Murat Özken

Murat Özken

murat.ozken@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir kısım Galatasaray taraftarının, yeni stadının açılışında yaptığı protestoya verdiği tepkiyi anlamakta zorlanıyorum.
‘Yandaş medya’ destekli manşetlerin, yorumların da desteğiyle...
Sanki koca stadı Başbakan kendi cebinden yaptırmış da, buna rağmen büyük ayıp edilmiş havası yaratıldı.
Sayın Başbakan, stat için nasıl çaba harcadığını, yatırımın kaç paraya mal olduğunu anlattığı, yapılanın ‘yakışmadığını’ savunduğu açıklamasında...
“Daha stadın devir protokolü de yapılmadı” diyerek, aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi.
* * *
Türk siyasetindeki, bu, “Bana şirin olursan seni severim” mantığı, bir kere başlı başına bir sorun. Yıllardır belimizi doğrultamayışımızın en büyük nedenlerinden biri.
Başbakan ve AKP’liler, işçinin, emeklinin, memurun, öğrencinin hak arayışlarına da hiç iyi gözle bakmıyor.
Meydanlara dökülen herkesi, birilerinin maşası olmakla suçluyorlar.
Çıkan her ‘farklı ses’in, hayal dünyalarında yarattıkları bir düşmanın kendilerini yıkma planının parçası olduğunu savunuyorlar.
Kimse aksini iddia edemez, ‘mağduriyet politikası’, en baştan beri AKP’nin en büyük silahı oldu.
***
Sayın Başbakan, her fırsatta, ‘ileri demokrasi’ye geçtiğimizi vurgulamıyor mu?
Örneğin, artık ilköğretim öğrencilerinin bile karıştığı ‘türban’ eylemlerini, ‘demokratik haklar ve özgürlükler’ kapsamında değerlendirmiyor mu?
Onların tepkileri demokratik hak olarak görülürken...
Tribündeki vatandaşın, meydanlardan eksik olmayan emekçilerin, öğrencilerin tepkileri neden ‘provokasyon’ olarak değerlendiriliyor?
İleri demokrasi bu mu?

Haberin Devamı

Ne oldu vikiliks?
Duman oldu, yalan(!) oldu...
Zaten merak eder dururdum, bu ‘linç kültürü’ sadece bizde mi var diye?
Yokmuş; sadece ülkemize özgü değilmiş.
Biri çıkar, düzenin tekerine çomak sokar.
Kapı gibi belgesi de vardır.
Ama adam ‘meczup’ ilan edilir.
“Deli o deli” derler.
Ne psikolojik tedavi görmüşlüğü kalır...
Ne ahlaksızlığı, ne hırsızlığı-uğursuzluğu.
Çocukken komşunun bahçesindeki ağaçtan izinsiz erik topladığına kadar...
Bilimum şeceresini dökerler ortaya.
Sonunda ne yapar-eder, derdest ederler adamı.
* * *
ABD’li internet gazetecisi, ‘WikiLeaks’ sitesinin kurucusu Julian Assange...
Halkları yönetenlerin, çıkarları uğruna dünyayı nasıl rezil bir tiyatro sahnesine döndürdüğünü döküp saçtı ya ortaya...
Adamı, ‘tacizci’, ‘tecavüzcü’ ilan ettiler, tutukladılar, sonra da ‘dudak uçuklatan’ bir kefaletle, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktılar.
Assange’yi, kendisine ‘tecavüz etmekle’ suçlayan kadın...
(Ki bence Assange yatsın-kalksın dua etsin; şikayetçi ‘adam’ da olabilirdi çünkü!)
“Prezervatifi yırtıktı” diyor!!!
Yani?
Gönül rızasıyla olmuş- bitmiş bir iş için bütün bu suçlamalar.
Sen misin tekere çomak sokan!!??
* * *
Mevcut düzenin kurucuları, kollayıcıları çok güçlü.
İstediğin kadar debelen...
Çok afedersiniz ‘düzülen’ olmaktan kurtuluş yok gibi görünüyor!
Sizce umut var mı; varsa ne?

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN