Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları

Bu defa Adnan Öztürk açtı konuyu, ben değil!

Biline!

***

Polat yönetimi, bundan böyle başkan adaylarında üç yıl yöneticilik yapma şartının aranmasını ve bunun yeni tüzüğe konmasını istemiş.

Adnan Öztürk isyan etmiş;

“Buna göre ben aday olamam, insan haklarına aykırı ”.

Yok ya!

GS’ın liseli elitleri böyle, konu kendisi-kendileri oldu mu hemen insan hakları...

Tüzükteki hiç bir madde GS Liseli insanların haklarına aykırı olmamalı.

Babalarının kulübü ya!

Ya geri kalan Galatasaraylılar?

Onların hakkı ne hakkına giriyor?

Haberin Devamı

‘Hayvan hakları’na mı!

Bu bir!

GS Liseli olmayan bir Galatasaraylı bırakın başkan, yönetici olmayı, ’beyazlar’ lütfetmezse kulübüne üye bile olamıyor.

Sebep?

Tüzük!

Bu iki!

‘Beyazlar’ lütfedip bir ‘zenci Galatasaraylının kulübüne üye olmasına onay verdiğinde ‘zenci’ 10 ödüyor, ’beyaz’ onun ödediğinin onda birini bile ödemiyor.

Bu üç!

Ben, sen, o,biz, siz, onlar 10.000’e mi ne üye oluyoruz, ’onlar’ 1000’ e bile değil...

600’ mü ne?

Yuh!

Bu dört’

Bu ‘hayvan hakları’na bile aykırı!

Bu beş!

Ucu kendisine dokunacağı için tüzüğe konması istenen o maddeye itiraz eden Öztürk, GS Liseli olmayan Galatasaraylıların kulüplerine üye olmasını engelleyen maddeye-maddelere gıkını çıkarmıyor...

Niye?

Bu madde-maddeler değişirse bir sürü değerli adam GS’a üye olabilir, içlerinde bu kulübe yönetici başkan olacak olanlar olabilir ve tek özellikleri ‘liseli’ olmaları olan bir sürü adam bir daha rüyalarında bile yönetici başkan olamayabilir.

Sarı kırmızı oyuncakları ellerinden gidebilir.

Sebep bu!

Bu altı!

Öztürk, değerli, başarılı, iyi eğitim almış uluslararası bir profesyonel ve bence her yönetimde olması gereken biri...

Bu da bulunsun!

Bu yedi!

Ve...

Evrensel insan haklarını benim kadar bilir...

Mesela madde bir;

Her insan eşittir, nerede doğarsa, kimden doğarsa, nereli olursa...

Gerisi zaten fasa fiso!

Bu sekiz!

GS Lise’sinde okumamış olanlar, eğitimin feriştahını bile alsalar, dahi, süperman, süper zekâ bile olsalar kulüplerine üye olamasın...

Ama bağış yapacak biri-birileri bulunduğunda, işlerine geldiğinde, bağışçı isterse ‘Ali Okulu’ mezunu olsun, kontenjan şip şak delinsin, bağışçı şip şak üye yapılsın...

Haberin Devamı

Liseli, liselinin oğlu moğlu, kızı mızı, ailesi sülalesi şipşak neredeyse ‘yok paraya’ üye olsun...

Üstelik bu ‘beyaz tayfa’nın aidatlarını bile seçim önceleri ‘liseli beyaz abileri’ ödesin...

Sonra hak, huk...

Sonra insan hakları filan, gak guk filan...

Yemezler!

Bu dokuz!

Liseli-lisesiz ayrımı yapan Galatasaray’ın elitleri seçim zamanında medyaya “liseli-lisesiz ayrımı olmadığını bunu medyanın uydurduğunu” söylediler.

Gözümüzün içine baka baka doğru söylemediler..

Yemedi!

Yemez, çünkü bir gün bir Galatasaraylı evrensel bir mahkemeye başvurursa ‘insan ayrımcılığı’ yapan bu tayfanın başı insan hakları dernekleriyle fena halde belaya girer, farkındalar bunun.

Bu 10!

Liseciliğin siyasetteki hemşericilik, particilik, benden olanı kollamacılıktan hiç bir farkı yok!

