BİR belediye başkanının kendisine emanet edilen kentin kaderini nasıl değiştirebileceğinin hikayesi bu.
Ya da bir başka deyişle...
Eskimiş bir şehrin yeniden hayat bulması, bozkırın ortasında nazar boncuğundan farksız bir çiçek gibi açmasının öyküsü anlatacaklarım.
Turizmci dostum Fatih Çelik’le sohbet ederken, bu yazı şekileniverdi zihnimde...
Tiamo Tour’un sahibi Çelik öyle birşey söyledi, şapka çıkartasım geldi.
Kurban Bayramı tatilinde uzaklarda olmak isteyen İzmirliler’in yurtiçindeki birinci tercihi Eskişehir’miş...
Pek çok İzmirli, bayramı Eskişehir’de geçirmiş.
Sadece 9 günlük bayram tatiline özgü bir durum değilmiş bu ilgi.
Hafta sonları da insanlar akın akın gidiyormuş.
Başka kentlerden de gelenlerle birlikte Eskişehir’de cumartesi ve pazar günleri otellerde hiç yer kalmıyormuş.
Yılbaşı için de İzmir’den Eskişehir’e rezervasyon yağıyormuş. İnsanlar yeni yılı yenilenen bu kentte karşılamak için can atıyormuş.
Üzerinde çok şey yazılıp söylenecek türden bir başarı bu.
10 yıl öncesine kadar adı gibi eski olan, kanalizasyon çukurundan farksız Porsuk’un kirlilik saçtığı bir yerdi Eskişehir...
Şimdi ise insanların merak ettiği, görmek için can attığı bir turizm kenti haline geldi.
Bir belediye başkanının bir şehrin kaderini nasıl değiştirdiğinin örneği Eskişehir...
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ne kadar teşekkür edilse az.
İstenince nelerin yapılabildiğini, imkansız gibi görülenlerin bile gerçekleşebildiğini cümle aleme gösterdiği için...
Ve daha da mühimi.
Aynı zamanda usta bir heykeltıraş olan Büyükerşen Hoca...
Hizmet yerine bol bol mazeret üretenlerin maskesini düşürdüğü için!
Nasıl başardı?..
ESKİŞEHİR’DE adeta bir mucizeyi gerçekleştiren Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen nasıl başardığını paylaştı.
Kirliliğin pençesinden kurtardığı Porsuk’u gondollarla ve gezi tekneleriyle buluşturan...
Avrupa kentlerindeki güzellikleri Türk kültürüyle harmanlayıp sevdalısı olduğu şehrine taşıyan...
Tüm bunları yaparken sanatçı farkını ortaya koyan Büyükerşen’i ve Eskişehir’i buraya taşıyan yol haritası iki kelimeden oluşuyor: Şehir uygarlıktır...
Yılmaz Hoca, bu köşenin okurları için daha neler neler anlattı. Bunlar da izninizle haftaya...
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN
Özay Şendir
Atatürk’ün yalnızlığı ya da 2 Aralık 1922
19 Mayıs 2024
Güneri Cıvaoğlu
Netanyahu ve Samson sendromu
19 Mayıs 2024
Abbas Güçlü
Atatürk: Bugün benim doğum günüm
19 Mayıs 2024
Zeynep Aktaş
Borsada ‘yabancı baharı’ yaşanıyor
19 Mayıs 2024
Ali Eyüboğlu
Gülay kızına şarkı yaptı; ‘Kasımpatı’
19 Mayıs 2024