Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çocuğumuzun gözümüzün önünde nasıl da büyüyüp serpildiğini anlayamadığımız gibi...
Koşuşturmacasına kapılıp gittiğimiz kentlerdeki değişimi (ya da değişmeyeni) de fark edemez insan.
Birşeyler olur ama bakar bakar göremeyiz. İşte o zaman uzaktan bir göz gerekir. O göz bize göremediklerimizi gösterir, farkı fark etmemizi sağlar.
Uzaklardakilerin İzmir için söyledikleri de bu nedenle önemlidir, kulak vermek, dikkate almak gerekir.
Biz, “Ege’nin incisi, Akdeniz’in yıldızı” deyip toz kondurmazken... Onlar, “Güzel bir kent” diye söze başlar, ‘ama’yla devam eder...
Uzaklardaki dostlara göre İzmir, hak ettiği yerde değil ve yatırıma aç!
Önceden İstanbul, Ankara ve Bursa’yla karşılaştırıp, “Onlar aldı başını gidiyor” derlerdi.
Belli ki ara epeyce açıldı, kapanma ümidi de kesildi, artık Gaziantep’le, Kayseri’yle, Eskişehir’le karşılaştırılıyor güzel İzmir.
Ege’nin öncü markalarından Tukaş’ın geçen haftaki tanıtım toplantısında aynı sözler dile geldi.
Tukaş’ın bağlı olduğu Oyak’ın üst düzey yöneticileri, İzmir’i bir cümleyle özetledi:
“Umutlarını buraya bağlayan gençlerin gelecek kaygılarını giderecek hareketlilikten ve ekonomik büyüklükten uzak sakin bir büyükşehir.”
Kimi Ankara’da, kimi İstanbul’da yaşıyordu. İşleri gereği Türkiye’yi sürekli karış karış geziyorlardı.
Gittikleri yerleri gözlemleyip, bir bakıma Türkiye’nin fotoğrafını çekiyorlardı.
Ve onlar, uzaklardaki pek çok dost gibi İzmir için iyimser bir gerçekçilikle bunları ifade ediyor, acı söylüyordu.
Bugün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı...
İzmirli gençlik için İzmir’i bir kez daha gözden geçirmek gerekiyor.
Gelecek için bu uyarılara kulak verilmeli, duymazdan gelinmemeli!..

Kaybedilen sadece genç beyinler değil
Gençlik ve Spor Bayramı’nda İzmirli gençlik için uyaranlar sadece uzaklardaki dostlar değil... Bu kentin önderleri de farklı konuşmuyor.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, beyin göçüne dikkat çekiyor. “Bu kentin yetiştirdiği değerleri artık kaptırmayalım” diyor.
Bunun da nitelikli eğitim ayağının istihdam ayağıyla desteklenmesiyle mümkün olduğuna işaret ediyor.
Demirtaş, “Yetişmiş beyinleri kaybetmemek için öncelikle yüksek katma değer yaratan sektörler geliştirilmeli, gerekli yatırımlar teşvik edilmeli. Bilime, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve beyin gücüne gereken önem verilmeli. Tekno-parklar ve araştırma merkezleri kurulup, verimli işletilmesi ve üniversitelerin daha etkin, işler hale getirilmesi sağlanmalı” diye konuşuyor.
Ekrem Bey, beyin göçünü engellemek için İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni kurduklarını dile getiriyor, bakın neler anlatıyor:
“Uzman ve eğitimli işgücünü yitirilmesi ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkiliyor. Yapılan araştırmalarda; bilişim teknolojileri alanında yetişmiş uzmanların ülke dışında çalışması nedeniyle her yıl milyarlarca dolar zarara uğrandığı tahmin ediliyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında küresel güç olma hedefine ilerleyen Türkiye’nin ve İzmir’in yetişmiş beyinlere ihtiyacı her zamankinden daha fazla olacak...”