Barış Yengiloğlu

Barış Yengiloğlu

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Altay‘da bugün kongre var. Siyah-beyazlılar, geleceklerini, demokratik ortamda, olması gerektiği gibi, kullanacakları oylarla belirleyecek. “Şu başkan adayı ve yönetiminin projeleri kabülümüzdür. Hedefe bu ekiple varırız” diyecekler.
Ben, açıyı biraz değiştireyim. Geçenlerde Altay’ın duayenlerinden Nafiz Zorlu‘nun da dillendirdiği gibi, “Altay neden şirketleşmiyor?” sorusuna yanıt arayayım.
Altay aşkıyla yanıp tutuşsalar da yönetimi oluşturan kişilerin cebinden çıkacak üç-beş kuruşla bu kulübün çarkı dönmez. Üç-beş kuruş diyorum, çünkü artık verilecek paralar büyük bütçelerle yaşayan kulüpler için üç-beş kuruştur. Bunlarla ancak gün kurtarılır, mevcut borçlar bir süre ötelenir. Ama değişen birşey olmaz, gelecek yine ipotek altındadır.
Yöneticilerin ceplerinden koydukları para, kendi bütçelerini sarsacak gibiyse zaten kulübün kasasına girecek ilk gelirden bunu alırlar. Oysa kulüp kar eden bir şirket olsa... Üçe alınan futbolcu beşe satılsa... Daha da iyisi kendi yetiştirdiği oyuncudan çok para kazansa... Üyeler ceplerindeki para kadar hisse sahibi olsa... Fena mı olur? Taraftar da hem kulübünün seveni hem sözünün geçer akçe ettiği yatırımcısı olursa işin peşini bırakmaz. Bilir ki takip ettiği sadece kulübü değil aynı zamanda kendi parası.
Zorlu’nun seslendirdiği, birçok insanın zaten düşündüğü bu hayati konu, üyeler tarafından tekrar tekrar tartışılmalı, en iyi şekilde yorumlanmalı ve vakit geçirmeden gereken adımlar atılmalı.
‘Yok bu olmaz’ denirse, o zaman hiç olmazsa tek vücut olunmalı. Bucaspor ve Nazilli örneklerinde olduğu gibi... Eski başkanlar ve yöneticiler birleşip, geniş tabanlı yönetim oluşturulmalı, dönüşümlü başkanlıkla daha güçlü Altay yaratılmalı.
Bu da kulaklara hoş gelmediyse Altay için hayırlısı olsun. Ne diyeyim...