Cadde James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse 'Titanik'teki rolünü kaybedecekti!

James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse 'Titanik'teki rolünü kaybedecekti!

24.11.2022 - 11:26 | Son Güncellenme:

Şimdilerde önümüzdeki ay vizyona girecek olan 'Avatar: Suyun Yolu' filmiyle gündemde olan ünlü yönetmen James Cameron, önceki günlerde verdiği bir röportajda; bir dönem tüm dünyada gündem olan 'Titanik' filminin 'Jack Dawson'ı Leonardo DiCaprio ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aktörün neredeyse filmdeki rolü kaybedeceğini açıklayan Cameron, "Leo'nun varlığının her zerresi o kadar olumsuzdu ki!" diyerek; seçmelerde yaşadıklarını anlattı.

James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse Titanikteki rolünü kaybedecekti

Milliyet.com.tr
'Avatar', 'Terminatör' ve 'Yaratık 2' gibi yapımların yönetmeni James Cameron, 1997'de vizyona romantik drama filmi 'Titanik'te; 'Jack Dawson'ı oynaması için Leonardo DiCaprio'yu için neredeyse kadroya almayacağını açıkladı. Bunun sebebinin ise, dünyaca ünlü aktörün ikonik filmin seçmelerinde 'diva gibi davranması' olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Filmin yönetmeni, GQ'ya verdiği röportajda; gösterime girdiği dönemde rekor kıran filmin yapım aşamasında DiCaprio ile görüştüğünü andan bahsetti. O dönem Kate Winslet'in çoktan 'Rose DeWitt Bukater' rolüne seçildiğini belirten 68 yaşındaki Cameron, şu ifadeleri kullandı:

Leo geldi ve tabii ki ben de dahil olmak üzere herkesi büyüledi. Ben de dedim ki, 'Peki, bakalım Kate'le kimyanız nasıl?'

James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse Titanikteki rolünü kaybedecekti

YÖNETMENİ YANLIŞ ANLAMIŞ

Yönetmenin anlattıklarına göre, film vizyona girdiğinde 22 yaşında olan DiCaprio; bunun 'Kate'le tanışması için başka bir toplantı yapacakları' anlamına geldiğini düşünmüş. Ama aslında Cameron onu, ikisinin birlikte film repliklerini okuması ve bu repliklerin kaydedilmesi için çağırmış.

"ROLÜ ALAMAYACAĞIMI MI SÖYLÜYORSUN?"

"Bana, 'Yani replikleri mi okuyacağım?' diye sordu; ben de 'Evet' yanıtını verdim. Bunun üzerine Leo, 'Ben replik okumam' dedi" şeklinde konuşan Cameron, bu sözlere cevabının aktörün elini sıkmak ve 'uğradığı için teşekkür etmek' olduğunu sözlerine ekledi.

Haberin Devamı

James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse Titanikteki rolünü kaybedecekti

James Cameron, hikayesine; "DiCaprio, 'Bekle, yani replikleri okumazsam rolü alamayacağımı mı söylüyorsun?' diye sordu. Ben de, 'Evet. Hadi ama. Bu, hayatımın iki yılını alacak olan dev bir film... Bu yüzden oyuncu seçiminde yanlış bir karar vererek her şeyi berbat etmeyeceğim. Yani ya okuyacaksın, ya da rolü alamayacaksın' dedim" ifadeleriyle devam etti.

"ANINDA 'JACK'E DÖNÜŞTÜ"

Bunun üzerine yönetmen, DiCaprio oflayıp pufladığını ama yine de gönülsüzce de olsa Winslet'le birlikte repliklerini okumayı kabul ettiğini anlattı:

Leo'nun varlığının her zerresi o kadar olumsuzdu ki! Ta ki ben 'Motor!' diyene kadar. O zaman anında 'Jack'e dönüştü. Kate bir anda parladı ve onlara verdiğim sahneyi oynadılar. Kara bulutlar açılmıştı ve bir güneş ışığı gelip 'Jack'i aydınlattı. İşte o zaman, 'Tamam, aradığım adam bu' dedim.

Pagesix'te yer alan habere göre; 'Titanik', aday gösterildiği 14 Akademi Ödülü'nün 11'ini kazanarak, DiCaprio'nun yüzyılın en etkili oyuncularından biri olarak yerini sağlamlaştırmasını sağladı.

James Cameron: Leonardo DiCaprio neredeyse Titanikteki rolünü kaybedecekti

"GÖZYAŞLARINA BOĞULDUM"

Öte yandan Oscar, BAFTA, SAG, Emmy, Grammy ve Altın Küre ödüllerinin sahibi olan 47 yaşındaki İngiliz oyuncu Kate Winslet, geçtiğimiz sene 'Titanik' filmindeki rol arkadaşı Leonardo DiCaprio (48) ile uzun süre sonra bir araya gelmesiyle ilgili samimi açıklamalarda bulunmuştu.

İkili, yoğun programları ve tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sebebiyle üç yılın ardından Los Angeles'ta görüşmeyi başarabilmişti. Duygusal buluşmalarının ardından The Guardian'a konuşan Winslet, şu ifadeleri kullanmıştı:

Gözyaşlarına boğuldum. Onu hayatımın yarısı kadar süredir tanıyorum! Kendimi New York'ta bulmuşum, ya da o Londra'daymış da yemeğe çıkıp arayı kapatma şansımız olmuş gibi değil. Ülkelerimizden ayrılamadık. Dünya çapındaki çok fazla arkadaşlık gibi biz de koronavirüs yüzünden birbirimizi özledik. O benim arkadaşım, çok yakın arkadaşım. Ömür boyu birbirimize bağlı olacağız.