LONDRA MODA HAFTASI’NDAN KALANLAR

Moda haftalarının ikinci durağı olan Londra’da da podyumlarda fırtınalar esti. Tüm moda dünyasının Milano’ya odaklandığı bugünlerde, Londra’dan akılda kalanları paylaşıyoruz

MAKARON TADINDA BURBERRY PRORSUM

Şüphesiz Londra Moda Haftası’nın en çok beklenen defilelerinden birisi Burberry Prorsum’du. Son yıllarda yaygınlaşan demokratik moda anlayışıyla, defilelere şahsen katılamayan moda severler için internetten defile yayınlayan markaların başında gelen Burberry’nin defilesi L’Officiel’in internet sitesinden canlı izlenebildi.
Defilenin sürpriziyse, makaron renkleri ve romantik dantellerin birleşmesiyle ortaya çıkan
hoş nostalji duygusuydu. Cara Delevigne’in de podyuma çıktığı defilenin final karesi ve havada uçuşan gül yaprakları seyircilere hoş anlar
yaşattı. O an, insanları moda haftalarının snob havasından bir an da olsa uzaklaştırdı.

GEÇMiŞiN iZiNDE

Bora Aksu ve Gül Ağış gibi modacıların da, Paul Smith, Osman, Erdem, Vivienne Westwood Red Label, Temperly London gibi güçlü markalar kadar beğeni toplaması, Türkiye’nin moda dünyasında yerini sağlamlaştırdırdığı emin adımlardan biri oldu.
Bu yıl 10’uncu yılını kutlayan Bora Aksu, Londra Moda Haftası’nın açılışını yaptı. Moda otoriteleri tarafından, “Londra’ya güneşi getirdi” yorumları yapılan koleksiyonun ilhamıysa Bora Aksu’nun çocukluğunda Ege kıyılarında geçirdiği güneşli günlerin anıları.
Koleksiyon, izleyenler tarafından egzotik bir havaya sahip olsa da, bizleri çocukluğumuzda sıkça gördüğümüz tığ işlerine, örgülere, kolalı yakalara ve Anadolu’ya özgü kumaşlara gönderme yaparak, eski günlere geri götürdü. Otoriteler tarafından büyük beğeni toplayan Aksu, günümüz dünyasının hızlı ve kaotik ortamına karşı, umut taşıyan naif koleksiyon sundu, Koleksiyonu Bora Aksu’nun barışçıl kişiliğinin de bir yansıması gibiydi.

ÖFKE KONTROLÜ
Londra Moda Haftası’nın öne çıkan bir diğer Türk tasarımcısı Gül Ağış’tı. Tasarımcının kimi zaman bir dönemi, kimi zaman da bir sorunu mercek altına aldığı kavramsal koleksiyonları da coğrafyamızın tarihi zenginliklerinden ilham alıyor. Bu sezon da ilhamını kızgınlığı ifade etmenin bir türü olarak öne çıkan kabile ruhundan alan tasarımcı, Gezi Parkı olaylarını yorumlamış.
İlkbahar/Yaz 2014 koleksiyonu için kabile maskeleri üzerine çalışmaya başlayan Ağış, bu maskeleri kumaş baskılarına taşıyarak, öfkeyi kumaşlara hapsedip, modayı kontrol aracı olarak kullanmış.

PRADA’YA SAYGI DURUŞU

Moda dünyasının ikonik imajlarının baskı olarak kullanıldığı Giles Deacon defilesinde, Prada’nın 1997’deki reklam kampanyasının kullanılması ilgi çekiciydi. Giles gibi bir markanın Prada’nın geçmiş bir kampanyasına yer vermiş olması, moda dünyasında bir dayanışma mı, yoksa konuşulmak için bir araç mıydı, bilinmez.

VE DENİZ BERDAN

15 Eylül’de basın daveti ve showroom brunch’ıyla 2014 İlkbahar-Yaz koleksiyonu tanıtımını yapan Deniz Berdan, şimdiden biri New York olmak üzere, 2 showroom’la anlaştı. 7-11 Ekim arasında gerçekleşecek İstanbul
Moda Haftası’nda podyumda göreceğimiz koleksiyon son derece heyecan verici.