Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sağlık Bakanlığı “Nişasta Bazlı Şekerlerin (NBŞ) Sağlığa Etkileri” Hakkında Bilim Kurulu Raporu hazırlayarak geçen hafta bunu bir basın duyurusu şeklinde kamuoyu ile paylaştı.
Basın duyurusunda net ifadeler yerine “gözlemlenmektedir, ileri sürülmektedir, bu konuda çalışmalar bulunmaktadır” gibi ifadeler kullanılmasına karşın, aslında ne söylemek istedikleri konunun uzmanları tarafından net bir şekilde anlaşıldı.
Ancak önemli olan, uzmanlar dışındaki büyük tüketici yığınlarının bunu anlaması.
Bu cenahta da ne kadar anlaşıldığı konusunda kuşkularım bulunmasına karşın, basın duyurusunun yine de olumlu olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

***

Bu yazıyı da konuyu daha anlaşılır kılmak için yazıyorum.
Biliyorsunuz gıdalarda NBŞ şurubu kullanımı meselesi, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararı ile birlikte tekrardan gündeme geldi.
Geldiği de iyi oldu, hiç olmazsa Sağlık Bakanlığının bu konudaki görüşlerini böylece öğrenmiş olduk.
Bir kere bütün şekerler insan sağlığı için risk teşkil ederken, bugün piyasada satılan tatlılardan-ketçapa, gazlı içeceklerden-fırıncılık ürünlerine kadar geniş bir yelpazede kullanılan NBŞ şurubu, halk arasındaki yaygın adıyla fruktoz şurubu, hem ucuz hem de çay şekerinin (sakaroz) aksine sıvı olduğu için gıda sanayinde tercih ediliyor.

***

Sanayi ürünlerinin kullanımında avantajlı olmasına karşın, NBŞ şurubunun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri son zamanlarda daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.
Birkaç örnek verelim.
Birkaç örnek bile sizleri dehşete düşürmeye yetecek.
Son zamanlarda artan obezite ve kronik hastalıkların nedeninin, NBŞ’in bir ürünü olan fruktoz yüzünden olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuş.
Bu konuda ABD’de yapılan bir çalışmada; son 35 yıldaki obezite artışının, NBŞ şurubu kullanımının artmasıyla paralellik gösterdiği ortaya çıkmış.
Durum sadece obeziteyle ilgili değil, daha vahim olarak, fruktoz şurubu, obezite ile ilişkili çeşitli kanser türlerinin (kolon kanseri, pankreas, karaciğer ve meme kanseri gibi) gelişimine de zemin hazırlıyor.
Ayrıca karaciğerdeki yıkımı hızlı ve hızla yağ asitlerine dönüşüyor. Bu durumun karaciğer yağlanmasına ve siroza neden olduğu belirtiliyor.
Fruktoz şurubu çay şekerine göre daha tatlı ve beyinde iştah artırıcı etkisi olduğu yönünde de çalışmalar bulunuyor.
Böyle ürünlerin tüketimi özellikle bebeklik ve çocukluk yaşlarında damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesini kolaylaştırıyor.
Diğer taraftan fruktoz şurubu, kanda ürik asit artışına neden oluyor, gut hastalığını tetikleyebiliyor ya da var olanları şiddetlendirebiliyor.
Geçmişte biz bunları söylediğimizde-yazdığımızda “istemezükçü” ilan edildik.
Hele bir de yıllardır NBŞ şurubunun hiçbir zararlı etkisinin olmadığını söyleyen bilim insanları yok mu?
Asıl onlara söyleyecek hiçbir söz bulamıyorum doğrusu.