Bu kara nokta kara yazgı mı?

14 Nisan 2010

Bundan dört yıl önceydi. Her sabah korka korka ilerlediğimiz Bornova Topçu Tugayı’nın önündeydik.
İzmir’in bu kara noktasında, bir kamyon, otomobilimizin yanından yıldırım hızıyla geçti.
“Eyvah” dememize kalmadı, az ileride ortalık savaş alanına döndü.
Oyuncak araba gibi bir havada bir yerde savrulan kamyonun kasasındaki tomruklar çevredeki araçların üzerine yağdı.
Tüm bunlar baş döndürücü süratte yaşandı, kalbimiz yerinden çıkacakmışcasına çarparken, olup biteni dehşet içinde izledik.
Biz kurtulmuştuk ama ya diğerleri?..
Neyse ki o gün bir mucize gerçekleşti, kimse hayatını kaybetmedi.

Yazının Devamı

Atatürk’e suikast önlenince yaktılar

7 Nisan 2010

ABD filmlerini aslında hiç ciddiye almamalı. Ama gel gör ki o filmler tüm dünyaya ulaşıyor.
Daha kötüsü de zihinlere kazınıyor, inanılmaz etki bırakıyor.
Sonra ayıkla ayıklayabilirsen pirincin taşını... Geceyarısı Ekspresi’nin izleri silinemeden, Türkiye aleyhtarı yapımların arkası kesilmiyor.
Yeterince araştırmadan bilgi kirliliği yaratarak zihinleri bulandıran filmlere “The Pacific” eklenince bize de görev düştü.
Steven Spielberg ve Tom Hanks imzalı dizide, “İzmir’i Türkler yaktı, Yunanlar canını zor kurtardı” diye ahkam kesildi.
Sesimiz onlar kadar gür çıkmasa da gerçekleri duyurmak boynumuzun borcu.
Ve en doğrusu da doğruları yaşayanlardan dinlemek...

Yazının Devamı

Turizmde gerçekler

31 Mart 2010

İzmir’in turizmde hedefi büyük: 2015’te beş milyon turist...
Düşler güzel ama ya gerçekler?..
İzmir’e yılda bir milyon turist uğruyor. Bu sayı kent için başarı olarak kabul ediliyor.
En büyük pay ise kruvaziyerde... Yaklaşık bir milyon turistin neredeyse yarısı dev gemilerle gelen yabancılar.
Geriye kalanların önemli bölümü ise bizim gurbetçiler... Yaşadıkları ülkenin pasaportuyla memleketlerine dönünce yabancı turist olarak kayda geçiyorlar. Biz de seviniyoruz...
Her seferde binlerce konuk getiren dev gemileri ve gurbetçileri çıkarırsak, İzmir’de turizm gerçeğini daha iyi görebiliriz.
Pek çok medeniyetin izlerini taşıyan tarihine ve doğal güzelliklerine rağmen İzmir, turizmde ne bir Antalya ne de bir Muğla... İstanbul’un zaten yanına yaklaşmak imkansız.

Yazının Devamı

Beş bin turizmci zorda

24 Mart 2010

Turizmciler bugünlerde diken üstünde.
Ekonomik krize bir de ceza şoku eklendi
İzmir’de 350, Türkiye’de yaklaşık beş bin seyahat acentesinde kapıyı postacı çalacak diye korkuluyor.
Alınan her sarı renkte zarf açılırken, kalpler yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü, turizm ilanlarında sadece döviz yazılması, TL karşılığının bulunmaması nedeniyle ceza kesiyor.
Rakam 67 bin 200 lira...
İşlerin kötüye gittiği, ciroların tepetaklak olduğu dönemde, “Bir bu eksikti” dedirtiyor.

Yazının Devamı

İnşaat sektöründe deprem yaşanıyor

17 Mart 2010



İzmir İnşaatçılar Çarşısı’nın kalbi Yenişehir İşmerkezi’nde yılbaşında sekiz işyeri birden kapandı. Fotoğraf: ANIL ÇINAR


Turgut Özallı yıllar...
Türkiye, tarihe gözyaşıyla yazılan 1970’li kayıp senelerin sanki acısını çıkarıyor...

Yazının Devamı

İzmir’in trenleri kestirmeden İstanbul’a

10 Mart 2010

Bundan 2.5 yıl önceydi.
İstanbul’un Hollanda’dan gemiye yüklenen metrobüsleri ne hikmetse İzmir Limanı’na indirilmişti.
Adres fena şaşmıştı. Az-buz değil arada tam 561 kilometre vardı!
Megakent’in ulaşımına nefes versin diye alınan o devasa otobüsler karayoluyla zor-zahmet götürülmüştü.
Her biri 24 metre uzunluğundaki araçlarla iki kent arasındaki mesafe adeta kağnı hızıyla katedilmişti.
Garipti ama gerçekti. Ancak bizde gariplikler hiç de olağan dışı sayılmazdı!
Bitmedi... İzmir’in trenleri de geçen hafta İzmir’i pas geçip İstanbul Limanı’na indirildi.

Yazının Devamı

Ah şu bürokrasi

3 Mart 2010

Büyükşehir Belediyesi bürokrasiden yana dertli mi dertli...
Kamu kurumlarındaki bürokratların yanlı tutumları yüzünden kentin önünü açacak yatırımların frenlendiği öne sürülüyor.
Valiliğin son dört yılda Büyükşehir’in çoğu imar düzenlemelerine yönelik meclis kararları aleyhinde açtığı toplam 158 dava örnek gösteriliyor.
“Adalet istiyoruz” deniliyor.
Başta Bayındırlık İl Müdürlüğü’ndekiler olmak üzere bürokratlar, kentin yarınlarının önüne zincir çekmekle suçlanıyor.
Gel gör ki hepsi bununla kalmıyor.
Bürokrasi mağduru Büyükşehir’in bürokratları da özel sektörün gözünde farklı değil.

Yazının Devamı

İşte bu olmadı

24 Şubat 2010

Hep söylüyorum, “mezunu olduğum için gurur duyuyorum” diye...
En son öğrencilere her öğün 1.8 liraya ziyafet sundukları için alkışlamıştım.
“İşte benim üniversitem” demiş, gururlanmıştım.
Kopamadığım, hep bir parçası olarak kalmaya çalıştığım Ege Üniversitesi geçen hafta ise beni çok şaşırttı, üzdü.
Bir yakınımın çocuğu üniversite hastanesinde tedavi görüyor.
Talihsiz yavru, ölümle yaşam arasında gidip geliyor, o minik elleriyle yaşama tutunma savaşı veriyor.
Acil kan gerekmişti.

Yazının Devamı