temel politikalardan geri adım attığının kanıtı olduğuna işaret etti. Türkiye’nin Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal ettikten sonra bir karar aldığını hatırlatan Onur Öymen, “Türkiye dedi ki ‘Ermenistan’la sınırlarımızı kapatıyoruz ve diplomatik ilişkiler kurmayacağız. Ancak Ermenistan bu işgal ettiği topraklardan çekilirse sınırlarımızı açar, diplomatik ilişkilerimizi kurabiliriz’ Ancak bu protokol metinlerinde Türkiye’nin sınırları açacağı, diplomatik ilişkiler kuracağı var ama Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesine dair en ufak bir işaret yok. Yukarı Karabağ meselesine en ufak bir atıf yok. Bizim korkumuz şudur: Bu protokolleri imzaladıktan sonra Türkiye’ye büyük baskılar olacak. Bu tek taraflı taviz veren bir anlaşmadır” diye konuştu.

DİĞER ÜLKELERİN BAKANLARI NİYE KATILIYOR?Protokollerin imzalanacağı törene ABD, Fransa, Rusya Dışişleri Bakanları ile AB Dış İlişkilerden Sorumlu Yöneticisinin katılacağını ifade eden Öymen, “Niçin katılıyorlar acaba? Neyi kutluyorlar? Bu protokolü Türkiye’nin tek taraflı taviz vermesini kutlamak için bu toplantıya katılıyorlar. Türkiye’nin kendi çıkarlarını savunarak elde ettiği bir anlaşmayı değil uzun süreden beri Türkiye’ye zorla kabul ettirilmeye çalışılan bir çözüme, Türkiye ‘evet’ dediği için tek taraflı taviz verdiği için kutluyorlardır. Obama’nın mecliste yaptığı konuşmayı okuyunuz, aynı şeyleri söylüyor. ‘Siz sınırları açın Ermenistan’la ilişkileri normalleştirin’ diyor. ‘Ermenistan da işgal ettiği topraklardan çekilsin’ demiyor. ‘Koşulsuz açın’ diyor” dedi.

ERMENİSTAN VE KÜRT AÇILIMININ MİMARI
ABD Dışişleri Bakanlığı ve BM Genel Sekreterliği eski üst düzey danışmanlarından olan David Phillips, girişimleriyle Türkiye ile Ermenistan arasında başlatılan bir yakınlaşma girişimi olduğunu vurgulayan Öymen, şunları söyledi:
“Ermenistan açılımının mimarı olan bu zat, aynı zamanda Kürt konusundaki açılımında mimarı. David Phillips ne diyor? ‘PKK ile mücadele etmeyeceksin.’ İkinci olarak ‘Türkiye PKK ile doğrudan doğruya görüşmese bile DTP’yle görüşsün’ diyor. Anayasa’dan ‘Türklük lafını çıkartın’ diyor o tartışılıyor şu anda. ‘PKK’lılara kademeli af çıkartın’ diyor. Türkiye bunu da tartışıyor şu aralar. Yani hükümet açıkça kendi ağzından telaffuz edemese de hazmettire hazmettire attığı adımlar, bu yola girmesiyle birebir örtüşüyor. Bu izlenen politikanın adı hiç kimse kuşku duymasın, teslimiyettir. Komşularımızla sıfır itilaf politikası izleyecekmişiz. Dünyada bizden başka böyle bir laf eden var mı? Bu lafın anlamı, ‘Karşı taraf ne istiyorsa ben onu kabul edeceğim’ demektir. Bu ancak kaybedilen bir savaştan sonra olur. Sevr Anlaşması gibi. Kendisine saygısı olan hiç bir hükümet karşı tarafın tüm taleplerini kabul ederek, meselelerini çözmeye kalkışmaz. Çok yakında önümüze bir de Kıbrıs açılımı gelirse şaşırmayın.”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Fransa’ya yaptığı ziyaret ile ilgili değerlendirmede yapan Onur Öymen, Fransa tarafından Gül’e minimalist protokol uygulamasının Türkiye açısından utanç verici olduğunu söyledi.

AB İLERLEME RAPORUNDA DOĞAN GRUBUNA YÖNELİK ALINAN TEDBİRLER
AB Türkiye İlerleme Raporunun bir kaç gün içerisinde yayımlanacağını bildiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bu raporun içeriğinin yandaş medya tarafından büyük bir başarı gibi yaldızlaştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Öymen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Henüz resmen açıklanmış olmamakla birlikte bu raporda çok ciddi eleştiriler var. Özellikle basın özgürlüğü konusunda. Doğan Yayın Grubu’na yönelik olarak alınan tedbirler eleştiriliyor ve bunun basın özgürlüğünü etkileyeceği söyleniyor. Doğan Grubu’nun ekonomik açıdan yaşayabilirliğini etkileyebileceğini ve bundan çok ciddi kaygı duyduklarını söylüyorlar.”