Suç da belli ceza da... Peki suçlular kim?

24 Şubat 2010

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kurulduğu günden bugüne en genç, dinamik, çalışkan, iyi eğitimli, futbolun içinden gelmiş, dürüst bir başkanla idare ediliyor. Başkan Mahmut Özgener için yazılıp söylenenler bunlar. Ben de farklı düşünmüyorum. Hatta fazlası var. Fakat İzmirli ve bizim ‘Mahmut Abi’miz oluşu, zaten her insanda olması gereken ve ayrıcalık olarak görülmeyen özellikleri taşımasından, kendisinin de duruma bu açıdan bakan biri olduğunu bildiğimden, uzun uzadıya onu anlatmak anlamsız. Ben başında bulunduğu federasyonu daha ileriye taşımak için verdiği yoğun mücadeleye saygı duyarak, eksik kalan ve bir an önce tamamlanmasını beklediğim konuyu kestirmeden yazıp geçeceğim.
Bu hafta sonu, bulundukları liglerde hedefe koşan İzmir’in iki takımı Altay ve Göztepe, en kritik maçlarını, TFF’nin kestiği ya da bir başka deyişle aldıkları ceza nedeniyle ‘SEYİRCİSİZ’ oynadı. Cumartesi günü Göztepe, Urfa’yı; pazar günü Altay, Rize’yi konuk etti Alsancak Stadı’nda. Yalnız futbolun en önemli aktörü SEYİRCİ yoktu sahnede. İki kulüp, bu cezaya gelinceye kadar hatırı sayılır para cezaları ödedi. Sonra bu hafta sıra seyircisiz oynayacaksınız cezasına geldi. Yani son istasyona vardılar.
‘Suç

Yazının Devamı

Bizi bu kötü havalar mahvediyor

17 Şubat 2010

Geçen hafta İzmir’i rehin alan sağanak yağışla birlikte takımlarımızın hem iklimsel hem de taşan sorunlar dolayısıyla yaşadığı baskınları yazmış, ‘Sağanak yağış devam edecek’ demiştim.
İzmir’de havaya bakanlar, ‘Yağış durdu’ diyebilir. Evet iklimsel tehlike durdu. Ancak kronikleşmiş ekonomik sorunlarla yaşayan ve iyi idare edilemeyen kulüplerimizden bazılarında yaşanan baskınlar ve yarattığı tahribat devam ediyor.
Geçen hafta Altay taraftarının sağanak gibi yağan isyanıyla giden teknik direktör Fuat Yaman’ın ardından göreve gelen Zafer Bilgetay, Mersin’den bir puanla döndü.
Asıl sorunlara çözüm bulamayan Altay’da, sel suyuna geçici set olsun diye boynuna atlanan Zafer Hoca da fazla dayanamayacak gibi görünüyor.
Altay galibiyetiyle ‘ilk baskından kurtuldu ama’ dediğim Karşıyaka, Gaziantep BŞB. maçı sonrası sırılsıklam oldu. Karşıyaka taraftarı mağlubiyetin ardından ‘rezalet’ diyerek, takımı protesto etti. Şampiyonluk parolasıyla çıkılan yolda. Açık deliklerden sızan su, tehlikeli baskının ilk habercisi. İyi idare edilemeyen ve sorunları örtbas edilmeye çalışılan yeşil-kırmızılılarda tek set olarak duran Onursal Başkan Selçuk Yaşar‘ın yerinden kıpırdamasına, dolayısıyla

Yazının Devamı

Sağanak yağış devam edecek!

11 Şubat 2010

Ülkemde yaşamı son bulanların ölüm nedenlerine bir bakın. Genelde trafik kazaları, doğal afetler, soba ve gaz zehirlenmeleri, iş kazalarıdır. Yatağında huzur içinde can verenimize az rastlanır ve şanslı sayılır. Çok şükür şu aralar İzmir’i rehin alan sağanak yağışlarla gelen su baskını, statlarımızda can kaybına neden olmadı. Ancak pazar günü, ertelenmesi istenen ve TFF yetkilileri (temsilci, hakem) tarafından ısrarla oynatılan Göztepe maçıyla ilk su baskınını yedik.
Hakkını verelim, sel haberini ilk ve esprili olarak veren Göztepe Teknik Direktörü Erol Azgın oldu. Azgın, “Yedek kulübesine giremedik. Oyuncumuz Recep, kayıp neredeyse su dolu kulübeye düşüyordu. Arkadaşlarına, aman tutun, boğulmasın dedim. Halimize gülelim mi, ağlayalım mı bilemiyorum” dedi.
Ardından Futbol Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Hamdi Kutval, “Endişeye gerek yok. Yağmurda maç ertelenmez” dedi. Sayın Kutval, su az gelmişti, biraz da içimize serperek bizi rahatlattı. Bu ilk su baskını; sakatlanan yada boğulan futbolcu, zatüre olan taraftar, maç günüyle ilgili önceden önlem almayan Göztepe yönetiminden bir yetkili ya da verdiği demeçle şaşırtan Hamdi Kutval’ın istifasını getirmeden ucuz atlatıldı.

