Türk Telekom Stadyumu’nda geçtiğimiz cumartesi gecesi 40 bin 541 taraftarın ücret ödeyerek, Galatasaray’ın antrenmanını seyretmesi beni çok etkiledi. Fedakarlık tabii ki olacaktır, ama bu kadarına pes... Artık kesin bir şey var. Kulüplerin sahibi taraftardır, bu tescillendi. Bu kadar özveride bulunuluyorsa onların da başarıyı beklemek hakkı. Başarısızlık olduğu zaman hemen tepki gösteriyorlar.
Dursun Özbek’in gidişini gözünüzün önüne getirin. Özbek’i taraftar gönderdi. Mustafa Cengiz, başkanlık koltuğuna otursun diye bir günde 26 milyon tweet atıldı. Bundan sonra kulüp başkanları için ayrı bir sayfa açılıyor. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’dan taraftar hesap soruyor. Bir yerde aksayan bir şey olduğu zaman kongrelerde konuşulmuyor ama taraftar bunun hesabını soruyor.
Fenerbahçe’de uzun zaman başkanlık yapmış Aziz Yıldırım nasıl gönderildi? Hiç kimse tahmin edebildi mi Ali Koç’un ezici bir üstünlükle seçimi kazanabileceğini. Demek ki artık kulüplerimizin yönetim tarzında çok şeyler değişecek. “Ben başkan oldum, yönetici oldum... İstediğim gibi harcarım, kredileri çekerim” dönemi bitti. Zaten devam edemezdi. Bütün kulüplerimiz batma noktasında.
Kulüpleri bu hale getirenler ne hizmet yaparlarsa yapsınlar, iyi anılmayacaklar. Şu hale bakın kulüplerimiz transfer yapamıyor, hep UEFA’nın kıskacındalar. Bir kuruş fazla harcasalar Avrupa’ya gidemeyecekler. Böyle mi kahraman olacaklar. Artık böyle şeyler yaşanmayacak.
Başkan, Ersun Yanal’ı istemiyor
Ersun Yanal kötü hoca mı? Tabii ki değil. Fenerbahçe taraftarının bir kısmı, her yerde Ersun hocanın gelmesi için Başkan Ali Koç’a baskı yapıyor. Ali Koç gibi isimlerin ağzından bir kere laf çıkar. Başkan Koç, “Ersun Yanal’ı getirmeyeceğim” dedi. Bu laf ağzından çıktı ve geri dönüşü de yok. Taraftarın da başkanına saygı duyması lazım.
Yanal istenmiyorsa muhakkak bir sebebi vardır. Başkan bunu açıklamıyor. Neticede ne olursa olsun Yanal bir marka, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi teknik adamlardan biri. Fenerbahçe’den zamanında sorunlu ayrıldı, fatura Aziz Yıldırım’a kesildi. Taraftarın bu kez ısrarından vazgeçmesi gerekir. Başkana yapılan bu tür baskılar kulübe fayda yerine sadece zarar getirir.
Kulüpler Birliği çok dikkat etmeli
Futbol kardeşliktir, bütün kulüpler birbirlerine bağlıdır. Yanlış da yapsalar, doğru da yapsalar her zaman birbirlerini kollamak zorundadır. Kulüpler Birliği’nin amacı da bu. Geçen hafta yayınlanan bildiri hem amacına ulaşamadı, hem de futbolumuzdaki birliği, beraberliği bitirdi.
Ben anlayamıyorum, UEFA Kupası’nı kazanmış, Süper Kupa’yı kazanmış, 4. yıldızı kazanmış Türkiye’nin tek takımı Galatasaray. Sen böyle bir kulübe nasıl muhtıra verirsin! Evet, hatalar yaptıysa futbolcular, Fatih Terim, başkan... Disiplin Kurulu zaten cezalarını verdi. Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya’yı da koruma amaçlı dinlendirme kararını aldı.
Çok değil bir ay önce MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun istifasını isteyen kimdi? Sonra çark etti, “Ben böyle bir şey demedim” dedi. Her takım zaman zaman ipin ucunu kaçırıyor, zaman zaman haksızlığa uğruyor. Ama mert olmak lazım. Sanki Türk futbolunda stresi, gerginliği, ayrıcalığı Galatasaray yaratıyormuş gibi algı yapılmaması lazım. Hele Kulüpler Birliği çok dikkatli olmalı.