Bu yüzden bu ülkenin önü tıkandı, başımıza ne geldiyse bundan geldi.

Bir grup demode adam, demode bir tüzükle GS’ın da önünü kapatıyor.

Bu on bir!

Haberin Devamı

Ve Öztürk’e basit bir soru...

Ekibinizde Albayrak-Gökşen modelini benimsemeyen, bunu ulu orta dillendiren liseli ağır toplar vardı, bu modele siz de sıcak bakmadığınız halde sırf bir kaç oy için bu iki yöneticiyi listenize aldınız, bu etik midir, ya da bu bir Lise etiği midir?

Bu on iki!

Öztürk, Polat’ın kulübün geleceğini ipotek altına almaya çalıştığını söylemiş.

Öztürk ve ‘lisecilik’ yapan arkadaşları kulübün geleceğini lise ipoteği altına almak istemiyor mu?

Bu on üç!

Bir şey daha...

Öztürk haklı, Polat’ın tüzüğe koyacağı o madde bana da ters geldi, keşke sadece o maddeye değil, kulübün önünü tıkayan ve değerli bir sürü adamın kulübe üye olmasını engelleyen diğer maddelere de itiraz etseydi...

Tarihe geçerdi!

***

Sadede gelirsem...

‘Şer cephesi’ seçimden sonra da çalışıyor...

Tırnak içinde şer cephesi...

Öztürk+Kozak+Albayrak+Gökşen+Süren+Dürüst+Gürca

n+Canaydıncılar+Tulun+UEFA’yı alan eski futbolcular-yeni yorumcular+kongre üyesi yazar, yorumcu tayfası+filan falan...

Polat’la bir şekilde bir hesabı olan, Polat’ın o, bu, şu sebepten önünü kestiği bir sürü insan...

Polat da çalışıyor...

Hikayenin özü bu!

Men dakka dukka!

Gerisi hikaye...

***

Son bir şey...

Polat’çı filan değilim, kimseci değilim, Bilgin’ciyim ben.

Balkondayım, seyrediyorum, keyfim keka, aptal da değilim, aşağıya inmem!

Sadece şu...

‘Zenci bir Galatasaraylı’ olarak ona sempati duyuyorum bu aralar!

Hepsi bu!

***

Nokta!

SUNAY AKIN’IN OYUNCAK MÜZESİ

Sunay Akın’ın oyuncak müzesini nihayet gezdim.

Ali Ece ile gittik!

Açıldığında alt katı görmüştüm, çok kalabalıktı o gün, üst katlara çıkmamıştım.

Hata etmişim.

Daha önce gezmediğime de pişman oldum.

Göztepe’nin benim gibi eski Kadıköylüler için içinde bin bir hikaye olan sokaklarından birinde ailesinden kalan köşkü apartman yapmadı, zoru seçti, tarihi eser sınıfına soktu ve müze yaptı Akın.

Oyuncak müzesi!

Olağanüstü!

4000 den fazla oyuncak var...

1800’lerden kalan oyuncaklar bile var...

Akla ne gelirse var...

Çok etkilendim!

Bu müzeden etkilenmeyecek bir insan olabileceğini düşünemiyorum bu dünyada.

Olursa da, o insan değildir.

***

Benim favorim o ‘Eyüp oyuncakcısı’!

Dükkanı, içinde fötr şapkalı o oyuncakcı ve tahta oyuncakları...

Filmlerdeki gibi!

Şahane!

Görmeniz lazım kelimelerle anlatılmaz o oyuncakcı!

Sırf onu görmek için bile gitmeye değer.

***

O da bir ‘deli’!

Aslan Sunay!

RADYOSPOR’DAN KAN BAĞIŞI KAMPANYASI

Radyospor 2 Mayıs Pazar günü saat 10’da Taksim’de yine kan bağışı kampanyası düzenliyor.

Yöneticiler, programcılar da orada olacak...

Tüm Radyospor...

***

Bir aydır ‘özel’ bir iş için bir, iki günlüğüne Bitez’e gitmem gerekiyor, fırsat bulup bir türlü gidemedim, bu hafta sonu inşallah...

Programımda bir değişiklik olur, İstanbul’da kalırsam ben de ordayım.

***

2 Mayıs Pazar saat 10, Taksim.

Yazın bir kenara!

Unutmayın!