ANNE-BABALIK YÖNTEMLERi İŞLEMEDiĞiNDE

1 Aralık 2009




Her anne baba, özellikle ilk deneyimlerinde, kendisine göre bir çocuk yetiştirme yöntemi izlemeye çalışır. Kimileri daha kuralcı, kimileri daha esnek, daha demokratik vb. Ancak birçok anne baba, “Her şey kitaplarda yazdığı gibi olmuyor” diye yakınmakta.
Aslında çocuk yetiştirme yöntemleri suni, sınırlı, kısıtlı ve “oldurulmaya” çalışılan bir dizi kalıptır sadece. Her çocuğun kendine ait özellikleri, istek ve ihtiyaçları, yetenekleri ve karakter özellikleri olduğu noktada, bizim belli kalıplardan bahsetmemiz çok gerçekçi olmamaktadır. Ebeveynlik yöntemi dediğimiz şey zaman zaman bizi sınırlayan bir döngüye zorlar.

Anne-baba aynı fikirde olmazsa ne olur?
Özellikle küçük çocukların, etraflarında olan biteni tam olarak anlayamadıklarını düşünmek, ebeveynlerin saflığıdır. Çocukların duygu takibinde olduklarını bildiğimiz noktada, belirli rolleri oynama zorunluluğumuz da ortadan kalkar.

Yazının Devamı

Kötü anne-baba yoktur

24 Kasım 2009



Asıl mesele çocuk yetiştirmek değil, çocuk yetişirken ona eşlik edebilmektir. Çocuk yetiştirmek dendiğinde, sınırları tam olarak belirlenebilirmiş ve sınırın dışına çıkıldığında kötü bir şey olabilirmiş gibi gelir bize çoğu zaman. Aslında çocuklar, hiç müdahale etmesek de çevrelerini ve yaşantılarını bir şekilde algılamaktalar.
Bu süreçte ebeveynin, çocuğu kollayan bir duruşta, ancak bir adım geride durabilmesi, çocuğun kendisi için iyi olanı belirleyip seçebilmesine de fırsat yaratır. Bazı durumlarda, çok fazla ‘yapmak’ meşguliyetinden, ‘olma’ya fırsat kalmayabilir.
Çocuğun ruhsal durumu o kadar da kırılgan değildir. Ebeveynin ise çoğu zaman, çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecek çok yanlış bir şey yapması kolay değildir.

HER OLUMSUZ DURUM TRAVMATİK DEĞİLDİR
Her olumsuz durumun travmatik olmadığı noktada, çocuğun bu durumla kurduğu ilişki önemlidir. Bazen ebeveynlerin korkuları ve kaygıları, çocuğun algıladığı ve yaşantıladığı gerçeklikten çok uzakta bir yerde, havada asılı kalmaktadır.

Yazının Devamı