Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İZMİR’DE bazı şeylere akıl-sır ermiyor?
Şimdi anlatacağım da bunlardan biri. Okudukça, “Pes doğrusu” diyeceğinize eminim!..
Ege-Koop, Türkiye’nin en büyük bahçeli konut projesi Villakent’i kurarken, hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen örnek bir adım atıyor.
Bin villalık yerleşim yerine son teknolojiyle arıtma tesisi kuruyor.
O dönemde o bölgede arıtmanın A’sı bile yok, tüm atıklar Seyrek Deresi’ne akıtılıyor.
Ege-Koop da kanalizasyon borularını dereye uzatsa kimsenin diyecek sözü olamaz!
Ama işin kolayına kaçılmıyor, doğaya saygı gereği 230 bin liraya arıtma tesisi kuruluyor. Sonrasında da 118 bin lira harcanıyor. Tesisin maliyeti 348 bin lirayı buluyor.
O günlerde bölge Seyrek Belediyesi’ne, Seyrek de Menemen Belediyesi’ne bağlı... Zamanla Büyükşehir’in sınırları genişliyor. Villakent de Büyükşehir Belediyesi’nin su ve kanalizasyon kuruluşu İZSU’ya geçiyor.

İnanılır gibi değil


Ege-Koop bunun üzerine, abonelerden atık su parası alan, bu hizmetin yasal sorumlusu İZSU’ya haklı olarak, “Arıtma tesisini devredelim, artık siz işletin” diyor.
Üstelik bir kuruş para da istenmiyor. Aslında, “Biz kurduk, hediyemiz olsun” deniliyor.
Sonrasında ne mi oluyor?..
İşte şimdi sıkı durun!
Arıtma tesisleri için kaynaklarını seferber eden, bu konuda yatırım üstüne yatırım yapan Büyükşehir Belediyesi anlaşılmaz şekilde sırtını dönüyor.
Bugün 500 bin liranın üzerinde para harcanarak ancak kurulabilecek o arıtma tesisi havada kapılması gerekirken, sahipsiz bırakılıyor.
Şiddetle ihtiyaç duyulan, ‘altın’dan farksız böyle bir yatırım elin tersiyle itiliyor.
Başta da söylemiştim. İzmir’de öyle şeyler oluyor, akıl-sır ermiyor.
Haksız mıyım?..

Haberin Devamı

İnanılır gibi değil
Daha teşekkür edeceklerine...DOĞA sevgisini yakından bildiğim Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan olup bitene anlam veremiyor.
Aslan, çevre kirlenmesin diye yapıp belediyeye bedavaya vermek istedikleri arıtma tesisi için daha teşekkür edilmesi gerekirken, pişman edildiklerini düşünüyor. “Her şeye rağmen içimiz rahat, üzerimize düşeni yerine getirdik, bize yakışanı yaptık. Doğa sevgimiz gereği o tesisi kurduk. Kente en büyük iyiliklerden birisidir o tesis” diyor.
Hüseyin Aslan, konuyu Başkan Aziz Kocaoğlu’yla da görüştüğünü, ancak engelleri ve iletişim sorununu bir türlü aşamadıklarını ifade ediyor. Hüseyin Aslan, her satırında ‘bu kadar da olmaz’ diyeceğiniz çarpıcı sözler dile getiriyor:
“Bize ısrarla Villakent’in site olduğunu söylüyorlar. Ama orası site değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bin konutluk bir mahalle. Ayrıca unutulmamalıdır ki, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre atık su altyapı tesislerinin inşası, bakımı ve işletmesinden büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri sorumludur. Bu arada, arıtma tesisini almayan İZSU’ya, görevimiz olmadığı halde kanal temizliği için 31 Ağustos 2010’da 10 vidanjör temini ücreti olarak toplam 944 TL ödedik. Ancak İZSU, vidanjörlerin sadece 6’sını arıtma sisteminin bulunduğu alana ulaştırdı, parası yatırılmasına rağmen diğer 4’ünü ise göndermedi. Tüm bunları o bölgenin temiz kalması için, görevimiz olmamasına rağmen yapıyoruz. İçme suyu ve kanalizasyon şebekesini teslim alıp içme suyu paralarını toplayan İZSU’nun, arıtma tesisine de sahip çıkması zorunludur.”

Haberin Devamı

Karayolları’na teşekkür

İnanılır gibi değil
İzmirlilerin en çok şikayet ettikleri yerlerden biriydi Urla gişeler kavşağı... Burada sık sık kaza yaşanıyor, hayatlar sönüyordu. Karayolları 2’nci Bölge Müdürlüğü bu kara noktaya neşter vurdu. Geçen hafta bir araya geldiğim Bölge Müdürü Erol Altun, sinyalizasyon olmadan güvenli geçişi sağlayacak Avrupa’daki kavşak modelini uyguladıklarını söyledi. Urla’da bir ilki deneyerek örnek düzenleme yapan Altun’a ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Sadece görevlerini yaptıkları için değil... En iyisine ulaşmaya çalıştıkları için...