Ali Nail Kubalı

Ali Nail Kubalı

ankubali@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DEĞERLİ okurlarım, son haftalarda milli gelirimizin artış oranı üzerinde epey haber okuyoruz. “Türkiye, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında gelir artışında birinci oldu!” türünden haberler bunlar! Şüphesiz bu haberler hepimizi sevindiriyor.
Sevindiriyor ama bunun da sadece bu yıl gerçekleştirilmiş bir şampiyonluk olduğunu düşünmemeliyiz. OECD Rakamlarına göre:
1997 yılında Türkiye yüzde 7,5 büyüme hızı ile ikinci. Bu gün başı büyük belada olan İrlanda yüzde 11,5 ile birinci. Meksika yüzde 7,2 ile üçüncü.
2000’de Türkiye yüzde 6,8 ile büyüyor. Türkiye’nin önünde yüzde 10,7 büyüme hızları ile müşterek birinci olan İrlanda ve Kore var.
2002’de Türkiye yüzde 5,9 büyüme hızı ile gene Kore ve İrlanda’nın arkasında üçüncü.
2003’de Türkiye yüzde 5,6 ile büyüyor ama Kore ve Irlanda’nın büyüme hızları düştüğü için birinciyiz!
2004 ve 2005 yıllarında yüzde 8,8 ve yüzde 8,7 ile gene birinciyiz.
2006 da ise yüzde 6,8 büyüme hızımızla Slovak Cumhuriyeti’nden sonra ikinciyiz..
En son da 2010 yılında yüzde 8,2 ile tekrar birinci oluyoruz.
Ya daha eski yıllar?
OECD istatistikleri 1997’den önceki yılların rakamlarını vermiyor. Ancak 1986 ile 1996 yıları arasındaki on yılın ortalama büyüme rakamlarını vermiş. O dönemde de Türkiye ortalaması yüzde 4,4. Bizden daha hızlı büyüyen de iki ülke var yüzde 8,8 ile Kore ve yüzde 4,9 ile Lüksemburg. Yani biz üçüncüyüz.
Buna karşın, 1997 2010 yılları arasındaki dönemi ele aldığımızda bizim büyüme hızımız yüzde 4,08. Bu büyüme hızıyla biz İrlanda (yüzde 5,14), Slovak Cumhuriyeti (yüzde 4,67), Lüksemburg (yüzde 4,61) ve Polonya’dan(yüzde 4,57) sonra beşinci sıradayız.
Neredeyse mendil alaçak
Büyümede bu yılki parlak görüntümüz kişi başına gelir istatistiklerine bakıldığında ise birden kayboluyor. Satınalma paritesi ile 10.975 dolara ancak ulaşan kişi başına gelirimiz ile OECD ülkeleri arasında hala en son sıradayız! “Nerdeyse mendil açacak!” diye alaya almaya çalıştığımız Yunanistan’ın kişi başına geliri ise 22.467 dolar ile bizim 2 katımızdan fazla. OECD Ülkeleri ortalaması ise 26.201 dolar.
Bizim bu gelir seviyesi ve bu ortalama büyüme hızları ile çağdaş medeniyeti yakalamamıza olanak yok, değerli okurlarım! Çılgın projelerin de bizi biyerlere getirmesi mümkün değil. Yapmamız gereken “bizden”, “bizden değil” ayırımcılıklarını, üniversite sınavlarında hileyi hurdayı bir kenara bırakıp gerçek başarılı öğrencilerimize en etkili eğitimi vermekdir!