Manisa büyükşehir olduğu zaman tablo böyle olacak. Manisa Valisi, Şehzadeler Kaymakamı, Yunus Emre Kaymakamı.
Yukarıda yazdıklarım kimsenin aklına gelmiyor. Aklına gelen de inanmak istemiyor. Sebebini ben de anlamadım. Bana ısrarla şöyle sorular geliyor.
* Çok seslilik zarar verebilir mi?
* Valinin olduğu alanda kaymakama gerek var mı?
* Vali muavinleri zaten bu görevleri yapmıyorlar mıydı?
* İstekler önce kaymakama, sonra da valiye gidecek. Bu süreç uzun olmayacak mı?
* Kaymakamın açılış yapacağı yere vali gelirse, açılışı kim yapacak?
* İlçeler arasında bu protokol yapılabilir ama aynı şehirde olması sıkıntı yaratacak mı?
* Daire müdürleri kime bağlı olacak?
Gibi sorular bana çok sık geliyor.
Ben de İzmir’i örnek vermeye çalışıyorum ama Alaybey ile Karaköy semtleri birbirine çok yakın olduğu için bu sözlerim itibar görmüyor.
“Artık biz vali beye gidemeyecek miyiz?” diyenler de çoğunlukta.
Daha önce Manisalılar, Yunus Emre ve Şehzadeler isimlerine çok takılmışlardı. Şimdi de iki kaymakam olmasından endişe duyuyorlar. Devlet büyüklerimizin bu konuda doyurucu bir açıklama yapması gerekiyor, diye düşünüyorum.
Merkez ilçe başkanlığı tarih mi oluyor?
Yerel yönetimlerde Büyükşehir Yasası’nın uygulamaya girmesiyle birlikte siyasi partilerde merkez ilçe başkanlıkları da bir anlamda feshediliyor. Manisa merkezde bir il başkanı, iki tane de ilçe başkanlığı oluyor. Bugünkü durumda bir siyasi partinin Manisa il ve merkez ilçe başkanı vardı. Ve bu ilçe başkanı da diğer ilçelerden biraz daha güçlü ve biraz daha da havalı olurlardı. Ama galiba hava ve güç artık bitiyor.
Konuyu özetlersek:
1- İl başkanının katılmadığı yerlerde merkez ilçe başkanı göz doldurur, söz sahibi olurdu,
2- Merkez ilçe tüm ilçelerin adeta sözcüsü durumunda olurdu,
3- İldeki tüm detaylarla uğraşıp il başkanına bilgi verirdi,
4- Gençlik kolları, kadın kolları merkez ilçeye bağlıymış gibi görünürdü,
5- İl başkanlığı seçiminde başkanın belirlenmesinde ve seçilmesinde büyük rolü vardı.
Yukarıda saydıklarımın hepsi yaşanırken, merkez ilçe başkanlıklarına bir kardeş daha geldi. Artık Manisa Merkez’deki ilçe başkanlarının Köprübaşı, Selendi, Soma, Demirci, Akhisar, Turgutlu, Salihli ilçe başkanlarından hiçbir farkı ve özelliği kalmadı.
Manisa Merkez’deki delegeleri de ikiye bölünüyor. İlçe başkanlığı makamı biraz hafifleyecek diye düşünürken, il başkanının da görevinin zorlaştığını unutmayalım. Kendi seçiminde merkezi alan kişi, il başkanlığını garantiler gibi olurken, şimdi merkezde iki başkan ve delegeleriyle uğraşmak çok kolay olmasa gerek.
Tüm parti il ve ilçe başkanlarına kolay gelsin. Yeni bir dönem başlıyor.
Bakalım neler göreceğiz.
Teşekkürler Polat Yağcı
Geçen hafta sonu Turgutlu’da iki okul, stadyum, spor salonu, 900 konut, 50 işyeri ve sosyal tesis yapımı için protokol imza törenleri yapıldı. AK Parti MKYK Üyesi Hüseyin Tanrıverdi de bu törene katıldı. Ben de oradaydım. Projelerin nasıl hayata geçtiğine şahit oldum. Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’ı kutlamak isterim. Orhan, diğer kamu kurumlarıyla yaptığı işbirliği ve hayırsever katkısını sağlamadaki becerisiyle bir belediye başkanından beklenenden çok daha fazlasını yapabileceğini ortaya koydu. Turgutlu’yu “Ege’nin yükselen yıldızı” yapabilmek için her türlü imkanı sonuna kadar kullanıyor.
Bu törene katıldığım için çok keyif aldım. Neden mi?
-Serhat Orhan tam profesyonel bir belediye başkanı olmuş,
-Yaptığı yatırımları anlatırken, dinleyenler daha çok heyecanlıydılar,
-Yatırımların neredeyse tamamı belediye tarafından arsası alınmış, binası yapılmış, diğer kurumlara teslim edilmiş gibi,
-Turgutlu’daki yardım severler Serhat Orhan’a tam güvenmişler,
-Devlet protokolünü çok iyi bildiği için hitabet harikaydı,
-Turgutlu’dan bahsederken Manisa sözcüğünü hiç eksik etmedi.
Bu törende dikkatimi çeken bir başka nokta ise Polat Yağcı oldu. İstanbul müzik piyasasının büyük ismi. Manisalı genç bir işadamı. Protokolü imzalanan iki okuldan birini o yaptırıyor. Törende ona söz verildiğinde, “Orhan Gencebay İle Bir Ömür” albümünden elde ettiği gelirle, doğup büyüdüğü Turgutlu’ya okul yaptırdığını açıkladı. Türkiye’de büyük ses getiren böyle bir albümü Manisalı bir genç işadamı yaptı. Sonra da kazandığı parayla ilçesine okul yaptırıyor.
Polat Yağcı ile gurur duydum ve takdir ettim.
