Talat Atilla

2015 yılında Litvanya’daki bir sunucuya sızan güvenlik güçleri, tarihinin en başarılı operasyonlarından birisini yaparak, FETÖ’nün kullandığı kriptolu haberleşme ağı ByLock’u ortaya çıkarmıştı.

ByLock’tan sonra Falcon, Sinyal, Tictoc, Kakao Talk gibi haberleşme ağları geliştirilse de hepsi tek tek deşifre edildi.

Aldığım özel bilgilere göre, güvenlik güçleri, terör örgütlerinin ortak kullandığı bir kripto haberleşme ağını daha ortaya çıkarmayı başardı.

Terör örgütlerinin, sanal âlemin en popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ı, ek bir program yükleyerek özelleştirdiği ve yeni haberleşme ağı olarak kullandığı belirlendi.

Nasıl yakalandılar?

Bazı terör örgütlerinin sıra dışı sessizliğini dikkat çekici bulan güvenlik güçleri, kendi aralarında haberleşmeye hangi yolla devam ettiği noktasına odaklandı.

İlk şüphe, illegal unsurların sosyal medya ve telefonlarda sık sık “WhatsApp’dan konuşalım!” sözleriyle başladı. Daha önce de tanınmış bazı internet uygulamalarının özelleştirildiği tecrübesinden yola çıkılarak yeni sorgulama ve teknik takiple araştırmalar derinleştirildi.

Kaos planları!

Terör örgütlerinin dinleme ve kripto mesajlarını deşifre eden güvenlik unsurları, yaklaşık 3 ay önce çok yönlü kritik bilgilere ulaşmayı başardı.

Aldığım özel bilgilere göre, PKK ve FETÖ’nün büyük bir devletin de katkısıyla 15 Temmuz benzeri ‘ikinci kalkışmaya’ zemin hazırlama gayretinde oldukları tespit edildi.

Patlayıcı yüklü drone’lar!

Güvenlik unsurları şu çarpıcı ayrıntılara dikkat çekti:

“Devlet büyükleri, siyasetçiler, mezhep önderleri, sanatçılar ve gazeteciler değişik yol ve yöntemlerle hedef yapılabilir.

PKK ve FETÖ terör örgütlerinin beraber hareket ederek, iç karışıklık çıkarma ve kalkışmaya zemin hazırlama teşebbüslerine karşı dikkatli olunmalı!”

Geçmiş uyarılardan farklı olarak, “Değişik yol ve yöntemler” kelimesinde en önemli başlıklardan birisinin

Tarih 8 Kasım 2018...
Yani 3 gün önce...
Saat 09.05...
Ankara’nın beş yıldızlı bir otelinde sıra dışı telaş var...
Ünlü otel, önemli konuklarına sessizce ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor...
Görüşme o kadar gizli tutuluyor ki...
Otelin birkaç yöneticisi hariç, misafirlerin kim olduğunu hiç kimse bilmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurmayları arasında hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz kimdir denilse...
Birinci sırayı Cumhurbaşkanı Vekili Fuat Oktay alır.
“Şöhret afettir!” geleneğini dikkate aldığı için medyaya mesafeli olması, Oktay’ı şimdiye kadar yeterince tanımamıza engel oldu.
Peki, Cumhurbaşkanı Vekilimizin bilinmeyenlerine beraber yolculuk etmeye ne dersiniz?
Oktay, 1964 Yozgat Çekerek doğumlu...
Külliye’de eskiden Binali Yıldırım’ın kullandığı 4 odalı makam odasını şimdi o kullanıyor...
Sigara içmez, alkol kullanmaz.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıllarca gündemden düşmeyen...

Dillere pelesenk olan Burhaniye’deki kooperatif evini hatırlarsınız...

Bir süre önce o meşhur evini ya da basındaki yaygın tanımla, villasını sattığına dair duyumlar
almama rağmen...

Kesin teyit edemeyince yazmamıştım.

Doğrusu bu fikri takibi biraz da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kılıçdar-oğlu’na yönelik, “Tazminat paralarını nereden ödüyorsun?” sorusuna yanıt olur mu
diye merak ederek de

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, 05.07.2017 tarihinde, Adalet Yürüyüşü yaparken suikast teşebbüsünde bulunulmuş.

İçişleri Bakanlığı koordinesinde...

Kayseri Emniyeti’nin takibiyle...

Kocaeli Emniyeti, DAEŞ’li olduğu iddia edilen Oğuzhan Korkmaz’ı son anda yakalamayı başarmıştı.

O günlerde suikast teşebbüsünün kapsamına ihtiyatlı yaklaşan çevreler de olmuştu.

Edindiğim özel bilgilere göre...

Korkmaz’ın, kilitli cep telefonunun eksik kalan şifreleri çözüldükten ve son sorgularından sonra...

Rahmetli babamı radyoda Selda Bağcan’ın ‘Sivas ellerinde sazım çalınır’ sözleriyle başlayıp...
‘Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle’ diye devam eden...
O güzel Anadolu türküsünü ağlayarak, hatta hıçkırarak dinlerken gördüğüm günden itibaren...
Bir daha bu türküyü dinlemeye cesaret edemedim!
Baba kokusu getiren bu türküyü, yıllar sonra evine haciz geldiği bir günde ziyaret ettiğim bir gazeteci arkadaşımda dinledim!
Hani büyük halk ozanı Ali Ekber Çiçek’in...
Derdim çoktur hangisine yanayım?

CHP, üzerindeki ölü toprağını atmak için stratejik adımlar atmaya hazırlanıyor. Erdoğan’ın zaman zaman sol siyasi argümanları kullanması, CHP’nin geleneksel siyaset yapma pratiğini gözden geçirmesine neden oldu.
CHP artık sağ söylemlerle, merkezi de kucaklayacak diyalog kurma yollarını zorluyor.
Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik McKinsey eleştirisinde, “Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlarla iş birliği yapıyorsunuz!” eleştirisini, bu yeni stratejinin bir parçası olarak okumak mümkün.
Yavaş yavaş gerçekleştiği için hissedilmeyen CHP’deki bu paradigma değişikliği aslında bir alt başlık.
Asıl niyetleri; yerel seçimleri iktidar için güven oylamasına dönüştürerek, halkı sokakta aktifleştirecek bir siyaset zemini oluşturmak.
“Finale gel artık” diyorsanız...
CHP geçim sıkıntısını siyasi bir tepkiye dönüştürerek Ankara ve İstanbul’u almak istiyor!

Erdoğan’ın çay sürprizi!