Amazon kitap değil sanat satınca

10 Ağustos 2013

Hepimizin okyanus aşırı kitapçısı Amazon, sanat işine de el attı.
Kelimenin tam anlamıyla öyle çünkü... Artık Amazon.com’da sanat eseri satılıyor.
Galeri duvarlarından ev duvarlarına başlığı altında sanat eseri siparişi vermek mümkün. Tıpkı Murakami’nin son romanını sipariş ettiğiniz gibi... Ama bir dakika... O kadar kolay değil! İki günde kapınıza gelmiyor bir kere... Bu bir devrim hele hiç değil... Her şeyden önce sanat eseri dediğiniz şey, kitap gibi kategorize etmesi kolay bir şey değil. Amazon, üslup demiş, konu demiş, fiyat demiş, yönelim demiş. En bilinen sanatçılar demiş. Warhol, Dali ve Chagall’ı koymuş ama Joan Miro’yu resmen unutmuş. Hiç bilinmeyen sanatçılar kategorisini de mesela...
Öyle ki sosyal medya bunu görmezden gelmediği gibi hemen bir konu başlığı tayin etmiş. Amazon sanat sorunları... Herkesin hemfikir olduğu konu, söz konusu sanat olunca, Amazon’un satmayı kolaylaştırmak için başvurduğu kategorilerinin işe yaramadığı... Sanatın öyle bir şey olmadığı... Amerikalı bir ekonomistin Amazon’un en az sanat dünyası kadar açıkgöz olduğunu ifade ettiği yorumu bence tartışmalara anlamlı bir nokta koyuyor.
Amazon işin zor ne diyeyim... Sanat dediğin elle

Yazının Devamı

Sanat dünyası tartışmaya devam ediyor

7 Ağustos 2013

Sanat dünyası neyin politik neyin politik olmadığını tartışmaya devam ediyor. Sıra nihayet neyin politik sanat olduğuna da geldi... Ve sanat tarihimizden kimin en politik sanatı yaptığını bulmaya... Konuyla ilgili en son noktayı Metis yayınlarından kitabı İmgenin Pornografisi’yle tanınan Profesör Zeynep Sayın koydu.
Sayın, sanatatak.com’dan M. Kemal İz’e verdiği söyleşide Cihat Burak ve Yüksel Arslan isimlerini verdi.
Sayın, Cihat Burak’ı “Türkiye Cumhuriyeti’nde, onun dünyaya ve memlekete bakışını değiştiren ender ressamlardan biri” olarak değerlendirdi ve şunları söyledi:
“Son derece siyasal, siyasetin içinden gelen bir ressam Cihat Burak. Bu ressamlardan kaç tane var memleketimizde? Çok az sayıda... Bu arada, ben “siyasal olan” derken siyasal konuları, temaları işleyen sanatçılardan bahsetmiyorum.”
Zeynep Sayın’a göre bir sanatçı, politik temaları işliyor ya da politik bir içeriğe sahip diye bir sanat yapıtı politik olmaz. Tam tersine bu gibi sanat yapıtları, bildiğimiz ezber içinden gelerek ve muhalefet yapma özelliğiyle de politik olanı malzeme edinerek, bizim körelmemize yol açabilir; çünkü estetiğin karşıtı olan anesteziye yol açar.
“Cihat Burak’a geri dönecek

Yazının Devamı

Damien Hirst’ten Papa olur mu?

