İŞTE BUNLAR HEP DENEYİM

15 Kasım 2016

10 yıla yakın süredir özellikle lüks perakende ve iletişim sektöründe yer alan biri olarak, ‘mağaza deneyimi’, ‘beş duyu mağazacılık’ ve ‘interaktif mağaza deneyimi’ başta
olmak üzere birçok konseptin teorik ve pratik aşamalarında yer aldım.

Bir profesyonel ve konuda eğitim veren biri olarak, deneyimin, çalışanın sırtına binen yükle odaklı olduğu noktalarda sistemin patladığını; sadece ürüne odaklı
olduğu noktada, toplamada ‘sıfır’, çarpmada ‘bir’ etkisi gösterdiğini gördüm.

Diyelim ki dünyanın en pahalı şehrinde, en lüks mağazalardan birine gireceksiniz. Burada dünyada sadece beş adet üretilen bir ürün satıldığını da biliyorsunuz.
Mağazanın kendine özel parfümü olduğunu, iç mimarisinin tüketiciyi alışverişe yönlendirecek şekilde düzenlendiğini, çalan müziğin markanın ruhuna çok uygun olduğunu söylememe gerek bile yok.

Bu ambiyansın büyüsüne, hayalini kurduğunuz ürünün tüm çekiciliğiyle size sunulduğu anı ekliyorum. Her şey harika. Ama birden servis veren personelin, bir kelimesi ve bir bakışı bunu bozabiliyor.

Yazının Devamı

SANAT DOLU BiR HAFTANIN ARDINDAN

8 Kasım 2016

Bu yıl 11’incisi gerçekleşen Comtemporary Istanbul fuarını geride bıraktık. 20 ülkeden 70 galeri ve 520 sanatçının bin 500 eserinin sergilendiği fuarı, 90 bini aşkın kişi gezdi.
“Bir önceki fuarda 100’ü aşkın galeri vardı, bu yıl neden azaldı?” gibi sorular aklınıza gelebilir. Ama ülkenin içinde bulunduğu şartları düşünecek olursak bunun büyük bir başarı olduğunu söyleyebiliriz.

Zekamla döverim

Bu yıl ilk defa açılan koleksiyonerler seçkisinde de, ilgimi çeken Cem Yılmaz’ın koleksiyonuna ait Ron English imzalı ‘Everlast’ isimli tabloydu. Ünlü Amerikan boks eldiven markası Everlast’i beyin şeklinde resmeden sanatçı, bilgi en büyük güçtür ya da zekamla döverim mesajını veriyordu.

Bir ihtimal daha var

Zeren Göktan’ın ‘Bir İhtimal Daha Var’ adlı eseri dünyadaki ve Türkiye’deki kadın şiddetini en lirik ve realist şekilde anlatan eserdi. Hapishanede kadına karşı şiddet suçlarından yatan erkeklerin, içlerindeki vahşeti dindirmek için yaptıkları bir sabır egzersizi sonucunda ortaya çıkan işlemenin QR kodları şu an Türkiye’de öldürülen kadın sayısının güncel halini gösteriyordu.

Bu eser, sanatın insanın içindeki estetik duygusunu yüceltmesinin yanı sıra duyarsızlaştığımız noktalarda bizi

Yazının Devamı

CONTEMPORARY İSTANBUL 11 YAŞINDA

1 Kasım 2016

19 Ülke, 70 galeri, 520 sanatçı bin 50 eser... Yılın en önemli sanat etkinliği Contemporary Istanbul, bu perşembe günü kapılarını açacak ve pazar akşamına kadar gezilebilecek.

İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda, Akbank’ın desteğiyle gerçekleşecek fuarda dikkatimi çeken üç bölümden bahsetmek istiyorum. İlki Collectors’ Stories isimli sergi, diğeriyse Ülker Çocuk Sanat Atölyesi ve CI Dialogues.

