Bol koşturmalı ama keyifli, fazla tezat ama eğlenceli, dışarıdan bakıldığında bir avuç insan arasında dönen geceler. 2010’un son günlerine sığan 4-5 partiyi dolaşmak biraz yorucu oldu
Chivas’ın Ajia’daki yeni yıl daveti fazla oturaklı, fazla ağır durunca rotadan çıkarıldı. Geriye şöyle bir tur kaldı: Geceye W Lounge’taki Slim Status partisiyle başlanacak, Ruj’daki Vodafone partisiyle devam edilecek. Nu Pera’da toplanmış Galata Moderncilere şöyle bir kapıdan bakıp, Yaşar Gaga’nın Off Pera’daki gecesine uğranacak. Özetle, bol koşturmalı ama keyifli, fazla tezat ama eğlenceli, dışarıdan bakıldığında bir avuç insan arasında dönen, olan, biten bir gece. Aynı gece aynı isimlerle en az üç defa karşılaşıldı, selam üstüne selam verildi. Rotası çakışıp taksiden selamlaşanlardan tutun, ‘Orası kötü, burası iyi’ diye diye sürekli plan, program halinde olanlarla beraber gecenin özü tuhaf, hoyrat ve enteresandı. Arada gözden kaçanlar da oldu tabii. Bebeköy Backyard’taki şömine keyifli, bol sucuk ekmekli Christmas partisi mesela. Backyard’taki partiyi bitirip, Nu Pera’ya geçenler anlata anlata bitiremedi. Nu Pera aradan kaynama yapsın, sıradan başlayalım.
TWITTER’LARA DÜŞECEĞiZ SENiNLE
Ev sahibi Onur Baştürk olunca cin fikirli, şık sürprizli parti pek de sürpriz olmuyor. Slim Status Party, Ajda’vari bir özetle ‘aynen öyle, aynen öyle’ bir partiydi. Partiye özel Twitter’da ‘SlimStatusParty’ adlı bir hesap açılıp, partiden yazılan tweetler an be an W Lounge’un içine serpiştirilmiş ekranlara yansıtıldı. Durum böyle olunca hemen koşa koşa Twitter’a girildi, Twitter’ın altı üstüne getirildi. “İnteraktifliğin böylesi” dedirten partinin girişindeyse şöyle bir lafla karşı karşıya kaldık: “2011’de daha ‘SLIM’ bir hayat için nelerden kurtulmayı planlıyorsun? Bize üç şey say.” Yorumlar yine ekrandan takip edildi, sohbetlere esprili meze oldu. Partiye giren çıkan ünlü, ünsüz her davetlinin adı tek tek tweetlenince, millet ‘Oradaydım’ demek uğruna o uzun ve zahmetli ‘Çek fotoğrafı, tag’le kendini, koy statüne ‘@ W Lounge’ ibaresi, üzerine bir de ‘W’daki parti yıkılıyor’ tweet’i patlat’ sürecinden yırtmış oldu.
ACITSA DA ÖLDÜRMEYEN PARTi
Bir önceki Vodafone partisi Wan-na’da gayet havalı, gayet ‘house’ ve cool bir hava estirmişken, Ruj’da verilen parti başka başka diyarlarda gezindi, ayrı telden çaldı. Ruj, belli ki Ferman Toprak kültürünü yaşatmaya ant içmiş, eller havaya egzersizinden vazgeçmiyor. Elimizde kılavuz niyetine Vodafone’un kırmızı pasaportu, kendimizi yüzde 100 Türkçe, kanlı canlı kıpkırmızı bir partide bulduk. Sahnede Sıla var. Haraketli şarkıları iyi hoş da bir kaşı havada, efelene debelene söylenen Sıla figürü, o parti senin bu parti benim gezenlere pek iyi gelmedi. Türkçe bir parti için canlı müzik ve Sıla seçimi iyi hoş da geceye özel şık paketlenmiş, özenle seçilmiş az ama öz bir repertuar hazırlansa daha hoş olurmuş. Sonuçta acıtsa da öldürtmedi, “Bu da böyle bir geceymiş” diyerek çıkıldı, sonraki durak Nu Pera’ya geçildi.
NU PERA’DA GENÇ TASARIMCILAR OFF PERA’DA YAŞAR GAGA’CILAR
Galata Moda ekibiyse moda haftası sebebiyle Nu Pera’da toplanmış. Parti genç tasarımcılar ve onun genç arkadaşları çevresinde şekillenince Nu Pera’daki parti fazla bira işi, çığlıklı ve terli kaçtı. Genç tasarımcılara hayatta başarılar diledik, iki adım ötedeki Off Pera’ya geçtik. Off Pera’nın tepelerine çıkıp, DJ setinin başına geçen Yaşar Gaga, kendi sevdiği, ‘alakasız şarkıları’ arka arkaya çaldı. Lady Gaga’dan girdi, kıyıda köşede kalmış gizli Sezen Aksu, Ajda Pekkan hitlerinden çıktı, bol bol dans ettirdi. Müzisyen ve oyuncu ağırlıklı eş dost Gaga’yı yalnız bırakmadı. Meltem Cumbul, Yonca Evcimik, Ezgi Mola ve Deniz Marşan, kimi arasanız Off Pera’nın kaldırımlarına çökmüş, rahat rahat eğleniyordu. Gecenin en zarif kadını ise Saadet Işıl Aksoy’du.
