Barış Yengiloğlu

Barış Yengiloğlu

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Milletin bağrından temiz bir kuşak yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak...”
Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk gençliğine her zaman için büyük güven duyduğunu anlatan cümlelerinden sadece biri bu. Bizler ise, “Ne yapıyoruz” diyerek dönüp arkamıza baktığımızda, cevap ‘hiçbirşey’e yakın oluyor.
Gençlere güvenmeyen, emek vermeyen, ‘köklü kulüp’ olmakla övünen, yavaş yavaş köklerinden kurumaya başlayan İzmir kulüplerinin hali içler acısı. Giydiği formanın hikayesini bilmeyen, aidiyet duygusundan bihaber, piyasa yapmış(!) oyuncularla gündelik açlıkları doyuruyor ve bunları ‘başarı’ diye sunuyorlar.
Bucaspor‘un birkaç yıl önce Seyit Mehmet Özkan‘la gördüğü, Karşıyaka‘nın Yüksel Can‘a emanet ederek yeni uyandığı, Altay‘ın silkinip Nafiz Zorlu önderliğinde ayağa kaldırmayı düşündüğü altyapıları, yani gelecekleri olan gençleri halen göremeyen gözler de var.
Bu bakan ama görmeyen gözler, Göztepe yönetiminin gözleri... Dilimde tüy bitti; “Gençlere, onları yetiştiren, emek veren, idealist öğretmenlerine, evleri gibi gördükleri Gürsel Aksel Tesisleri’ne değer verin, yatırım yapın” diye. Ama sayın Başkan İnan Altınbaş‘ın gözleri görmediği gibi, kulakları da tıkalı sanırım. Oraya vereceği üç kuruş para için elleri titriyor. Görmüyor, duymuyor, umursamıyor, yok sayıyor. Hiç olmazsa Göztepe’nin eski yöneticilerinden birine, ‘Gel sana emanet edeyim’ de demiyor. Anlayacağınız, durum değişmiyor...
Bugün Karşıyaka’nın şans verdiği, uzun yıllar Göztepe’nin altyapı koordinatörlüğü görevini de yürüten Yüksel Can’ın, gençleri, Göztepe’nin düşerken tutunduğu dal olmuştu. Onlar ki; forma giydirecek oyuncu bulunamadığı günlerde, şanlı Göztepe’yi büyük utançtan kurtaran kahramanlardı.
Bucaspor, Altay ve Karşıyaka, geç de olsa uyanıp yol almaya başladı. Altyapı, tesis, spor okulu ve miniklere satılan formaların gelirlerini, geleceğe yatırım olarak döndürmeye karar verdi. Göztepe yönetimi ise tesislere sembolik çam ağacı dikip, dikili ağacımız oldu şovları yapıyor. Çam fidanını merak edenler, bilsinler, dikildikten üç ay sonra kurudu. Rezil olmamak için yerine hemen başka bir tane bulup diktiler. Şimdi suluyorlar, ‘aman yeşil kalsın’ diye!
Ama fidan (gençler); diktiğin toprağa (tesis), suyu verene (hocalar), verdiğin suya (sevgi) dikkat etmezsen kurur. Görmeyen gözlere ışık, duymayan kulaklara küpe olsun.
İnan Bey’e sesleniyorum: Şampiyonluklar, hatta 2 Lig’de olduğu gibi, takım kaptanı yerine kaldırdığınız kupa ve bundan sonra gelebilecek tüm kupalar sizin olsun. Ben ve benim gibi düşünenler, Göztepe’nin geleceğinin kurtarılmasını istiyor, o kadar... Anlatabildim mi?
NOT: Merak edenler olursa yıllık izne gidiyorum. Çok değil 15 gün sonra kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle kendinize emek verin, iyi bakın.