İzmirli zehir soluyor

26 Ocak 2019

Artık bu durum sadece gözle yaptığımız tespitler ya da boğazımızın yanmasıyla anladığımız bir gerçek olmanın ötesinde somutlaştı. Rakamlar, açıkça İzmir’deki hava kalitesi değerlerinin insan sağlığını tehdit eder düzeye geldiğini gösteriyor.

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, konuyla ilgili bir rapor hazırladı.

Raporda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylaştığı ölçüm istasyonlarına ait 2017-2018 yılı verilerinin ortalamalarına göre; Kükürtdioksit (SO2) açısından Karşıyaka, Çiğli, Şirinyer ve Güzelyalı istasyonlarının ölçüm sonuçlarının sınır değerleri aştığı görülüyor.

Partikül madde (PM) açısından, İzmir’in tamamında sınır değerlerin aşıldığı, Bayraklı, Bornova ve Şirinyer istasyonlarında ise sınır değerlerin oldukça üzerinde olduğu tespit edildi.

Her iki parametrede de anlık, günlük değerlere bakıldığında ise, zaman zaman sınır değerlerin çok üzerinde sonuçlar elde edildi.

***

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil Kınay, bu sorunun kontrol altına alınarak çözülebilmesi için bütüncül bir yaklaşımla Hava Kalitesi Yönetim Planı yapılması ve kent sürecindeki tüm faaliyetlerin planlanmasında, bu doğrultuda çalışmalar yürütülmesi gerektiğini yıllardır ifade ettiklerini

Yazının Devamı

Antalya’ya otogardan önce raylı sistem

21 Ocak 2019

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, İzmir-Antalya arasında ulaşımı rahatlatmak için hızlı tren yapacaklarını belirterek proje çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.
Antalya ile İzmir arasında hızlı tren olması harika bir proje. Umarım, en kısa sürede hayata geçer. Ama, İzmir’de çok daha acil olarak yapılması gereken bir raylı sistem projesi var. Yıllardır gündemde olan otogara metro konusunda inşaat bir türlü başlamadı.

Aslında metroyu Halkapınar’a kadar uzatmak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikleri arasındaydı. Bu iş için gerekli proje de hazırlandı. Hatta Büyükşehir Belediyesi, Halkapınar ile otogar arasındaki Kamil Tunca Bulvarı’nın tapusunu 22 milyon lira vererek TCDD’den satın aldı.
Tam Halkapınar-otogar metrosu inşaatı başlayacakken, TCDD yetkilileri bölgeden hızlı tren hattı geçireceklerini ve raylı sistemin otogara ulaşması sorununu bu şekilde çözeceklerini bildirdi.
Bu nedenle, Büyükşehir Belediyesi de hattın yapım işinden çekildi. Otogara metro işini Ulaştırma Bakanlığı üstlendi. Bu proje, İzmir’de bakanlığın yapacağı ilk metro olacaktı.
Proje hazırlandı. ÇED onayı da alındı. Hat, toplam 4.5 kilometreyi bulacak. Şehitler Caddesi’nin (Vakıflar

Yazının Devamı

Önce imar sonra satış

19 Ocak 2019

Son zamanlarda İzmir’in değişik ilçelerinde çok çeşitli kurumlarca yapılan imar plan değişiklikleri dikkat çekiyor.

Toplu Konut İdaresi, İller Bankası ya da Özelleştirme İdaresi gibi kurumlarca yapılan önemli plan değişiklikleri var.

Bornova Ağaçlı Yol’daki Karayolları Genel Müdürlüğü arazilerinin ‘Bölgesel Park’ olan planları değiştirilerek yapılaşmaya açıldı.

Balçova’da baraj havzalarına imar verildi. Karşıyaka’da binlerce dönüm araziye ayrıcalıklı imar hakları tanındı.

Çarpıcı örneklerden biri de Hacılarkırı’ndaydı. Burada 136 bin metrekarelik (136 dönüm) alan, Askeri Bölge’den çıkarılarak Maliye Bakanlığı’na verildi. Maliye Bakanlığı da bu alanı TOKİ’ye devretti.

TOKİ de yine kendi imar yetkisini kullanarak bu arazinin imar planını değiştirdi.

Yeni planlarda arazi, konut dışı kentsel çalışma alanı olarak ilan edildi. 5 kata kadar imar hakkı tanındı. Daha sonra da satışı yapıldı.

***

Yazının Devamı

Betonlaşan kıyılar

14 Ocak 2019

Geçen cumartesi (12 Ocak) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yerel yönetimler toplantısındaki “Denizlerimizin kenarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var” sözlerini hatırlatmıştım. İzmir’de orman alanlarının son yıllarda nasıl betonlaştığını örnekleriyle ortaya koymuştum. Bu yazıyla ilgili olarak çok sayıda geri dönüş aldım. Konuya devam etmemi istiyorsunuz. Bu kez de kıyı alanlarındaki betonlaşmadan bahsedelim.

***

İzmir’de 2025 yılına kadar uygulanacak imar planlarındaki durum şöyle:

Çeşme’de mevcut 607 hektar yapılaşmaya 646 hektar, Foça’da 392 hektar yapılaşmaya 625 hektar, Karaburun’da 591 hektar yapılaşmaya 700 hektar, Seferihisar’da 638 hektar yapılaşmaya 890 hektar ve Urla’da da 1945 hektar yapılaşmanın yanında 737 hektar daha yapılaşma olacak. Aliağa’da da var olan 749 hektarlık yapılaşmaya 880 hektar daha eklenecek.

Çeşme ve Alaçatı’nın da aralarında bulunduğu pek çok ilçede birinci derece SİT, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan ya da tarım alanlarında yapılaşmanın önü açıldı.

