BAŞTAN söyleyeyim...
İşçi, emekçi; hakkını sonuna kadar almalı; hiç itirazım yok.
Ama önceki gün Basmane’de, Konak Belediyesi önünde yaşananlara itirazım var.
* * *
Önce, bilmeyenler için kısa bir hatırlatma...
Konak Belediyesi’ne, daha doğrusu Konak halkına temizlik hizmeti veren taşeron şirketin işçileri...
Bir süredir, belediye önünde oturma eylemi yapıyor, kadro istiyor.
Olabilir, haklarıdır.
Ama zamanı mıdır; orası tartışmalı...
Önceki gün, trafiği kapatmak istediler, haliyle polis müdahale etti, ortalık ana-baba gününe döndü, hoş olmayan manzaralar yaşandı.
Bilmeyenler, sorun, belediyeden kaynaklanıyor sanır.
Oysa, belediye ile taşeron şirket arasında bir ‘sözleşme’ var.
Bizzat Başkan Hakan Tartan, “Bu sözleşme bitmeden elimiz kolumuz bağlı. Çünkü hukuken, hizmeti bu şirketten almak zorundayız” mealinde bir açıklama yaptı.
Bu, şuna benziyor...
Biz bir grup, ev sahibi olamıyoruz şu anda; çünkü şartlarımız müsait değil.
Ama işi-gücü bırakıp, toplanıyoruz gözümüze kestirdiğimiz bir apartmanın önünde...
“Burası bizim” deyip oturma eylemine başlıyoruz.
Saçmalık mı?
Bence değil, olan-biten tam da bu...
* * *
Tamam, ortada bir ‘taşeronlaşma bitiyor’ rüzgarı esiyor.
Bitsin tabii ki...
Ama geceden sabaha değişemiyor her şey ne yazık ki.
İşin en kötü yanı da...
Birileri, bazı siyasi partiler -tam da genel seçim öncesi- mal bulmuş mağribi gibi atlıyorlar olayın üzerine, resmen işçileri kullanıyorlar.
Bu da ayrı bir sanat; doğruyu bile bile yanlışta yürümeyi herkes yapamaz.
Peki kamu huzurunu bozmaya hakları var mı?
Bu arada...
Kimse yanlış anlamasın, belediyenin değil, Konaklının avukatlığını yapıyorum burada.
Bir başka deyişle de; göz göre göre yaşanan yanlışa sessiz kalamıyorum.
Vatandaş, kaç haftadır doğru-düzgün temizlik hizmeti alamıyor.
Ortalığı çöp götürüyor.
Bu işi kim çözer, işçiye, “Şu an için olmayacak duaya amin demeyin”i kim söyler bilmiyorum...
Ama birileri anlatmalı...
Hepimiz Hulusi’yiz!
Karabağlar Belediyesi...
Bırak yatırım kaynağını...
Emekli olan dört personelinin tazminatlarını ödemek için banka kredisi alan Karabağlar Belediyesi...
29 kişilik heyeti ABD’ye...
20 kişilik diğer bir heyeti de Prag’a gönderecekmiş.
İlki 10 gün, ikincisi 7 gün.
Masrafı?
Belediye kasasından...
Vatandaşın cebinden yani.
Ne denir?
Allah versin mi?
Amaç ne?
Şehircilik ve turizm uygulamalarını incelemek...
İncele babam incele; biz zaten hep inceliyoruz, korkuyorum, kopacağız bir gün!
Başkan Sıtkı Kürüm ve 4 başkan yardımcısı da gidecekmiş.
Bir tek Başkan Yardımcısı Hulusi Gülşen kalacak; o yönetecekmiş ilçeyi. Bak buna takıldım işte...
Hulusi’nin suçu ne?
Sorunlu gazetecilik gereği...
“Hepimiz Hulusi’yiz” diyor...
Ve buradan çağrı yapıyorum Başkan Kürüm’e:
Ya Hulusi Bey’i de götürün...
Ya da ‘Prag’ın bu işleri!