3 Ağustos 2013

Nicole Kidman, Tony Blair, David Cameron ve Dennis Hopper’dan sonra sıra sanat dünyasının en ünlü sanatçısına Damien Hirst’e geldi. Ünlülerin portrecisi İngiliz Jonathan Yeo’nun yeni konusu, göğsünde gaz maskesi, ayağında çizmeleriyle, kimyasallara karşı koruyucu giysisi içinde Damien Hirst. Söz konusu portre, 11 Eylül 2013-5 Ocak 2014 tarihleri arasında National Portrait Gallery’deki sergide yer alacak. Usta ressamların, papa ve prens portrelerini anımsatması bakımından vermiş olduğu pozdan gayet memnun olduğunu ifade eden Hirst, portresini yapan Yeo ile birlikte, böylesi bir pozun “kendisinin bugünkü sanat dünyasındaki algılanan konumuna ironik bir bakış” niteliğinde olduğunu da söylemeyi ihmal etmemiş. Evet, ünlü film yıldızlarının resmini yapmak kadar ünlü ressamların da resmini yapmak sanat dünyasında ünlü olmayı garantilemek için son derece etkin bir strateji gibi görünüyor. Buralardan kim kimin resmini mi yapsın? Benim gönlümden Taner Ceylan’ın elinden bir Mihri Müşfik geçiyor doğrusu...

Bana 100 karakterde sanatı anlatabilir misin?

Institute of Contemporary Arts [ICA, Çağdaş Sanatlar Enstitüsü (Londra)], 21 Ağustos’ta herkesin kullanımına açmaya vaat ettiği Art

Yazının Devamı

Bizdeki Fransız filozof sevdası

31 Temmuz 2013

Geçtiğimiz günlerde bir Fransız düşünce tarihçisi İstanbul’u ziyaret etti. Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Türkçe kitabı(*) nedeniyle bir de konuşma yaptı. Fransız Kültür Merkezi’ndeki konuşmadan önce Jean-Louis Fabiani’yle sohbet ettim. Konumuz Fransız filozofunun kim olduğuydu. Fransız filozofu kimdi? Nereden gelip nereye gitmekteydi?
Bu uzun yolculuk esnasında Türkiye’den de ona eşlik etmek isteyenler olmamış mıydı?
Öncelikle Fabiani’ye bugünün dünyasıyla yirminci yüzyılın ilk yıllarını karşılaştırmasını istedim. Aynı kavramlar günümüz için söz konusu muydu? Yüzyıl başının anti entelektüalizm ve anti rasyonalizmini kastediyordum.
Fabiani’ye göre bunları karşılaştırmak mümkün değil.
Yine de yakınlıklar olan birtakım şeyleri bulabiliriz.
Ama asıl önemli olan 1894’te best seller olan kitabın adı...
Bu bize çok şey söyleyecek...

Yazının Devamı

34 TR hürdür hür kalacak...

27 Temmuz 2013

Aslında onu çok iyi tanıyorduk.
Latincenin adını kim koydu, Camın yaşı kaç ya da Suyun yaşı kaç gibi felsefi son derece ironik duvar yazılarından...
Ama çoğumuz onu AX olarak biliyorduk.
Üç gün önce Kadıköy’de YKY önündeki bankamatiğe yazı yazarken apar topar tutuklandı. Şikayet banka görevlilerinden gelmişti.
Ot dergisinden Tarık Bal geçtiğimiz mayıs ayında Atilla Çapraz’la bir söyleşi yaptı. Sanatçı ve yazar Rafet Arslan da bu söyleşiyi İngiliz dergisi Patricide için çevirdi.
Bir sokak sanatçısı ve daha fazlası, belki dervişi olarak tanımlayabileceğimiz AX, kendini bu söyleşide “sıkıntılı”, “yalnız”, “avcı” ve “insancıl” olarak tanımlıyor.
1961’de Kastamonu’nun Araç ilçesinde doğmuş.

