Manisa son 25 yılını sanayileşerek geçirdi. Ekonomik krizlere rağmen, şehre büyük bir hızla fabrikalar kuruldu. Manisa özellikle elektronik sanayi bakımından Türkiye’nin en belirgin merkezi haline geldi.
Peki ya şehircilik bakımından Manisa son 25 yılını nasıl geçirdi?
Acaba Manisa sanayileşme, istihdam ve nüfus artışına paralel, aynı ölçüde şehirleşebildi mi?
İşte bu soruya yanıt aramak için kentin bugün yaşadığı sorunlara şöyle bir bakmak yeterli.
Manisa’da;
a- Otopark sorun,
b-Kent içi trafik sorun,
c-Dar sokaklar sorun,
d-Konut pahalılığı sorun,
e-Yüksek kiralar sorun,
f-Park ve yeşil alanlar sorun,
g-Eğlence ve sosyal yaşam alanları sorun,
ğ-Otogar sorun,
h-Çevre yolu sorun,
ı-Hastaneler sorun,
Kısacası Büyükşehir Adayı Manisa’da akla gelebilecek her şey sorun. Görülen o ki kent yaşamı ve kentlileşme adına bugüne kadar atılan adımlar çok yetersiz kaldı.
Üstelik Manisa’nın yeni vizyonu üniversite ve turizm kenti olmak.
Bu nasıl olacak? Hep beraber göreceğiz.
Doğu Kışla, Batı Kışla
Manisa gelecekte sanayi, tarım, turizm ve üniversite kenti olabilir mi bilinmez, ancak bilinen şu var ki, şehir kamuoyu sanayi ve tarımın yanı sıra turizm ve üniversite kenti olmayı istiyor.
O halde radikal fikirler ortaya atılmalı, tartışılmalı ve en doğru olan uygulanmalı.
Bunca geniş bir konunun içinden ben sadece Manisa ve askeriye arasındaki ilişkiye dikkat çekmek istiyorum.
Coğrafik anlamda Spil Dağı ve Gediz Nehri arasında sıkışan Manisa’yı aslında şehircilik açısından Doğu ve Batı kışlalar da sıkıştırıyor.
Spil Güney’de, Gediz Kuzey’de. Genişleme alanı olarak geriye sadece Doğu ve Batı istikametleri kalıyor.
Ne büyük bir tesadüftür ki; geçmişte şehir planlanırken kentin Doğusu da, Batısı da askeriye ile doldurulmuş. Şehrin içinde ama şehrin sosyal, ticari ve kültürel yaşamından kopuk, etrafı tel örgülerle çevrili çok geniş iki alan.
Hal böyle olunca, bu şehirde tabiÓ ki arsa fiyatları pahalı olur. Bu iş arz, talep meselesi. Serbest piyasaya kimse müdahale edemez. Arsa sınırlı, talep yüksek.
Pahalı arsa önce pahalı konut ve yüksek kira sorununu, sonra estetik yerine maliyetin ön planda olduğu binaları, sonra otopark, sonra kent içi ulaşım, sonra park ve yeşil alan gibi sorunları beraberinde getiriyor. Arsa değeri yüksek olunca kimse elindeki arsasının park veya yeşil alan olmasını, yola gitmesini istemiyor.
Zaten Çevre Yolu inşaatı da bu yüzden yıllardır bitmiyor. O zaman ortaya şehir içi trafik sorunu çıkıyor.
Uzun sözün kısası. Manisa’nın ortasındaki bu iki büyük arsa şehir yaşamına kazandırılmalı.
Ortaya çıkacak maddi değer, askeriyenin daha uygun bir alana taşınmasına, yeni askeri tesis ve üsler kurulmasına yeter de artar bile. Böylelikle Manisa şehirleşmeyle ilgili önemli bir sorununu halletmiş olur.
Subay Lojmanları
Manisa ve askeriye arasındaki bir başka konu ise Subay Lojmanları.
Manisa Belediyesi kent merkezindeki bu alanı otoparka dönüştürmek istiyor.
Bu yeni bir konu değil. Yıllar sonra nihayet TSK ile belediye arasında protokol imzalandı. Belediye otopark yapmak istediği yer için TSK’ ya, TOKİ’ den konutlar verecek, Batı Kışla içinde de bazı inşaatlar yapacak.
Subay Lojmanları karşılığında TOKİ’ den konut verilmesi makul ancak Batı Kışla içine yeni yapılar inşa edilmesi yukarıda da saydığım nedenlerden dolayı ileride kamu kaynaklarının israfıyla sonuçlanacak bir iş olacağından pek akla yatkın değil.
İşin bir başka boyutu ise halen devirler gerçekleşebilmiş ve otopark inşaatı başlayabilmiş değil.
Gecikme hangi kurumdan kaynaklanıyor bilmem ama otopark sorunu nedeniyle burnundan soluyan Manisalıların öfkesinin her geçen gün daha da kabardığı aşikar.
Dikkat bu bina çökecek
Manisalılar ve Manisa’ya gelenler iyi bilir. 19 Mayıs Stadyumu önünden geçen Akhisar Caddesi’dir. Cadde ışıklandırıldı, çevre düzenlemesi yapıldı. Özellikle gece bu yoldan Manisa’ya girenler güzel bir şehre girdiklerini düşünebilirler. Ta ki metruk Askeri Hastane binasını görene kadar.
Milli Savunma Bakanlığı’nın Askeri Hastaneleri yeniden yapılandırmaya yönelik kararı çerçevesinde, Manisa’daki hastane binası boşaltıldı. Bina tarihi yapı. SİT.
Mimari estetik bakımından değerinin olduğu görülebiliyor. Ancak bina boşaltıldıktan sonra ortaya çıkan hazin tablo tüylerimi ürpertiyor.
Bir yanda göz göre göre tarihi bir yapı yok oluyor, diğer yanda şehrin estetiğine katkı sağlayabilecek bir bina yıkılma ve yok olma tehlikesi yaşıyor.
Üstelik bina bir gün biri yada birilerinin üzerine göçerse çok daha fazla üzücü sonuçlar ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Yetkilileri buradan uyarmak istiyorum. Bu binayı restore edip yeniden Manisalıların kullanımına açmalıyız.
Asker bizim gözbebeğimiz
Ortaya attığım fikirler ve eleştirilerim Manisa’nın şehirleşmesiyle ilgili konulardır. Sakın kimse buradan asker düşmanlığı yaptığım gibi bir sonuç çıkarmasın.
Tespitim şudur:
Manisa’nın askeriyenin yeriyle ilgili şehirleşme açısından bir sorunu vardır. Yoksa Manisa’nın askerle ilgili, hele hele Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi şahsiyetiyle ilgili bir sorunu olamaz.
Mehmetçik ve kışlalarımız göz bebeğimiz. Çok daha modern, çağdaş kışlalar ve askeri üsler kurulmalı bence. Ama doğru yerlerde.
Hoşçakalın.