12 Dev Adam, yenilenmiş kadronun getirdiği “risk” faktörünü ve kamuoyunun kafasında doğal olarak oluşan “sis perdesini” bir çırpıda kaldırıverdi dün...
Rakip Ukrayna, her ne kadar eski gücünde olmasa da, Devlerimiz için de köklü değişim sürecinin sancıları, sakatlıklarla ayrı bir boyut kazanmıştı. Çok sayıda yıldızın, çeşitli sebeplerle yer almadığı kadronun, hazırlık sürecinde ortaya koyduğu basketbol, “istikrar” adına inişler ve çıkışlar yaşasa da son aşamada “tatmin edici” bir düzeye geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Hem de pota altındaki “ciddi sıkıntılara” rağmen !..
Takım olma konusunda belli bir aşama kaydettiği dün Ukrayna karşısında rahatlıkla gözlenen ay - yıldızlılar, oyunu süratlendirdiği, ya da kontrolü ele geçirdiği dönemlerde yine “süreklilik” sağlayamadı. İkinci çeyreğin sonunda oyunun kopma noktasına gelişi sırasında “Hidayet’i kenarda oturtma lüksünü” kullanabilen Devlerimiz, pota altı savunmasında da açıkçası bir o kadar “cüretkardı”; vasat rakibine karşı...
En zayıf halka!
Hazırlık sürecinde “vasat” olarak nitelenen takımlardan kalite olarak pek de artısı bulunmayan, taktik olarak da Devler’in “en zayıf halkası”, pota altını hedef alan Ukrayna, açıkçası bu anlamda sahada yapabileceğinin en iyisini yaptı. Neyse ki aynı bölgede biz de Kerem Gönlüm, Oğuz Savaş ve Hidayet’le düelloyu kazanıp, rakibin savunma zaaflarını da en iyi şekilde kullandık.
Hazırlık sürecinde 60’lı sayılarda takılıp kalan Devler’in, her ne kadar “savunma özürlü” bir rakibe karşı olsa da seksenlerin üzerine çıkması, 5 oyuncunun çift haneli rakamlara ulaşması, Ersan’la gelen ribaund üstünlüğü ve toplam 18 asist, millilerimizin kalan beş maç adına en önemli, “ümit veren” artılarıydı. Ancak tekrar ediyorum; pota altındaki “gedik” belki Belçika karşısında sorun teşkil etmez. Ama Fransızlar, böyle boşlukları asla affetmez !..