Koleksiyonerlerin seçkisi

Marc-Olivier Wahler’in yaptığı ve danışmanlığını Marcus Graf’ın üstlendiği Collectors’ Stories’de Türkiye’nin önde gelen 60 koleksiyonerinin kendi koleksiyonlarından seçtikleri eserler sergilenecek.

Koleksiyonerlerin kişisel estetik anlayışlarını sunmalarına olanak sağlayacak sergi, Türkiye’de sanat koleksiyonerliğinin geçirdiği dönemsel değişimleri ve bugününü tartışmaya açacak.

Sergilenecek eserler arasında 53 Türk ve 49 yabancı sanatçı olmak üzere toplam 102 sanatçının enstalasyon, heykel, video, pentür ve fotoğraf işleri yer alıyor.

Yazının Devamı

TURKiYE’DEN DUNYA MARKASI CIKAR MI?

25 Ekim 2016

Ülkemiz, tekstil konusunda ham madde ve işçilik açısından çok büyük avantajlara sahip. Hatta tasarım anlamında çok gelişmiş bir bakış açımız olduğunu düşünüyorum. Ama bu isimlerin çoğu belli bir kitleye hitap ettiğinden, iletişimi de butik bir
şekilde yapılıyor.

İşte burada devreye, günümüz iletişim ve pazarlama dünyasını demokratikleştiren sosyal medya giriyor.

Ele avuca sığmıyor

Konuyu dağıtmadan başa dönüp yakın tarihli bir örnek vermek istiyorum: Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’un en tarz sahibi sunum ve konsept partisine imza atan
Les Benjamins’den söz ediyorum.

Yazının Devamı

SAPLA SAMAN KARIŞMASIN!

18 Ekim 2016

Mercedes Benz Fashion Week Istanbul’un 8’inci sezonu geride kaldı. Bu yıl gerek güçlü katılımcılar, gerekse güçlü sunumlarla rüştünü ispatlayan organizasyon hakkında meslektaşlarım ile köşe yazarları o kadar güzel ve detaylı yazdılar ki,
ben hepsini yazarak tekrara düşmek istemiyorum.

Hayret içinde okudum

Beş gün süren etkinlik boyunca defile ve sunumların çoğuna katılmaya çaba gösteren biri olarak, dün Hürriyet’in ekindeki Sibel Arna’nın yazısını hayretle okudum. Sibel’i şahsen tanırım ve kendisinin magazin dünyasının başarılı bir temsilcisi olduğunu düşünürüm. Televizyonda magazin programlarına katılan ve sunan, gazetenin magazin ekinde, dizilerdeki tasarımları yorumlamak gibi popüler moda yazıları yazan birinin, köşesinde neden magazin basınına bu kadar yüklendiğini anlamadım.
Yukarıda yazdığım gibi beş gün boyunca defile ve sunumların çoğuna katıldım. Kendisinin sadece iki ya da üç defileye katılarak yaptığı masa başı haber, haberciliği eleştiren biri için ne kadar doğru tartışılır.

Yazının Devamı

PARİS MODA HAFTASI’NDAN STİL NOTLARI

4 Ekim 2016

2012’de Yves Saint Laurent’in kreatif direktörü olarak atanan ve 2016’da olaylı şekilde ayrılan Hedi Slimane’ın işe başlar başlamaz ilk yaptığı, markanın logosounda yer alan, yaratıcısının ismi olan Yves’i atmak olmuştu. Koltuğu devralan ve bu sezon ilk defilesini yapan Anthony Vaccarello ise markaya itibarını ve seksi çizgilerini geri getirdi. Hedi Slimani’nin gelişinden ve yaptığı değişikliklerden benim gibi rahatsız olanlar için bu defile bir iade - i itibar oldu.

‘Ulaşılabilir lüks’ derken?