Yazının Devamı

Bu forum sanatsal forum

24 Temmuz 2013

Karşı sanat galerisinin kurucusu Feyyaz Yaman, bir süredir Gezi sonrası sanatı ve siyaseti tartışmak üzere forumlar düzenliyor. Komet, Zeynep Sayın, Nazan Azeri, Nur Atabiş gibi isimlerin katıldığı forumlar, kamusallığı tartışmaya açıyor. Kentselliği kamusal alan olarak tarif ederek sanatın hızla beyaz küpten uzaklaşmasını savunuyor. Oluşum, aynı zamanda bienal sırasında bir seri etkinlik yapmayı düşünüyor. Ne yapacakları henüz belirsiz. Komet’in önerisi bir Karagöz ve Hacivat gösterisi. Bir diğeri merkez dışı mahallelerde duvar resimleri yapmak... Bir seferinde grevdeki tekstil işçileri de katılmış. Armutlu’dan da gruba onlarla birlikte bir seri etkinlik düzenlemeleri için çağrı gelmiş. Forumlar, somut etkinlikler düzenlemenin yanı sıra felsefi bir şekilde Gezi ruhunun gelenekteki köklerini araştırıyor. Zeynep Sayın’ın öncülüğünde gerçekleşen bu çalışma, ağaç imgesinin dününü bugününü ele alırken direnişin Orta Asya ve Heterodoks İslam’daki izini sürüyor. Gezi’de hortladığı düşünülen bu felsefe ve estetiğin detaylarını önümüzdeki günlerde yazacağım...

Koç Müzesi Grimshaw’da karar kıldı
Evet, Antrepo no:5 açılacak. Onu Beyoğlu’nda yer alacak Koç Çağdaş Sanat Müzesi

Yazının Devamı

Biraz Kürt, biraz köylü*

20 Temmuz 2013

Modern Türk şiirinde Kürt diyen ilk şair kim?
İlk Kürtçe kelimeyi kullanan şair kim?
Evet, bu zor ve bana kalırsa anlamlı iki soruyu geçtiğimiz günlerde twitter’daki mesajında Kürt edebiyatı üzerine çalışmalarıyla tanınan edebiyatçı, şair Selim Temo yanıtladı. Temo, bir tweet’inde şiiri bıraktığını açıklayan İsmet Özel’in şiirde 2008 yılında iddia ettiği gibi “modern Türk şiirinde Kürt diyen ilk şair” olmadığını yazıyordu.
Temo, “Türk Şiirinde Kürtler” adlı yayımlanmamış akademik makalenin yazarı olarak, modern dönemde Kürt sözcüğünün ilk kez II. Meşrutiyet’ten sonra kullanıldığını belirtiyor.
Ziya Gökalp’in 1908’de yazdığı Şaki İbrahim Destanı‘nda, Milanlı İbrahim Paşa için “Kürt kılıcı” ifadesini kullandığını hatırlatarak Mehmet Akif Ersoy’un 1915’te yayımlanan Berlin Mektupları‘nı anıyor:
Değil mi cenge koşan Çerkes’in, Laz’ın, Türk’ün
Arab’la, Kürd ile bâkidir ittihâdı bugün

Yazının Devamı

Suç duyurusunda bulunmak istiyorum

17 Temmuz 2013

Arkadaşımız Sertaç Koç dün yazdı.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndeki 202 eser kayıp. 46 eser sahteleriyle yer değiştirildi. Ve 27 eserin de orijinalliği şüpheli. Bu ihbarla açığa çıkarılan eski müze müdürü Ömer Osman Gündoğdu, görevden alındığı süreçte eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın imzasının taklit edildiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, suç duyurusu üzerine harekete geçti. Bakalım ne olacak?
Bense bu vesileyle İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nden bir zamanlar Anadolu’ya gönderilen ve geri gelmeyen eserlerle ilgili suç duyurumu tekrarlamak istiyorum.
Söz konusu 468 tablonun 1993 yılında iadesi için açılan soruşturmaya ne oldu?
Antrepoda yeni müze yapılıyor. Bu yepyeni bir başlangıç demek.
Müzenin koleksiyonuna özel olarak bu müze tasarlanıyor.
Bu müzenin koleksiyonunda şu aşağıda sıralayacağım resimler var mı?

Yazının Devamı