Yeni planlarla Çeşme’de getirilen Çevre Düzeni Planı kullanım kararları, 09.08.2011 tarih ve 6216 sayılı koruma kurulu kararı ile tespit edilen Doğal SİT Alanı kararlarıyla

Yazının Devamı

Betonlaşan ormanlar

12 Ocak 2019

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Yerel Yönetimler toplantısında, “Denizlerimizin kenarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var” dedi. Daha önce de bu yöndeki düşüncelerini farklı toplantılarda farklı cümlelerle dile getirmişti.

Bu konu, Cumhurbaşkanı’nın neredeyse her toplantıda uyarı yapmasına neden olacak kadar vahim noktalara geldi.

***

Kendi bölgemizde bu konudaki uyarıları somutlaştıran örneklere bakalım.

İzmir ve Manisa için 1/100 binlik imar planları yapıldı. Bu planlarla İzmir’de büyük bölümü orman ve yeşil alan olan 1400 hektar alan imara açıldı. Üstelik de imara açılan alanların önemli bölümü Birinci Derece sit kapsamındaydı.

İzmir 1 ve 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kurulları, kent genelinde pek çok değişik yerde sit derecelerini değiştirme kararı aldı. Bu kararla da binlerce hektar orman alanında yapılaşmanın önü açıldı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, geçen aylarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın başka bir kararı daha çıktı. Özel orman alanlarında 4 metrekare daha yapılaşma izni verildi. Orman alanlarında yüzde 6’lık yapılaşma izni zaten vardı.

Bu karar sonunda ilave 4 metrekare izinle yapılaşma izni biraz daha artırıldı.

***

Yazının Devamı

Mahkeme kararları bile çevreyi koruyamıyor

7 Ocak 2019

İzmir’in hava kalitesini etkileyen önemli unsurlardan biri de Aliağa’daki yoğun kirletici unsurlar.

Aliağa’da sanki az kirletici unsur varmış gibi, yeni bir termik santral yapılmak isteniyor.

İzdemir Termik Santral çalışmaları bu durumun vahim bir örneği. Açılan davalar devam ederken termik santralin inşaat çalışmaları tamamlandı. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti.

***

16 Aralık 2016’da mahkeme uzun süren hukuki süreç sonunda Çevre Müdürlüğü’nün verdiği ÇED iznini de iptal etti. Ama hemen yeni bir ÇED süreci başlatıldı. İki hafta içinde ÇED raporuna ilişkin değerlen-dirmeler yapıldı.

7 Mart 2017’de ÇED raporu nihai kabul edilerek ÇED yönetmeliği hükümlerine göre 10 günlük askı süreci başlatıldı. Bir önceki ÇED kararıyla ilgili iptal kararının, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanması, yani 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu. Ama, 22 Mart’ta verilen yeni ÇED olumlu raporu, termik santrali kapanmasına bir gün kala kurtardı.

Devam eden mahkeme sürecinde 26 Ekim 2018’de bir kez daha ÇED raporu iptal edildi. Buna rağmen 28 Aralık’ta tesise

Yazının Devamı

Japonlar yapamadı Ege-Koop yapıyor

5 Ocak 2019

Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü, 10 yıl önce dünya çapında bir merkez kurma çalışması başlattı.

Projenin adı Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Merkezi’ydi.

İzmir gibi yılın 10 ayı güneş gören, önemli ölçüde jeotermal kaynağın yanı sıra, rüzgâr yönünden de büyük şansa sahip olan bir kentte hayata geçirilecek en verimli projelerden biriydi.

Japonlar bile İzmir’deki bu potansiyeli fark etti. Japon hükümeti, bir vakıf aracılığıyla bu projeye tam 7.5 milyon dolarlık (o dönemin parasıyla yaklaşık 16 milyon lira) destek vermeyi garanti etti.

Projenin tamamının maliyeti 22 milyon liraydı. Ama dönemin DPT yönetiminin onay vermemesi nedeniyle yapılamadı.

***

Ege-Koop’un yeni kurduğu İzmir Elektrik Enerji Yenilenebilir Enerji Üretim Kooperatifi bana bu olayı hatırlattı.

Japonların bürokratik nedenlerle yapamadığı proje için şimdi Ege-Koop elini taşın altına koydu.

Yazının Devamı

İzmir’in 2018 çevre karnesi

31 Aralık 2018

İzmir 2018’de verilen izinler ve alınan kararlarla çevre değerleri açısından vahim bir yıl geçirdi.

Menemen’in Ulucak bölgesinde yılda 57 bin 600 bin ton tehlikeli atık işlenecek tesise “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” raporu verildi.

Bornova Işıkkent’teki Dökümcüler Küçük Sanayi Sitesi’nde ‘tehlikeli ve tehlikesiz atıkların’ işlenmesi için bir firmaya ÇED sürecinin başlatılması için onay verildi.

Bütün bu işlerin yapılacağı alan, Işıkkent Mahallesi’ne sadece 2000 metre uzaklıktaydı.

Foça’da katı atık yakılarak elektrik elde edilecek bir tesise gerekli izinler verildi. Hem de ÇED sürecine bile gerek duymadan. Söz konusu tesiste her gün 90 ton atık yakılacak. Atıkların birlikte yakılmasından kaynaklanan ve tehlikeli maddeler içeren 9 ton tehlikeli dip külü oluşacak.

Menderes’e bağlı Kısıkköy bölgesinde bir firmanın tehlikeli atık işlemesi için gerekli süreç başlatıldı. Yılda tam 10 bin ton tehlikeli atığın işleneceği bu tesis için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.

Gaziemir Akçay Caddesi’nde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) raporlarına da geçen, radyasyonlu atık skandalı var. Burada tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Toprak

Yazının Devamı