Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Bağımlılık Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Artuner Deveci açıklamıştı:

“Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaşı, 7’ye indi.”

Artuner Hoca, buna acilen önlem alınması gerektiğine dikkat çekmiş, ailelere tavsiyede bulunmuştu:

“Kesinlikle çocuklarınızı dışlamayın, farkında olmadan onları uyuşturucuya sığınmalarına yol açmayın.”

***

Uyuşturucudan beter diğer bağımlılık olayı, internette yaşanıyor.

İnternet bağımlılığı, 7 değil, 2 yaşına kadar indi.

El kadar çocuklar, cep telefonlarından oyunlar bulup oynuyor.

Haberin Devamı

Ebeveynler de “Benim çocuğum ne kadar akıllı! Bak teyzesi, cep telefonundan oyunu kendi bulup oynuyor” diye gururlanıyor.

Oysa bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğunun farkında değiller.

***

Anadolu Ajansı’ndan meslektaşım Efsun Yılmaz, bu tehlikeli alışkanlığı irdelemiş.

Ege Üniversitesi Çocuk Ergen ve Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma Merkezi’nin yaptığı bilimsel çalışmanın sonuçları ürkütücü.

Lise çağındaki gençlerin yüzde 60’ının günlük yaşamının, sorunlu internet kullanım alışkanlığı yüzünden olumsuz olduğu ortaya çıkmış.

Her 10 gençten 6’sının internet bağımlısı olduğu tespit edilmiş.

***

EGEBAM Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, teknolojinin hayatı kolaylaştırdığını ancak internet bağımlılığının büyük sorunlara sebep olabileceğini belirtiyor.

300 lise öğrencisinin katıldığı ankete göre...

Gençlerin yüzde 60’ı, günlük etkinliklerin yerine interneti koyuyor.

Sosyalleşme çabasını, sanal ortamda sürdürüyor.

İnternetsiz ortamda kendilerini çok kötü hissediyorlar, huzursuz oluyorlar. Eğer internet bağımlısı kişinin psikiyatrik hastalığı varsa, yaşanan problemlerin daha ağır olduğuna dikkat çekiyor Zeki Hoca.

Prof. Yüncü diyor ki:

“Depresyon, anksiyete bozukluğu, sosyal fobi gibi durumlar söz konusuysa internet kullanımı daha da artıyor. Dışarı çıkıp sosyalleşmek yerine gençler bilgisayara yöneliyor. Bu da psikiyatrik durumunu ağırlaştırıyor. Duygusal yapılanmayı zenginleştirmek istiyorsak, insani ilişkilerimizi kullanmak, gençleri sanal mecraya kaymadan gerçek hayatın içine çekmez zorundayız. Bu konuda en büyük görev, ailelere düşüyor.”

Haberin Devamı

***

Bugün kreş ve anaokulu öğretmenleri, okul öncesi çocukların bilgisayar oyunlarından, cep telefonundan uzak tutulması için aileleri uyarıyor.

Psikolog Ayşe Özgener de aynı fikirde. Sözü, Özgener’e bırakalım:

“İnternet bağımlılığı, ne yazık ki çocukların iletişim becerilerini tüketiyor. Söyleyeceklerini yazarak söylüyorlar. Bu da sözel becerileri zayıflatıyor. Sonuçta kendilerini ifade edemez hale geliyorlar. Dolayısıyla yaşamın kıyısında kalıyorlar. Değerlerimizi de kaybettiklerini söylemek zorundayım. Doğum gününü bile mesajla kutlar hale geldiler.”

Peki, çözüm nedir?

Özgener, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:

“Çocukları teknolojiden, internetten koparmak artık mümkün değil. Yasak getirmek, fayda değil, zarar verir. Bağımlılığı daha da artırır. Yapılacak en güzel şey, teknolojiyi en etkin şekilde kullanmayı öğretmek. Bunu da ancak aileler ve öğretmenler yapabilir.”

***

Haydi anneler, babalar, öğretmenler...

Haberin Devamı

İş daha da içinden çıkılmaz hale gelmeden, teknoloji bağımlılığından kurtaralım çocuklarımızı.