Mert Aydın yazdı: Liverpool'a giden yol
14.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Top ayağına gelirken kendine fazlasıyla güveniyordu. Çocukluğundan beri hayal ettiği şeye kavuşmasına bu kadar az kalmışken başka türlü düşünemezdi herhalde. 3 saniye sonra yerdeydi. Fişek gibi kalktı yerinden. Ne var ki çok geçti artık... Demba Ba, topu ağlara gönderirken o arkadan izliyordu. Maç bitmemişti ama Steven Gerrard’ın kaderi kesinleşmişti. Liverpool formasıyla şampiyonluk göremeyecekti.
2014 yılında o meşum güne kadar harika bir kariyeri vardı Gerrard’ın. Küçük yaşta adımını attığı Liverpool ile Şampiyonlar Ligi’nin zirvesine çıkmıştı. Ancak bir türlü o şampiyonluk gelmiyordu. Ve artık 34 yaşına gelmişken bu kadar yakınlaşmışken onun hatası her şeyi batırmıştı.
Birçoklarına göre İngiliz futbolunun en büyüklerinden birisi Gerrard. Ve artık Premier Lig’e menajer olarak dönüyor. Aston Villa, Dean Smith ile yollarını ayırdıktan sonra Gerrard’ı getirdi takımın başına.
Dünya futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan Hillsborough’da 10 yaşındaki kuzeni Jon Paul’u kaybetmişti Gerrard. Faciadan 32 yıl sonra Liverpool’a Anfield’a ilk kez rakip olarak gelecek. Maçın tarihi 11 Aralık... Steven için belki de yaşamının en büyük sınavı olacak.
Liverpool Akademisi’nde çalışırken 2018’de Glasgow Rangers’tan teklif almıştı Gerrard. Rangers, mali nedenlerle alt liglere düşürülmüş ve bu dönemde Celtic alıp yürümüştü. İlk menajerlik denemesi uyuyan bir devi uyandırma göreviydi.
2020-21 sezonu Rangers ve Gerrard’ı zirveye çıkardı. Celtic’i alt eden Glasgow kentinin mavi yarısı mutlu sona ulaştı. Ama şu günlerde maviler kan ağlıyor. Hocaları, İngiltere Premier Lig’in alt sıralarındaki bir takım için onları terk etti. Gerrard, bu tip eleştirilerle karşılaşacağını muhtemelen biliyordu. Ama rüyasındaki iş olan Liverpool menajerliği için yolun İngiltere’den geçtiğinin de farkındaydı.
İsmi en kolay okunan Polonyalı!
Polonya Milli Takımı’nın artık bir İngiliz oyuncusu var. Şaka değil. Aston Villa’nın sağ beki Matty Cash, Andorra maçıyla birlikte Polonya formasını giymeye başladı.
Peki bu nasıl oldu?
Cash 16 yaşında kulübü Wycombe tarafından serbest bırakıldığında bunalıma girmişti. Eski bir futbolcu olan babası Stuart, onu bir oyuncak mağazasına gönderdi. Orada çalışmasının gerçek hayatı öğreteceğini düşünüyordu oğluna. Öyle de oldu. Kısa sürede toparlanan Matty, kendisini Nottingham Forest’ta buldu. 23 yaşında da Premier Lig’de Aston Villa formasıyla boy göstermeye başladı.
İşte tam bu sırada Polonya işi çıktı. Matty’nin annesi Polonyalı. Geçen sezon Premier Lig’de iyi maçlar çıkarınca Polonya’dan teklif geldi. Muhtemelen İngiltere Milli Takımı’ndaki sağ bek enflasyonu, Matty’nin kısa sürede Polonya lehine karar vermesini sağladı.
Ekim ayında Polonya vatandaşı oldu Cash. Ve Andorra karşısında Polonya formasını ilk kez giydi. Herhalde bir unvanı daha olacak. İsmi en kolay okunan Polonyalı.
İklim krizi ve futbol
Glasgow’da düzenlenen COP26 zirvesinden tartışılan konulardan bir tanesi de kısa süren bazı iç hat uçuşlarını iptal etmek... Bu tür uçuşların doğaya verdiği zarar had safhada. Ancak özellikle Premier Lig’de kulüpler, trafikte oyalanmamak için zaman zaman 10-15 dakikalık uçuşlar yapıyorlar.
Manchester United’ın geçen ay Leicester deplasmanına 10 dakikalık bir uçuşla gitmesi büyük tepki gördü. United’dan yapılan açıklama, trafik sıkışıklığıydı. Benzer örnekler fazlasıyla karşımıza çıkıyor Premier Lig’de... Avrupa’da ise kulüpler biraz daha bilinçli. Geçtiğimiz yıllarda Ajax’ın Fransa deplasmanına trenle gittiğini biliyoruz. Futbol direktörü Edwin Van Der Sar, iklim krizinden bahsetmişti o yolculuk öncesinde.
Günümüzde iklim krizi, birçok konunun önüne geçebilecek seviyeye geldi. Ne var ki, İngiltere Premier Ligi bambaşka bir şeyi temsil ediyor. Kapitalizmin merkezinde doğaya saygılı bir kulüp bulmak kolay olmayacak.
