ŞEHRİN KONUŞTUĞU: BECA 

7 Aralık 2022

Kulaktan kulağa konuşularak bugünlere kadar geldi Beca! Sessiz sedasız nisanda kapılarını açan mekânda artık hafta içi bile rezervasyonsuz yer bulmak çok güç. Görünen o ki bu popülerlik geçici değil! Bunun en büyük sebebiyse markanın kurucusu Bahadır Gürceer!

Bahadır, Lucca’yla özdeşleşmiş bir isim. Soho’daki dönemi de dahil, 15 yıldır bulunduğu mekânlardaki başarıda payı büyüktür. Göze batmayan, tam anlamıyla gizli kahraman kimliği adeta Beca’da hayat bulmuş. Bazı mekânlar sahiplerine benzer derler ya; Beca için aynı tanımlamayı yapmak hiç de abartı olmaz. Naif, samimi ama yılışık olmayan; mükemmeliyetçi fakat gösterişten kaçınan bir yer olmuş. Muhteşem dekorasyonundan ziyade en güzel dekorun ‘insan’ olduğu gerçeği mekânın kısa süredeki başarısında büyük payı var. Bana lümpen bir cümle gibi gelse de, herkesin dilindeki “Mekânlarda eski kalite yok” serzenişi burada yok. Her yaştan oturmasını, kalkmasını bilen, gerçek bir

Yazının Devamı

GÖCEK’İN YELKEN SEZONU

16 Kasım 2022

Pandeminin hayatımızı hızla dijitalleştirmesinden bahsederken, tahmin edilenden çok daha fazla doğaya döndüğümüzün farkında mıyız? Ekran başında saatlerce ‘zoom’ yapsanız da ilk dönemki gibi ‘göstermelik’ gömlek, kravatla kimseyi görmüyorsunuz! Muhtemelen köylere göçün başladığı, hatta bunun yerel bir kalkınmaya dönüşeceği dönemin ilk yıllarını yaşıyoruz!

“Sosyal davranışı en fazla değişen toplumlardan biri olduk” demek de pek abartılı olmaz. Pandemi, tekne turizminin sadece süper zenginler için olmadığını da keşfettirdi bize. Otomobil almak yerine birkaç arkadaş birleşip, yelken alan hatta onları binmedikleri zaman kiralayan bir topluluk türedi. “Ege” ve “Tekne” deyince akla ilk gelen Göcek koylarına ilgi çok yoğun... Normalde bu dönemde bomboş olması beklenen belde için sezon şimdi başlıyor! Tabii bahsettiğimiz sadece yerli turist değil; 600 yabancı yelkencinin olduğu bir kalabalık.

15 tekneden 60 tekneye

Muhtemelen Türkiye’de yüzdesel olarak uluslararası en

Yazının Devamı

BÜYÜK RENOVASYONUN ARDINDAN…

9 Kasım 2022

Turizm altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Eskisi gibi mevsimsel değil, 12 ay boyunca kültür ve gastronomi odağında özellikle de İstanbul’da olmadığı kadar ‘nitelikli’ turist görebilirsiniz.

Tabii onları Zorlu, Bebek hattında pek görmeniz mümkün değil. Avrupalı, Amerikalı hatta Uzak Doğulu o varlıklı turistler için her zaman İstanbul’u görmek demek, Tarihi Yarımada ve çevresinden ibaret.

Bu bölgedeki turizm deneyimlerinde bakanlık ve belediye iştiraklarıyla belli bir düzen oturtulsa da özel girişimlerdeki deneyimlerde iki ucu yaşıyorsunuz. Dünyada bulunamayacak baharatları, havyarı, safranı size binlerce dolar’a satan dükkanla sahte markalı mont satan dükkan sırt sırta plastik taburede oturarak, aynı müşteriye “Gel, gel” yapıyor. Yine de değişik bir özgüvenle “Oprah Winfrey de benden alıyor” diyebiliyor. Mekanlar, oteller deseniz harika uygulamalar olsa da bir tarafta da ‘yerel’ sözünün arkasına sığınmış en vasat Orta Doğu şehrinde bile görmeyeceğiniz bir düzen var. Sanmayın ki tüm

Yazının Devamı

10 BİN 500 YILLIK KÜLTÜRÜN YANSIMASI

2 Kasım 2022

Kulaktan kulağa neredeyse bir yıldan fazladır süren hazırlığın sonunda; nihayet kapılarını açtı Nahita! Bir restoran açmak için çok uzun bir hazırlık gibi görünse de hikâyenin restorandan çok daha fazlası olduğunu görebiliyorsunuz. Türk mutfağı üzerine şeften öte bir tarihçi hatta arkeolog olarak uzun yıllardır hikâyesinin peşinde koşan, ticari işlerini bile elinin tersiyle bu tutku uğruna iten Ömür Akkor, belki de kendi ustalık dönemini bu projeyle taçlandırıyor. 

Nahita yerel yemeklerin iyi yapıldığı bir restoran değil; 10 bin 500 yıl boyunca Kapadokya’da süregelen kültürün tabaklara yansıması felsefesinde başarıyla kurulmuş bir restoran. Düşünün; bu iyi konseptin kurulumunda en az bir şef kadar önemli olan tarihçi Doç. Dr. Çetin Şenkul bulunuyor. 

