Süleyman Ateş

Süleyman Ateş

suleyman.ates@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

(Dünkü reenkarnasyon sorusuna devam...)

Âyette ruhun ba’solunacağı kesindir. Ancak bu ba‘s hemen ölümün ardından değil, belli bir zaman aralığından sonra olacaktır. Cumhura göre bu ba‘s, âhiret bedenlenmesidir. Âhiret bedenlenmesi muhakkak ama, bu âyette olgunlaşmamış ruha bir kez daha dünyada bedenlenme fırsatının verileceğinin anlatılmış olma ihtimali de vardır.
Ama bu, sadece bir ihtimaldir. Ancak kesin olmasa da yapılan izahlar karşısında bunun, kuvvetli bir ihtimal olduğu ortaya çıkar. Önemli olan Kıyâmet’i inkâr etmemektir. O, inanç esası olduktan sonra bir insanın tekrar denenmek üzere bir kez daha bedenlendirilmesi, inanca aykırı olmayabilir. Aydın bir din bilgini, yeniden doğuştan söz eden bir ruhiyatçıya “Oğlum biz bu milleti, bir kerecik dirilmeğe inandıramadık. Siz eğer birkaç kez dirilmeğe inandıracaksanız hodri meydan!” demiş.
Vâkıa Suresinin 57-62. âyetlerinde inkâr edenleri âhirete inandırmak için Allah’ın buna kadir olduğuna dair çeşitli kanıtlar verilmek üzere buyuruluyor ki:
Siz yok iken ilk defa sizi biz yarattık. Sizi ilk defa yaratan, yeniden yaratamaz mı? Bunu düşünerek bizim ölüleri dirilteceğimizi doğrulamanız gerekmez mi? Akıttığınız menîyi yaratan da siz değilsiniz, biziz. Biz sizi menîden yarattık ve aranızda ölümü takdir ettik. Ne kadar isteseniz ölümden kaçamazsınız, bu hükmümüzü aslâ engelleyemezsiniz. Sizi ölümlü yarattık, belli bir ömürden sonra ölmenize hükmettik ki sizi benzerlerinizle değiştirelim ve sizi bilmediğiniz bir sıfat ve biçimde yeniden yaratalım. Ölüm, son değil, yeniden yaratılışa geçiştir. Siz ilk yaratışımızı bildiniz. Sizi hiç varlık âleminde değil iken yaratıp şu dünyaya getirdiğimizi bilirsiniz. Böyle olduğuna göre sizi neden yeniden yaratmayalım? Bunu düşünüp öğüt almanız, yeniden yaratılacağınıza inanmanız gerekmez mi?

Müfessirlerin görüşleri
Râzî’ye göre: “Aranızda ölümü takdir ettik ki sizi benzerlerinizle değiştirelim ve sizi bilmediğiniz biçimde yeniden inşa edelim” âyetleri iki anlama gelebilir: Birine göre “Biz sizi benzerlerinizle değiştirmek, sizi giderip yerinize başkalarını getirmek ve sizi de bilmediğiniz biçim ve kılıkta yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü takdir ettik” demektir. Buna göre benzerler, ölenlerin kendileri değil, onlara benzer başka insanlardır. Sağlar ölürken, yerlerine yenileri yaratılır, ölenler de ayrıca niteliğini bilemeyecekleri bir biçim ve kılıkta yeniden yaratılırlar. Diğerine göre benzerler, ölenlerin kendileridir. Yüce Allah, insanları, benzer, mâhiyet ve sıfatı bilinmeyen bir biçimde yeniden yaratacaktır.
Âyetteki emsâl sözcüğünün, iki fethali meselin çoğulu olması olasılığı daha güçlüdür. Mesel sıfat ve şekil, maddî ve ma‘nevî benzerlik, huy ve kılık demektir. Bu takdirde mânâ şöyle olur: Bulunduğunuz kılıklarınızı değiştirmeye ve sizi bilmediğiniz bir biçimde yeniden yaratmaya kadiriz. Buna kimse engel olamaz.
Bu mânâ, hem dünyadaki değişmeleri, hem de âhiretteki ba‘si ifade eder. Hattâ bundan ruhların başka bedenler içinde yeniden dünyaya gelecekleri anlamını çıkaranlar da olabilir.
Müfessirlerin görüşlerini böylece belirttikten sonra deriz ki:
“Aranızda ölümü takdir eden (sizi ölümlü yaratan) biziz. Ve bizim önümüze geçilmiş değildir (Kimse hükmümüzü önleyemez). 61- (Sizi böyle ölümlü yarattık) Ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi, bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşâ edelim.”
Vakıa 61’nci âyetin “Sizin yerinize benzerlerinizi getirelim” cümlesinden, ölen kuşakların yerine yine kendilerine benzer kuşakların getirileceği; “Sizi bilmediğiniz bir biçimde ve sıfatta inşâ edelim” anlamındaki ikinci cümlesinden de ölen insanların, bilinmeyen bir biçim ve sıfatta yeniden yaratılacakları anlaşılır. Daha önce geçen benzeri âyetlerle karşılaştırılırsa bu âyetlerden de olgunlaşmadan ölmüş insan ruhunun, bilinmeyen bir bedene sokulup bedensel hayata getirileceği mânâsı çıkarılabilir.