Gökhan Türe

Gökhan Türe

gture@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe Ülker, Efes Pilsen’e göre oyunun her yönünde çok daha “dengeli” bir takım olmanın artısıyla kazandı dün...
İstatistiklere de yansıyan bu görüntü, sarı - lacivertli takımı maçın her boyutunda öne çıkardı. 40 dakika boyunca, özünün dışına çıkıp, Fenerbahçe’ye karşı pota altında üstünlük kurma çabası içindeki Efes Pilsen’in bu taarruzunu son derece akıllı bir biçimde göğüslerken, rakibin 49 denemesinden 30 kez boş dönmesini “iyi savunma” ile sağladılar. Ömer Aşık, Semih Erden ve Mirsad ile bu denemelerin altısında Efes’in karşısına blokla çıkan, yani duvar ören sarı -lacivertliler, 12 sayı girişimini bu şekilde “veto” etmeklea kalmayıp, 43’e 33 ribaund üstünlüğüyle “ikinci şans” toplarını da kendileri yarattılar. Dış atışlarda da Solomon, Ömer Onan ve Preldzic’in fazla devreye girmesine gerek kalmadan, normal bir yüzde tutturup (7/20’ye karşı 10/25), açıkçası maçı “elini kolunu sallaya sallaya” kazandılar.
Efes Pilsen, bu maçta ancak ve ancak Gregory’nin yanına Serkan ya da Spencer gibi iyi şutörlerinin “sıradışı” oyununu katarak, yani birden fazla ekstra potansiyel yaratarak sürpriz bir sonuç çıkarabilirdi; ama olmadı. Ermal ve Kerem’in iyi niyetli gayreti, Gregory’nin üstün performansı, Efes Pilsen’i, Fenerbahçe karşısında seriye ortak olma pozisyonuna getirmeye yetmedi.
Bu sezon, hatta son yıllardaki çoğu maçta Fenerbahçe’ye şansı tutmayan Efes’in, bu kötü haliyle 2 -0’dan gelip de finale kalması “mucize” kelimesini bile kifayetsiz kılan bir ütopyadan öte değil...