Ömür Akkor’un araştırmalarında “Eksik tarafımı buldum” diyerek, nitelendirdiği Çetin Hoca’yla tanışıklığı üç yıl önceden bir harita alışverişiyle başlamış. O günden aslında bu kurgulara

Yazının Devamı

SAFRANBOLU’DA ‘SAFRAN’ ZAMANI

26 Ekim 2022

Cinque Terre, Portofino, Positano! Hemen aklınıza kartpostallardaki en doğru açıdan çekilmiş fotoğraf gelir. Gidip, gördüğünüzde kadrajın dışında pek bir şey olmadığını, iyi kurgulanmış bir pazarlama mucizesi olduğunu anlarsınız. Kartpostalların etkisi sosyal medya çağıyla da devam ediyor. Herkes en iyi yerden en doğru açıdan çektiği fotoğraflarla gittiği yerleri var ediyor. Açıkçası Safranbolu’yla ilgili hayalim de kartpostallardaki o harika evlerin olduğu küçük bir kasaba oluşuydu. Bu kez kadrajın dışında sandığınızdan çok daha büyüleyici bir hikâyenin ortasında buluyorsunuz kendinizi. Bir de bunu adını aldığı Safran’ın hasat dönemi olan ekim ayında yaşamak paha biçilmez... 

Düşünün; 1994 Safranbolu kent olarak bütünüyle UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş. 17’nci yüzyıldan kalma evlerin oluşturduğu mimari harikası bir şehir! Harcında yumurta kullanılması, temele inmeden inşa edilmesi, renk bütünlüğü hatta yürüme yollarındaki doğallık 300 yıl öncesindeki kent

Yazının Devamı

YILDIZLARIN ARDINDAN!

19 Ekim 2022

Her ne kadar eski önemini yitirdi desek bile ilk haftadan Michelin etkisinin hareketleri rahatlıkla gözlemlenebiliyor. Listeye giren her marka neredeyse 2022 rezervasyonlarını kapadı. Listeye giremeyen mekanlar bile bu etkiyle yoğunlaştı. Şefi garsonu tanıyıp son dakika rezervasyon yapmaya alışkın Türk müşteri Michelin rüzgarıyla bu kültürü mecburi edinmeye başladı diyebilirim. Restoranlar bütün olarak değerlendirilse de Michelin kültürü şefleri hep ön planda tutar. Türk Fatih Tutak ve Neolokal diğer yıldızlar arasında en yüksek mertebede değer gören markalarımız oldu. Bu restoranları müfettişlerin keşfi olarak görmek büyük yanılgı. Bu iki markanın şefi de son 10 yılın gastronomi dünyasında hiçte az olmayan bir şöhrete sahip. İstanbul’un ilk yılında iki yıldızı koparmayı başaran Fatih Tutak! Michelin Guide’ın direktörü Gwendal Poullennec’in aktardığına göre müfettişlerin çok etkilenmesinin üzerine bu karar verilmiş! Tutak 50 Best Asia’da Bangkok’ta çalıştığı restoranı House of Sathorn’u

Yazının Devamı

BİR MARKANIN RENOVASYON HİKAYESİ

12 Ekim 2022

2010’lu yıllarda şehrin iyi yemek ve eğlenceyi aynı potada birleştiren mekanları arasında çığır açmıştı Frankie. İddiası, içeriği, hatta sürdürülebilirlikle derdi olan mutfağıyla birçok mekana ilham da olmuştur. Titiz bir çalışmanın ardından Frankie geçtiğimiz hafta tekrar hayatımıza girdi. Bildiğimiz o ‘fine dine’ yorumunu renöve ederek!

Tam anlamıyla olmasa da o bildiğiniz Frankie’yi unutun. Kaya Demirer vizyonunu bu kez markasını dünyaya açma yönünde hazırlıyor. Galataport’taki Frankie’yle de Londra ve Dubai’nin provasını yapıyor. Bütün o mükemmeliyetçiliğinin zirvede olduğu belki de gelmiş geçmiş en iyi Kaya Demirer mekanı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Kartpostallarda gördüğünüz Boğaz manzarasına dahi arkanızı döndürecek harika bir mimari operasyon gerçekleştirilmiş. Mahmut Anlar’ın bir yığın ince detayla kusursuzlaştırdığı mekanın her köşesi ayrı bir ‘date’ masası hissi veriyor. Harika müzikler ve muhteşem ambiyanstan bahsederken markanın en

Yazının Devamı

MÜHENDİSLİĞİN GELENEKLE BULUŞMASI

5 Ekim 2022

Nasıl ki 150 yıl önce Manhattan’ın inşasını konuşuyorsak, belki de önümüzdeki dönem Arap yarımadasındaki şehirlerin mühendislik harikası yapılarını konuşuyor olabiliriz! Petrol ve doğal gazla gelen güçle sıfırdan planlanan bu şehirlerin hızlı gelişimine tanık olmak ayrı bir deneyim. Dubai’yi ‘büyükler için lunapark’ gibi gören biri olarak, Katar devletinin davetine de benzer ön yargılarla gittim diyebilirim. Çadırlarda hayatını sürdüren bir kültürün ara geçiş olmadan gökdelenler arasındaki yaşamını pek samimi bulmuyordum. Doha beni yanılttı mı? Nispeten!

Dünya Kupası heyecanı

Dünya Kupası burada yapılacak. Sekiz stadyumun inşa edildiği, bunların dördünün hemen söküleceği bir planlama yapıyorlar. Yeniden inşa edilen şehir derken inşaat tüm hızıyla da devam ediyor.

Akıllara, “Tesisler yetişir mi?” sorusu geliyor. Katarlılar’ın bu konuda en ufak endişesi yok. Dünya Kupası klasiği haline gelen, otel tutmadan sokaklarda maçı bekleyen taraftarları burada göremeyeceğiz. Şampiyonanın

Yazının Devamı