Murat Özken

Murat Özken

murat.ozken@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İZMİR olarak, her fırsatta ağlıyoruz ya, “Hükümet bize üvey evlat muamelesi yapıyor” diye...
İzmir Ticaret Borsası ve Vadeli İşlemler Borsası Başkanı Işınsu Kestelli de benzer sözler sarfetmiş.
“Bu kentin, Türkiye’nin birkaç adım arkasında yürümek zorunda bırakılması haksızlık diye düşünüyorum. İzmir’i Meclis’te temsil edecek vekillere çok önemli bir sorumluluk düştüğünün altını çizmeliyim” demiş, Kestelli.
* * *
‘Düşünmek’ iyidir...
‘Doğru düşünmek’ daha da iyidir.
Başında olduğu kurumların bir önceki başkanının, Ak Parti İzmir Milletvekili Tuğrul Yemişçi olduğunu hatırlayınca...
Sayın Kestelli...
Gelecek vekillerden medet ummak yerine...
Eleştirilerini, taleplerini ve önerilerini, ‘önce’ Yemişçi’ye iletmeliydi diye düşünüyorum.

Sezar’ın hakkı...
BU arada, söz Tuğrul Yemişçi’den açılmışken...
Kestelli’nin sözleri üzerine, TBMM’nin web sitesine girip, Yemişçi’nin, ‘vekilimiz’ olarak neler yaptığına baktım.
Vatandaşı geç(!); en azından, yıllarca ve hala ekmeğini yediği tarım kesimi için hangi kanunlara imza atmış onu merak ettim.
Sitede, tüm vekillerin ‘karne’si niteliğinde bilgiler var.
2007’den bu yana TBMM’nin ceylan derisi koltuklarında oturan Sayın Yemişçi için tablo şöyle:
İlk İmza Sahibi Olduğu Kanun Teklifi: YOK
Sahibi Olduğu Sözlü Soru Önergesi: YOK
Sahibi Olduğu Yazılı Soru Önergesi: YOK (İktidar partisi vekili olarak son ikisinin ‘YOK’ olması, ne yazık ki bu ülkede gayet doğal!)
İmzası Bulunan Kanun Teklifleri: VAR
Dört tane... Nedir onlar?
Biri, Anayasa’da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi...
İkisi, Anayasa’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi...
Biri de, Günün 24 Saatinin Taksimine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi...
Yani...
Maaşını almış ve genel olarak partisinin ulvi hedefleri doğrultusunda el kaldırıp-indirmekten başka birşey yapmamış Sayın Yemişçi.
O zaman...
Bir başka açıyla da düşünelim...
Ve tam da burada; Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeden geçmeyelim.
Işınsu Hanım da bu tabloyu biliyor...
Ve de umudu kesmiş olsa gerek ki...
“Sorumluluk yeni vekillere düşüyor” diye düşünmüş.

Kahvecinin hakkı!
KAHVEHANE işletmecilerinden özür dilemeyi borç biliyorum.
Sigara içmeyen biri olarak, ‘sigara düşmanlığım’ gözümü kör etmişti.
‘Binlerce kişi ekmek yiyor’ serzenişlerini, ‘çözüm’ arayışlarını görmezden geldim, hatta önyargıyla yaklaştım.
Hatalıyım.
Ve evet, onlar haklı...
Kahvehane ve benzeri ‘eğlencelik’ tüm işletmeler, ‘sigaralı/sigarasız’ olarak ayrılmalı.
Bu, ‘insan hakları’nın gereği.
Ben nasıl ‘sigarasız ortam’ arıyorsam...
İçenlerin de ‘sigaralı ortam’ istemesi kadar doğal birşey yok.
Bu işten ekmek yiyenlerin...
Uygulamanın, ‘doğru zemine’ çekilmesi teleplerini can-ı gönülden destekliyorum.