Festival gibi festival!

Anayoldan Kuşadası’na doğru şööyle bi sallandığınızda sağınızda uçsuz bucaksız bi deniz, biraz ileride marina, ta ötede ise Güvercin Ada manzarası karşılar sizi.

Geçen Cuma günü bu manzaraya bir de ‘insan seli’ eklendi.
Türkiye’nin sokak konseptiyle düzenlenen ilk tematik festivali, Kuşadası Sokak Festivali’nin kortej kalabalığıydı bu.

O kadar çok özlemişiz ki bir arada olmayı, birbirimizden çekinmeden, hep bir ağızdan şarkılar söylemeyi o kadar çok özlemişiz ki, bir arada olmak o kadar güzel ki, anlatamam.

28 Temmuz’da başladı festival. Bugün son günü.

Her anı dolu dolu bir organizasyon oldu.

Ayhan Sicimoğlu

Kuşadası Belediyesi ile Kuşadası Altın Güvercin Kültür Sanat ve Tanıtım Vakfı’nın (KUSAV) iş birliğinde, Ayhan Sicimoğlu’nun danışmanlığında düzenlenen Kuşadası Sokak Festivali, ‘Lezzet Sokakta’, ‘Eğlence Sokakta’, ‘Müzik Sokakta’ ve ‘Sanat Sokakta’ başlıkları altında hazırlanan etkinliklerle, gelen ziyaretçileri hem sanata hem de lezzete doyurdu.

3 gün süren etkinlikte, alanında tanınmış sokak müzisyenlerini, aşçıları, şefleri, sanatçıları, dansçıları ve konuşmacıları ağırlayan Kuşadası Sokak Festivali, kentte bir kez daha karnaval havası estirdi.

Aşevine destek

Kuşadası Sokak Festivali kapsamında kentin 11 turistik noktasında lezzet durakları kurulmuş. Buralarda ziyaretçiler hazırlanan yemeklerin tadına baktılar. Her bir lezzet noktasında Ege ve Kuşadası mutfağına has lezzetlerin yanı sıra 6 Şubat’ta yaşanan büyük deprem faciasından etkilenen 11 kentin yöresel yemekleri ikram edildi. Festival katılımcıları, aldıkları biletlerle Adnan Menderes Üniversitesi Gastronomi Bölümü ve Kuşadası Profesyonel Aşçılar Derneği’nin danışmanlığında hazırlanan lezzet turlarına katılarak yemekleri deneyimledi. Lezzet noktaları için yapılan bilet satışlarından elde edilen gelir, deprem bölgesinde seçilecek bir aşevine destek olarak aktarılacak. Öte yandan, Kervansaray’da gün boyu ünlü şeflerin katılımıyla yemek atölyeleri düzenlendi.
Bu arada, festival boyunca gerçekleşen tadım ve atölyelerde plastik servis gereçleri yerine ahşap çatal kaşık seti ve karton servis kâseleri kullanılarak çevreye dikkat çekildi.

Festivalde dikkat çekici etkinliklerin başında, kurulan 7 farklı sahnede sanatlarını icra eden sokak müzisyenleri geldi.

Festival süresince Samos Müzik ve Dans Grubu, Rumeli Bandosu, Kuşadası Roman Bandosu, Aslıhan Parlak, Ege Kabalak Modern Meczup, Melih Gezmen, Vortex Musicus ve Mete Çiftçi müzikseverlerle buluştu.

Yazımın başında da dediğim gibi ‘bir ağızdan şarkılar söylendi’. Bi nevi hasret giderildi.

Festivalde sadece yemek ve eğlence yoktu elbet. Söyleşiler, atölyeler, pandomim, dans, akrobasi, uçan canlı heykel gösterileri, ayna şovları, interaktif grafity performansları ile resim ve fotoğraf sergileri gibi pek çok etkinlik düzenlendi.

Bugün 30 Temmuz. Eğer buralardaysanız 4 tonluk dev kazanda pişecek aşureden belki birlikte tatma şansımız olur, kim bilir.

Şunu içtenlikle söylemeliyim, çok keyif aldığım organizasyonlardan biri oldu Kuşadası Sokak Festivali.

Yemek, müzik, sanat, şov, her şey vardı.

Kısaca ‘festival gibi festival’ oldu.

Emek veren herkesi gönülden kutluyorum. Bi sonraki organizasyonu da sabırsızlıkla bekliyorum...