Lüksün ulaşılabilir olma mantığına karşıyım ama 2017 ilkbahar - yaz koleksiyonları fikrimi değiştirir gibi oldu. Neden mi? Balenciaga’nın önerdiği, moda dünyasında ‘over sized shopping bag’ adıyla geçen, Türkçesi ‘aşırı büyük pazar çantası’ olan tasarımları görünce, aklıma pazarda satılan yorgan kılıfları geldi. Bu esinlenme değil, birebir aynısı. Siz de önümüzdeki sezon defilelerinde sokak modası karelerinde yer almak istiyorsanız, en yakın yorgancıya koşun.

Ya da Loewe’nin önerisi kilim desenli clutch için evde eskiyen bir kilimi döşemecide makinadan geçirtip, perde püskülü takarak havanıza hava katabilirsiniz. Şimdi bu lüks ulaşılır mı, değil mi?

Yazının Devamı

‘GÜZEL BAKAN GÜZEL GÖRÜR’

1 Ekim 2016

- Küçüklük hayaliniz neydi?

Astronot olmaktı. Gökyüzünü her zaman çok sevmişimdir. Yıldızlar ve ay her zaman ilgimi çekmiştir. Yengeç burcuyum. Su grubu burcu olduğum için de medcezir zamanları ayın hareketlerini takip etmeye bayılırım.

- Güzellik sizin için ne ifade ediyor?

Duruluk, sadelik ve kimseye benzememek demek. Birbirini taklit eden hiçbir şeyin güzel olamayacağını düşünüyorum. Sadece estetik güzellik olamaz. Bütünsel güzelliğe inanıyorum. Ruh, beden ve zihin bir arada güzelse, güzellikten bahsedebiliriz.

- Miss Turkey olmadan önce güzel bir kız olduğunuzu düşünüyor muydunuz?

Ailemin küçük kızı olarak, onların gözünde hep güzeldim. Evet çevremde insanların güzel gördüğü biriydim. Güzel bakan, güzel görür. Teşekkür ediyorum güzel bakanlara.

- Yarışmaya katılma kararını nasıl aldınız?

Yarışmaya katılmam tam bir tesadüf eseri oldu. İstiyordum ama bu kadar erken girmeyi düşünmüyordum. Yarışma için bir hazırlık yapmamıştım. Kabul maili geldikten üç gün sonra ön eleme için İstanbul’a geldim. Ve şimdi 2015 Türkiye güzeliyim bu gurura paha biçilemez.

Yazının Devamı

ÇILGIN MİLANO MODA HAFTASI

27 Eylül 2016

New York ve Londra’dan sonra nihayet Milano Moda Haftası da bitti. Londra’nın aksine Milano, moda haftasını damarlarında yaşayan bir şehir. Her taksi şöförü moda haftası stratejisini kurmuş. Tam Türk kafası. “Abla şu ileride sağda in, sonra karşıya geç, daha az zaman alır” gibi Avrupa’da duymaya alışık olmadığımız muhabbetler moda haftalarında ortaya çıkıyor.

Hep geç başlayan defileler, arabayla ulaşması imkansız alanlar, her defilede podyumda Gigi Hadid, sokakta ise Chiara Ferragni ile yatıp kalktığımız bir haftaydı.

Hatta kimliğini sonradan The Hollywood Reporteer’a açıklayan Vitalii Sediuk, Max Mara defilesi çıkışında, Gigi Hadid’e arkadan yaklaşarak onu kucağına almaya çalıştı. Ve bu, moda haftasının olayı oldu.

Bunu Kardashian Kardeşler ve onlar gibi, Vogue’un ismine yakışmayan ünlüleri kapağına taşıyan Anna Wintour’a bir uyarı eylemi olarak yaptığını söyleyen Sediuk, sizce haklı mı yoksa haksız mı? Tabii yaptığı hareketten değil, masaya yatırdığı problemden bahsediyorum.

70’ler nostaljisi

Peki Milano Moda Haftası’nda sergilenen koleksiyonlarda neler öne çıktı? Neredeyse önüm arkam sağım solum 70’lerdi. Prada, Cavalli ve Gucci ilk aklıma gelenlerden.

Bu

Yazının Devamı