2017’NİN GÖZDESİ MAVİ

Intercolor (Dünya Renk ve Konsept Birliği), 50 yıldır moda dünyasının yakından izlediği bir etkinlik. İki gün boyunca kapalı oturumla gerçekleşen toplantılarda, iki sene sonrasının renk ve trendlerine karar veriliyor. Intercolor’a katılan 16 ülkeden 34 colorist’in arasında Türkiye’den iki isim de yer alıyor. Özlem Süer ve Ümit Ünal, 20 yıldır ülkemizi temsil ediyorlar.

Geçtiğimiz haziranda Şangay’da düzenlenen etkinliğe katılan Süer’e toplantılarda neler konuşulduğunu, renk ve trendlerin nasıl belirlendiğini, gelecek sezonun renklerinin neler olduğunu sorduk.

- Intercolor’dan kısaca bahsedebilir misiniz?

Intercolor, dünyada trendleri ve modayı belirleyen etkinliklerin içinde en eski olanı. 85 yaşında Fransız delegeyle genç Kore’li delegenin katılabildiği bir birlik. İlkbahar - yaz ve sonbahar - kış için senede iki kere toplanıyoruz. Her ülkeyi iki kişi temsil ediyor.

- Siz Intercolor’a ne zaman dahil oldunuz?

Ümit’le 20 yıldır Intercolor’dayız. 20 sene önce Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nde başladık işe. Sonrasında çeşitli aşamalardan geçildi ve biz Intercolor’ın sorumluluğunu üstlendik. Kendi ekibimiz var ve onları da bu konuda yetiştiriyoruz. Türkiye’de, Ümit’le geleceği anlatmak adına bu misyonu sahiplendik ve eğitimler verdik.

- Intercolor’daki çalışmalarınız Türkiye’de biliniyor mu?

Instagram takipçilerimin arasında yıllardır ‘Burada ne yaptığınızı anlamadım’ diyen insanlar var. Renk,kişinin hoşuna gider ve seçilir. Ama rengin arkasında ne kadar büyük bir çalışmanın olduğu pek bilinmez.

- Bu yıl yaptığınız sunum nasıldı?

Türkiye, en yaratıcı ilk beş ülkenin arasına girdi. Türkiye’nin başkanlığa hazır olduğunu söylediler. Biz de aday olduk.

- Sunumunuzun ana başlıkları ve çıkış noktası nelerdi?

Dört başlığımız vardı: ‘Faces are Endless’, ‘End of Childhood’, ‘Self Qualification’ ve ‘Contamination’. Hepsinin ortak noktası, sosyal medyanın yükselen gücünün teknolojik esarete yol açtığını hatırlatmaktı. Önemli olanın, kişinin deneyimlerinin özüne inerek kendini yeniden yapılandırmasını vurgulamaktı.

- 2017’de hangi renkleri göreceğiz?

Mavinin etkisi büyük, her tonunda bizi etkileyecek bir skala var. Yaz renklerini kışın daha fazla göreceğiz. Renk, kumaş ve silüetin önüne geçecek. Son zamanlarda yaşanan doğal afetlerden dolayı etrafta turuncu üniformalı insanları görmemiz, turuncunun kurtarıcı ruhunun yaşantımıza girmesini sağladı. Daha önceleri bize enerji veren turuncu, şimdi de destek duygusu veriyor. Laboratuvar renklerini çok fazla görüyoruz. Ten tonları kozmetik renkleriyle birleştiriyoruz. Bunlar, güzeli yaratmak kaygısıyla hızla çoğalan plastik ameliyatların yapıldığı laboratuar ortamlarındaki sentetik dünyanın bize getirdiği renkler.

- 2018’in ana renkleri neler olacak?

Çok soğuk bir laboratuvar sarısı, parlak yeşil, vizon, terracota ve bakır kırmızısı öne plana çıkacak.

Ten rengine göre seçimler

“Kızıllar için yeşil ve morun ‘tamamlayıcı kontrast’ dediğimiz biraz zıt kombinasyonlarının doğru seçimler olduğunu düşünüyorum. Sarışınları; limon sarıları,
açık lilalar, soğuk maviler ve güncel pastellerde görmeyi seviyorum.
Esmerlerse kırmızının en frapan halinin, saksın ve ultra marinin gücünden faydalanabilir.”

En uyarıcı renk: Kırmızının uyaran etkisi çok yüksek. Bu yüzden topuklu ayakkabı ve rujda sık kullanılıyor. Marmara Güzel Sanatlar Bölümü’nde çok sevdiğimiz hocamız, rahmetli Atilla Ergür şöyle derdi: ‘Bir rengin hiçbir zaman günahı yoktur, ikinci renk işin içine girince başlar her şey’. İki rengin arasındaki uyum o kadar önemli ki... Kırmızı muhteşem bir renktir. Aynı şeyi pembe ve yeşilin herhangi bir tonu için de söyleyebiliriz.
En sakinleştiri renk: Ten tonlarının insanı sakinleştirdiğini söyleyebiliriz. İçine beyaz girdikçe, renklerin soğuk etkileri arttığından serinlik ve uyaran etkisi var. Pudra tonlarında beden ve ruh bütünleşir.