Fuat

Yazının Devamı

Bombalar patlıyor ama elde!

4 Şubat 2010

Biz gazeteciler, genelde bu mevsimde cümlenin başına ‘Bomba’ kelimesini koyarak yapılan kaliteli transferleri yazarız. Ne yazık ki Egeliler olarak şimdi elimizde patlayan bombaları yazıyoruz.
İşte elde patlayanlardan bir demet...
Denizlispor bir iki isim denecek takviye yaptı. Ancak bunlar takımın düşmesine engel olacak türden değil...
Manisaspor yönetimi ani kararla ve ‘b planı’ olmadan teknik direktör Mesut Bakkal’a yol verdi. Zamanlaması hatalı bu karar sonrası yeni hoca Hikmet Karaman olacaktı olmadı. Manisaspor’u düşme potasından kurtarabilecek, elinde sihirli değneği hazır hoca aranırken dün son dakika Reha Kapsal’la sözleşme imzalandı...
Karşıyaka, bırakın yasağını kaldırıp transfer yapmayı, A2 takımında forma giyen oyuncusu Ulaş Çetin’e sahip çıkamadı. Türkiye’nin öbür ucundaki Gaziantep, Ulaş’ı kaptığı gibi 3.5 yıllık sözleşmeye imza attırdı...
Altay, Mehmet Sedef ve Yasin Avcı’nın geçmişten kalan alacaklarından doğan hacizlerle uğraşırken, Başkan Niyazi Konuşmaz’a da şahsi borcu nedeniyle eski bir Altay yöneticisi tarafından haciz ve ceza davası açıldı...
Çanakkale Dardanelspor Başkanı Niyazi Önen, kulübün hakkını savunayım derken, Spor Toto Teşkilatı’yla ters

Yazının Devamı

Ben de bu maçı bekliyorum...

20 Ocak 2010

KARŞIYAKA cephesinden beklediğim haberi, Onursal Başkan Selçuk Yaşar’dan aldım. Karşıyakalıların babası, İzmir sporunun duayen ismi Selçuk Yaşar emretti: Bu maç yapılacak...
Karşıyaka-Göztepe, altı yıl aradan sonra çok özel bir maçta karşı karşıya gelecek. İki kulüp, kalp yetmezliği nedeniyle Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yatan gazeteci ağabeyim Çağatay Çağlar‘a destek amacıyla oynayacak. İzmir Gücü Spor Vakfı‘nın başlattığı “Bu kalbi yaşatalım” kampanyasının en önemli ayağı bu...
Göztepe yönetimi, bu kutsal öneriyi, daha gündeme geldiği gün kabul etmişti. Maçın son onayını veren sayın Selçuk Yaşar’da, herkesi heyecanlandırdı. Herkesi diyorum, çünkü bu maçı bekleyen yalnız Karşıyaka ve Göztepe taraftarları değil. Taraflı-tarafsız, futbol meraklıları o günü iple çekiyor. Ezeli rekabetleri yıllardır Türkiye gündeminde yer alan İzmir’in iki yakası, mayıs ayında buluşacak. Zaman, zaman taraftar kavgalarıyla haberlere konu olsalar da Karşıyaka ve Göztepe, bu sefer gündeme ‘Bir kalbi yaşattılar’ diye gelecek. Maçta, organ bağışının ne kadar hayati olduğuna da dikkat çekilecek.
İki tarafın ‘Özgür’leri de unutulmayacak elbette. Pınar Karşıyaka maçına giderken yaşanan trajik olay

Yazının Devamı

Ne olur beni TSYD’den kovun!

