Kalust Şalcıoğlu

Gün geçmiyor ki hem ülkemizde hem dünyada moral bozucu bir haber duyulmasın. Hangimiz şehit haberi aldığımız günü yemek yemeden, televizyonda eğlence programı seyretmeden, arkadaşlarımızın yaptığı bir espriye gülmeden ve yas tutarak geçiriyoruz?

Cevap, büyük çoğunluğumuzun yalnız başınayken verdiği gibi! Gelin görün ki, sosyal medya konu olunca kendimize itiraf ettiklerimizi başkaları yapınca, eleştiri yağmuruna tutuyoruz tanımadığımız insanları.

ABD’de bu durumlar için yapılmış olan ilginç bir araştırmayı örnekle özetleyeyim.

Şehit haberlerinin sosyal medya gündemini oluşturduğu bir günde, arkadaşlarınızla birlikte mutlu bir fotoğrafınızı Instagram’da paylaşırsanız; olumsuz tepki oranı yüzde 60’lardayken, aynı paylaşımı “Bu kötü günde Allah herkese böyle mutluluklar nasip etsin” benzeri bir cümleyle yaptığınızda tepkiler yüzde 85 oranında olumluya dönüşüyor.

Artık insanların umuda mı ihtiyacı var, yoksa dini değerlerini güçlendirmeye mi dersiniz bilemem. Klavye kahramanlıklarıyla acımasızca kalp kıranlara duyurulur!

YAPIMCILARA TAVSİYE

1995 yılından beri Adana ve Tarsus yöresi et yemeklerinin başarılı temsilcisi; sekiz ülkedeki 28 restoranıyla Türk damak tadının üç kıtadaki elçisi; 1999 yılında ‘Conde Nast Traveller’ dergisinin ‘Dünyanın En İyi 50 Restoranı’ listesinde Türkiye’yi temsil eden; 2001 yılında İspanya’da düzenlenen Uluslar- arası Turizm Fuarı’nda ‘Uluslararası Turizm, Otelcilik ve Catering Endüstrileri’ ödülüne ‘Geleneksel Türk Mutfağını En İyi Yansıtan Restoran’ olarak layık görülen; 2003 yılında ‘Time’ dergisinin ‘İstanbul’daki En İyi Kebap Restoranı’ olarak sayfalarında yer verdiği restoranı anımsadınız mı?
Köşebaşı!
İşte bu öve öve bitiremediğimiz Köşebaşı, 20’nci yıl kutlamasında dünyaca ünlü şef Dante Boccuzzi’yi İstanbul’da ağırladı...
Boccuzzi’nin önemi; sayfalara sığdırılamayacak bir CV’sinin olmasının yanı sıra; Köşebaşı’na, lezzetlerini Avrupa’ya daha da sevdirebilmesi için, Türk damak tadını bu kültürlerinkine entegre edecek ‘lezzet danışmanlığı’ veriyor olması.
Köşebaşı’nın takdire şayan öngörüsü ve Boccuzzi’nin parmak ısırtan tatları arasında, yazımın başlığı da şu nedenle ilginç...
Kendi profesyonelliğinin dışında, Michelin yıldızı sahibi olan şef Boccuzzi’nin

Hedefimiz daha çok takipçi, daha çok beğeni. Bazılarımız bunu gerçek sevginin azaldığı dünyada, sanal sevgi kaynağı olarak değerlendirirken; bazılarımız da markalarını yaratma mecrası ve gelir kapısı olarak görüyor. İşte dört başarılı Instagram kullanıcısının sorularıma verdikleri yanıtlar...

1 Twitter ve Facebook kullanıyor musunuz; neden Instagram?
2 Hesabınızı açalı ne kadar oldu? Nasıl aklınıza geldi bu fikir?
3 Binlerce takipçinizin sırrı nedir? Instagram kullanıcılarına önerileriniz?
4 Takipçi ya da beğeni satın aldınız mı? Otomatik beğeni sistemi kullananlara ne diyeceksiniz?
5 Instagram nasıl gelir kapısı olur? Teklif nasıl geliyor?
6 Her ürünü paylaşıyor musunuz yoksa kalitesine mi inanmanız gerekiyor?

Apple’ı tercih edenlerin sonbaharda kullanmaya başlayacakları iOS 9 işletim sisteminin son sürümüyle ilgili, The Next Web yazarları Owen Williams bir yazı yazdı. Williams’ı şaşırtan, yeni işletim sisteminin iPhone kullanıcısının her alışkanlığını istatiksel olarak yapay zekâyla takip etmesi!

Nasıl mı?

Sabah işe giderken üç gün üst üste iPhone’unuzdan trafik durumuna baktınız ve Sound

Cloud’dan rock müzik dinlediniz diyelim... Dördüncü gün sabah aynı saatte, siz hiçbir işlem yapmadan iPhone’un akıllı yazılımı ‘Siri’ size “Trafik durumunu öğrenmek ister misin?” diye bir soru soruyor. Birkaç dakika sonra yolda siz rap müzik dinlerken ‘Siri’den bomba soru geliyor “Falanca radyo kanalında senin sevdiğin rock gurubu çalıyor, kanalı değiştirmemi ister misin?” diye...

Neden yenge‘phone’?

Çok yakında siz hiçbir şey yapmadan Siri yenge “Hayatım, diğer kanalda senin sevdiğin aktörün macera filmi başlamak üzere” diyecek özetle...

Devamı mı?

Yaptığınız her şeyi izleyen ve sizin adınıza düşünen bir sistemle ilgili hayal gücünüzü çalıştırın işte...

