Nazlıcan Göksu

Nazlıcan Göksu

-

Tüm Yazıları

Üç boyutlu baskı, yakında organ yaratmak için de kullanılacak. Princeton Üniversitesi’nde
üç boyutlu baskı ile nanopartiküllerden oluşan bir kulak yaratıldı bile...

Sanki bir ürün yaratırmış gibi  bir organ yaratabilir misiniz

New York’ta bir üç boyutlu basım mağazası açıldı bile.

Üç boyutlu baskıyla üretilen kulağın üzerinde akustik sensörler var.

Üç boyutlu baskı senelerdir dijital bir çizimi fiziksel bir ürüne çevirmek için kullanılan bir metot. Gerçekleştirmek istediğiniz ürünün dijital çizimini yapıp baskıya verdiğiniz an, katmanlardan oluşan baskı
üç boyutlu şekilde tamamlanıyor. Bir yüzükten tutun da kendi suratınıza kadar her şeyi üç boyutlu hale getirebiliyorsunuz
bu metot sayesinde.
Fakat bu basım süresi çok uzun ve çok pahalı olabiliyor. Dolayısıyla çoğu tasarımcının prototip dışında çok da fazla seçmediği bir metot bu. İşe öbür tarafından bakarsak, imalat ile ilgili çok bilgisi olmayan ve aklındaki yaratıcı bir fikri hayata geçirmek isteyenler için ise mükemmel bir seçim olabiliyor. Belki evlilik yüzüğünü, belki bir anahtarlık, belki de bir bardağın çizimini üç boyutlu basmak mümkün. Maliyetinden kaçınmıyorsanız tabii... Altınından tutun, plastiğine kadar her türlü materyalden oluşturabiliyorsunuz ürününüzü hem de hiç ellerinizi kirletmeden, kalıp çıkartmadan...
Bu metot New York’ta en popüler konulardan biri bugünlerde. Hatta bir, üç boyutlu basım mağazası bile açıldı. İçeri girip kendi büstünüzü istediğiniz renkte basmanız mümkün burada. Her New York’luyu yaratıcılığa çağırıyor bu mağaza. Zaman zaman paneller de düzenliyorlar, tasarımcı olmayanın bile tasarlamasını desteklemek için.

İnsan kulağı kadar iyi duyamasa da...
Üç boyutlu baskı yaptırmak için illa bu mağazaya gitmeniz de gerekmiyor. Shapeways isimli firma bu metodu internete taşımakta gecikmedi. www.shapeways.com’a girip dijital olarak çiziminizi yükleyip ürününüzün üç boyutlu versiyonunu ısmarlayabilirsiniz. Bu kadar kolay. Fikir sizden, hazırlaması onlardan.
Bu kolaylığı sağlamak yeni fikirler için şahane bir platform yaratsa da, tasarımcılar tarafından bazen eleştiriliyor. “Herkes tasarlayabilir mi veya herkes tasarlamalı mı?” sorusu ise başka bir konu. Bunun yanı sıra bu kadar ürün bazlı üretime geçmek ekolojik açılardan nasıl bir zorluk yaratır? Öte yandan bir fikri kolayca hayata geçirmek de paha biçilemez bir deneyim.
Tasarımcı olmayan yaratıcı insanları cesaretlendiren, yeni fikirler ve yeni ürünler için
tam destek olan New York, üç boyutlu baskıyı başka bir
seviyeye taşıdı. Üç boyutlu baskı sadece yüzük ve bardak için kullanılmıyor, artık hayat da kurtarıyor diyebiliriz.
Madem sadece bir çizim ile bir ürün yaratılabiliyor, o zaman bir çizim ile organ da yaratılamaz mı? Bu soru üç boyutlu baskı icat edildiğinden beri medikal kuruluşlar tarafından soruluyor. Senelerdir organ nakli için bekleyen hastaların en büyük hayali bu. Bu hayale cevap, Princeton Üniversitesi medikal araştırmacılarından geldi. Üç boyutlu baskı ile nanopartiküllerden oluşan bir kulak yaptılar. Araştırmacılar, üzerine akustik sensörler eklenen bu kulağın gerçek bir insan kulağı kadar iyi duymasa da, hâlâ insanlar üzerinde kullanılmaya hazır olmasa da, çok büyük bir başlangıç olduğunu söylüyorlar. Tasarımcı olmadan tasarlamak, olaya başka bir boyut, başka sorunlara cevap getirdi. Artık yaratmamak için hiçbir bahane kalmadı bu şehirde... n