13 Ocak 2010

Bu yazı genel olarak sizi ne kadar ilgilendirir bilemem. Bir dernek, cemiyet, meslek odası, kulüp, sivil toplum örgütüne üye olanlarınız, “Bizde de böyle” ya da “Allah, Allah” diyebilir. Veya yaşama dair ufak tefek şeyleri, cebinize not olarak koyabilirsiniz...
Geçen hafta, üyesi olduğum meslek örgütlerinden Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Antalya’da düzenlediği 4 günlük eğitim seminerleri zincirine katıldım. Otelin konferans kapısında meslek büyüğü amcamız tarafından yoklaması yapılarak sabah 09.00’da start alan, akşam 18.00’e kadar sandalye tepesinde süren eğitim semineri!.. Ancak düzenleyen ve aynı zamanda konuşmacı olan amcalarımız başta, gelen herkesin kendi propagandasını yaptığı, bizim figüran olduğumuz bir dolu toplantı... Düzenlenme aşamasında az-çok emek olduğu için saygım var. Ancak gene de ben buna ‘Nazi kampı’ diyorum.
İlk gün kalkamadığım için bana hizmet etmek için bu göreve talip olduğunu düşündüğüm TSYD Asbaşkanı (Devrim S...) amca ve maaşlı merkez büro sekreteri bayan tarafından nerdeyse azarlandığım... Sıra gelmediği için(!) soru sorma fırsatı bulamadığım ve maymun edilmeye çalışıldığım ‘Körler, sağırlar birbirini ağırlar’ toplantısında soramadıklarımı

Yazının Devamı

2011 var, 2012 var, 2013...

6 Ocak 2010

Yeni bir yıla girdik. Başında yeni olan her şey bir ilk, bir başlangıçtır. Eski olan, ancak herhangi bir şey gibi kenara atamadığımız 2009 yılına istesek de, istemesek de ara ara dönüp bakacağız...
Çok da başa gitmeden hemen bir dönelim, 2009’a...
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kedi yavrusu gibi ensesinden tutup kapının önüne koyduğu, milli tekvandocularımıza ne oldu dersiniz? Ankara kulübü sahip çıktı. Hem de hak ettikleri değeri vererek... Bizim vergilerimizle idare edile(meye)n, Büyükşehir Spor Kulübü İzmir’in öz evladı millilerimize, Başkent’imiz kucak açtı. Tekvandocularımıza sahip çıkarak bizi utandırdı, hem de ne sahip çıkmak. Devlet ödül yönetmeliği sayesinde sporcuların kulüplerine kazandırdıkları tonla parayı, ‘Biz istemiyoruz o ödülleri de siz alırsınız’ diyerek... Merak edenlere, biz, İzmir olarak sporcularımızın bugüne kadar kazandırdıkları parayı, sıkılmadan, BŞB’nin kasasına indirdik... Başkandan halen bir açıklama, bir tık sesi yok, sanki demokrasi ile değil, krallıkla yönetiliyoruz.
Yine 2009’un son günlerinde öğrendik ki; Altay ve Karşıyaka eski oyuncularının alacakları nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu’nun ‘Transfer yasaklısı’

Yazının Devamı

Tebrikler fakat...

30 Aralık 2009

Tebrikler; 2. Lig 2. Grup’tan Play-Off’a yükselen ve Bank Asya 1.Lig yolunu başarıyla yarılayan Göztepe...
Tebrikler; 2. Lig 2. Grup’ta Play-Off biletini 20 maçın 19’unda yenilmeden almayı başaran, son maçta Turgutlu karşısına, her zaman yaptığı gibi fair-play ruhuyla, kazanmak için çıkan Akhisar...
Tebrikler; 3. Lig 2. Grup’ta Play-Off biletini 35 yıllık tarihinde ilk kez alan Torbalıspor...
Tebrikler; Akhisar maçının başından sonuna yaşanan olaylara dahil olmayan, sahada mücadelesini veren, dostluk elini hiç geri çekmeyen Turgutluspor’un futbolcuları ve yönetimi...
Tebrikler; Bank Asya Birinci Ligi’nin ilk devresini ilk altı takım içinde başarıyla tamamlayan Altay, Karşıyaka ve Bucaspor...
Tebrik faslı şimdilik bu kadar... Gelelim yapılması gerekenlere...
İnan Altınbaş’ın, A.Ş’yi devraldığı üç yıl içinde 104 oyuncunun gelip, gittiği Göztepe’de, transfer politikasını yeniden ele alınmalı. İş, ehil kişilere emanet edilmesse taraftar tansiyon hastası olur. Hele, para verirken elinin titrediği altyapısına bundan sonra sahip çıkmazsa sarı-kırmızıların geleceği olmaz... Şimdiden uyarayım...

Yazının Devamı