İstanbul Anadolu Yakası’nın ilk alışveriş merkezi olan Capitol’e, ‘ağaç’ ziyareti için davet edildim...

Bu ağaç;

her yıl Anadolu’dan farklı bir köşenin çocuklarına umut ışığı olan; çocukların dileklerini küçük zarflara yazdığı ve ağacın dallarını süslediği; dallarındaki dileklerle bazen güldüren, bazen ağlatan ama her açılan zarfta çocukların kalplerindeki masumiyeti ve mutlu olmanın aslında ne kadar da küçük şeylere bağlı olduğunu biz büyüklere öğreten bir ağaç.

Uluslararası ödüllü ‘Dilek Ağacı’ projesi, bu yıl yedinci yılını, Edirne’nin farklı iki ilçesindeki 700 çocuğun dilekleriyle kutluyor.

Yüzünü hiç görmediğiniz miniklere; teleskop, çalışma masası, küçük bir balık, kedi, köpek, gözlük, oyuncak araba ve okul kıyafeti gibi küçük şeyler hediye etmek isterseniz ‘Dilek Ağacı’ 10 Eylül’e kadar Capitol AVM’de sizi bekliyor olacak...

MİSSS ‘MASKE’

Pedofillerin (halk arasındaki tabirle sübyancı) sapık mı

yoksa hasta mı oldukları çok uzun bir konu. Birazdan okuyacaklarınızı çocuğu olan herkese anlatmanızı rica ediyorum!

YouTube’da ‘The Dangers Of Social Media (Child Predator Social Experiment)’ yazarak karşınıza çıkan ve iki günde 21 milyon kez izlenen videoya bir göz atın... Videoda 20 yaşındaki Coby Persin adlı sosyal deneyler yapan bir genç, Facebook’ta 14 yaşında sahte bir erkek çocuk profili açıyor. Persin sadece üç gün boyunca, ailelerinin izniyle 13, 14 ve 15 yaşındaki üç ayrı kız çocukla Facebook üzerinden yazışıyor.

Çocuklardan biri gece vakti kapıyı tanımadığı ve 14 yaşında olduğunu sandığı Persin’e, kendi evine almak için korkmadan açarken; diğeri parkta buluşmaya gidiyor; sonuncu kızsa evinden çıkıp minibüse binmeye ikna oluyor.

“Benim çocuğum bunu yapmaz, kimse onu kandıramaz” demeyin... Anne - baba olarak sosyal medyanın tehlikelerinden haberdar olun ve çocuklarınızı uygun bir dille eğitin; hayatınızın sonuna kadar kurtulamayacağınız üzüntüler yaşamayın!

MUHTEŞEM MÜCEVHER

Atatürk’ün hayatını ilk defa yazanın bir Arjantinli olduğunu ve bu yüzden de Ankara’da Arjantin adında bir cadde olduğunu biliyor muydunuz?

Bu bilgiyi; TRT HABER televizyon kanalında, sunuculuğunu Ceren Akdağ’ın yaptığı ‘Elçiye Zeval Olmaz’ programının konuğu, Arjantin büyükelçisi Juan Jose Arcuri’den öğrendim...

Büyükelçilerin ciddi duruş algısını yıkan Arcuri; futbolcu Lionel Messi’yle tanışmasından, Güney Amerika’nın cenneti Arjantin’in geleneklerine, kovboylarına, tango şarkılarına, Türklere - Türkiye’ye - Türk futboluna bakış açısına kadar 45 dakikalık programda ekranın başına kilitledi beni... Kendi kültürünü, senin vatanında yaşayan bir büyükelçiden dinlemenin nasıl bir duygu olduğunu anlamanız için ‘Elçiye Zeval Olmaz’a bir göz atmanız gerekir.

Program bitiminde, TRT HABER’in web sitesinden ‘Elçiye Zeval Olmaz’ın diğer bölümlerine de göz attım ve akabinde Ceren Akdağ’a ulaştım. Programı kendi sosyal medya markasıyla yürüten Akdağ’ın anlattıklarına ve seyircilerden gelen geri dönüşlere bakılırsa; cumartesi günleri 15.15’te pazar günleriyse tekrar bölümleriyle 09.15’te sevenleriyle buluşan program, Ankara’daki tüm elçi ve sefireleri konuk alıncaya kadar ekrandaki yerini

Twitter hesabımı açalı yaklaşık dört yıl olmuş ve bu zaman zarfında engellediğim kullanıcı sayısı 82 bin!

İlginç olan 82 bin kullanıcının sadece bin 300’ü gerçek, diğerleriyse “Atanır mıyız, atanamazsak yandık, çaya simit, pilota uçak, tavşanlara doğum hakkı, sev beni sevem seni, takip et takip edeyim, şampiyon Dudullu İdman Yurdu” gibi mantıklı – mantıksız birçok konuyu TT (Trend Topic) yani en çok konuşulan yapmak için oluşturulmuş sahte hesaplar!

Meslek guruplarının bir umutla haklarını sosyal medya üzerinden aramaları en doğal hakları ama üzülerek söylüyorum ki, bu TT listelerine bakıp da kanun çıkaran devlet yetkilisi olduğunu pek zannetmiyorum... Varsa da TT’den medet umanlara tavsiyem; bu işe harcayacakları zamanı, www.change.org gibi başarılı imza kampanyaları düzenleyen sitelerde kampanyalar düzenleyerek değerlendirmeleri...

Hem seslerini duyurmadaki şansları kat ve kat artacak, hem TT yapma işinden geçinen çocuklara kazandıracakları paralar ceplerinde kalacak, hem de gereksiz yere insanları rahatsız etmemiş olacaklar.