Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Robert Bosch, “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” demiş. Kesinlikle katılıyorum. Doğru demiş! Malum yeme içme sektörünün yiyen, içen tarafında biri olarak gittiğim dükkanlarda aradığım en önemli şey “güven”. Bu duygunun kolay oluşturulamadığının da ziyadesiyle farkındayım. Güven duygusunu yaratmanın zorluğunu bilmekle birlikte kaybetmenin de zamanın en küçük birimi, bir “an” kadar kolay olduğunu çok net biliyorum.  

Bugün size “güven” üzerine inşa edilmiş bir hikaye anlatmak istiyorum. Biliyorsunuz, pek öyle zincir mağazaları yazıp çizmem. Eğer yazıyorsam da bana göre kendi sektöründe bi fark yaratmıştır. Geçen hafta İstinye Park AVM’ye gittim sevgili abim Turgay Kılınç’la birlikte. Pek öyle AVM gezen biri değilim. Gidiş sebebim La Pollo’s isminde bir tavuk dönerci. Bakmayın havalı bir İtalyan adı oluşuna, klasik bir dönerci burası. Dönerci ama sadece tavuk döner yapıyor. Ve dönerini tavuk buttan sarıyor. Göğüs eti vesaire, hiçbir bölümünü kullanmıyor tavuğun. Neymiş bu işin hikayesi ve lezzeti nasılmış dönerin diye gittim dükkana. Marka İzmir’den çıkan ve lezzetiyle tüm Türkiye’nin tanıdığı “Vedat Usta Döner”in kalite ve güveniyle çıkmış müşterisinin önüne. Dürüm dönerimiz hazırlanırken markanın sahipleri Vedat ve Mahmut Akçakale kardeşlerle nasıl tavuk döner yapmaya karar verdiklerini konuştum. Yazımın başında da sözünü etmiştim, “güven” önemlidir diye.  

Haberin Devamı

Başarılı olmak istiyorsan fark yarat

İlk cümleleri “Abi tavuk döner zor iştir, kırmızı ete benzemez, asla hata kabul etmez, titiz bir çalışma ister ve biz bu titiz çalışmayı yaparak Vedat Usta Dönerle müşterilerimizde güveni sağladık. O sebeple La Pollo’s markasını altına by Vedat Usta yazdık ki, müşterilerimiz aynı keyif ve güvenle tavuk dönerimizi de yesinler” oldu. Mahmut ve Vedat yıllarca Kemeraltı’nın en iyi tavuk dönercilerinden dayıları Hüseyin Önen’in yanında çalışmışlar, tavuk dönerin inceliklerini de ondan öğrenmişler.  

“Et dönerde Vedat Usta’yı Türkiye’de tanımayan yok, tavuk döner yapmak nerden çıktı?” diye soruyorum. Vedat usta “Abi dediğim gibi tavuk çok titizlik isteyen bir ürün ama doğru yapıldığında bi o kadar da lezzetli. Bizi tavuk döner işine biraz da şartlar itti desek yeridir. Çünkü piyasada bu güzel ürünle çok kötü dönerlerin yapıldığına şahit olduk. Biz daha iyisini, çok daha ucuza yapabiliriz diye yola çıktık. Ve işte sadece tavuk butundan yapılmış dönerimiz önünde! Dürüstçe söyle, nasıl, beğendin mi?” 

Haberin Devamı

Vallahi yalan yok, çok beğendim! Ki ben öyle tavuk döner yiyen birisi değilim. Dürümlerini, soslu ve patatesli sarıyor ustalar. Şunu söylemeden edemeyeceğim dürümün içinde patates çok sevmiyorum, bunu söylüyorum dürüm yapılırken. Mahmut “Abi bi dene lütfen, çünkü patatesimiz sıfır yağ, yani hiç yağsız kızarıyor, deyince şaşırıyorum. Ayrıca pilav üstü, sade döner de yemek mümkün. Ben sade halini daha çok beğendim. Ama en çok da İzmir’den böyle bir markanın çıkmış olmasına ve çok ciddi sayıda insana istihdam yaratmasını beğendim.  

Çaylarımızı içerken Vedat ve Mahmut ustayla, Altındağ’daki küçük dükkanlarından söz ediyoruz. Vedat usta diyor ki; abi bizi buraya taşıyan müşterilerimizin güveni, o güveni kaybetmemek için çok çalışıyoruz. Bu duyguyla yaptık tavuk dönerimizi de çok da güzel oldu. Herkesi bekleriz... Böyle devam edin gençler, benden size koca bi alkış... 

Haberin Devamı

Kutlu Özemrak o bir proje adamı!

Sosyal medya işiyle ilgilenmeye başladığım ilk zamanlar tanımıştım Kutlu Özemrak’ı. Birgün beni cep telefonumdan aradığında onunla bir inşaat firmasının reklamları ile ilgili görüştüğümüzü anımsadım. Kutlu Özemrak bir girişimci. Hani herkes dijital dünyada yenilikler yapıyor ya, Kutlu biraz daha fark yaratarak yapıyor girişimlerini. Uzmanı olduğu gıda sektöründe yenilikler yapıyor. Mesela bir burger markası yaratıp zincir mağazalar açtı. Aynı zamanda bir kahve markası yaratarak hamburger zincirine ekledi. Hibrit mutfak adı verilen iş modelini hayata geçirdi; açılan her restoranının içine başka markaların paket servis restoranlarını da yerleştiren Kutlu Özemrak bir restoran mutfağından birçok markanın paket servisle satış yapmasını sağladı. Böylece genel giderleri sabit bırakarak aynı restorandan 4-5 markanın paket servis yapabilmesini sağladı. Ve birkaç ay önce markaların tamamını yatırımcı bir şirkete sattı. Geçtiğimiz hafta bir kafe de karşılaştım kendisiyle. Neden sattın markaları, siye sordum kendisine. “Hedeflediğimiz yere ulaştık, İzmir’e çok güzel markalar armağan ettik, istihdam yarattık. Şimdi aklımızda bambaşka projeler, yepyeni iş modelleri var. Onları yapmak için bebek gibi büyüttüğümüz markalarımızı onlara en az bizim kadar iyi bakacak dostlara devrettik” dedi. 

Bravo Kutlu, yeni projelerini merakla bekliyoruz...