Herkes çıldırmış gibi Sarah Palin’in 'Going Rogue' kitabını okurken, elimde pembe ‘Aşk’ kitabıyla dolanmak bana pek iyi gelmedi. Biricik minik dostum Tom Cruise halimden pek dertli. “Projemiz bile yatar bu gidişle” diyor. 1969 yapımı 'Butch Cassidy and The Sundance Kid’i yeniden çekeceğiz birlikte. Sizin memlekette 'Sonsuz Ölüm' diye çevrilmiş. Bir alaka kuramadım. Hatırlarsanız Butch, Paul Newman’dı filmin orijinalinde. Sundance de Robert Redford. İki kişilik bir çeteydiler bunlar. Bu kudretli çetenin güçlü insanı ben olacağım tabii, zekası da Tom. Çok akıllı olduğundan değil, bıdık olduğundan.
Bu hafta 'The Jay Leno Show' senin, 'Conan O’Brien' benim dolandım durdum ve çok yoruldum. Tuti’ye kalsa beni Okan Bayülgen’e de çıkaracak. “Öyle her gün program yapan adamdan hayır gelmez Tuti.” dedim ve kapattım konuyu. Bu 'Aşk' kitabı beni benden alıyor sanki. Belki de hepsi onun etkileri.
Hüsn-ü Ceza
Tuti, “Bu haftanın bomba konseri hepsini siler üzerinden” diyor. Kokain olaylarından dolayı Türkiye’nin Whitney Houston’ı sayılan Deniz Seki konserine götürecek beni. Hapishaneden çıktığından beri ilk konseri olacakmış. Tuti ha bire “Yedi kızı, yedi bitirdi Hüsnü” diyor. Hüsnü kim? Kimi yemiş? Hannibal Lecter’la bir akrabalığı var mı? Anlatmdı. Konser saat 21:00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
“Gözyaşlarımı akıttım tane tane her melodinin içine tek tek. Özlediğiniz şarkılarımı daha da yürekten söylemek gerek. Çünkü ben sizi çok özledim!” diye dökmüş içini Deniz Seki. Acıklı bir konser olmasın da, kaldırmaz benim bünye. Vallahi bizim hapishanelerde ünlü takımının işi kolay. Ne bileyim, en fazla giyip tulumu yer siliyorlar. Tuti’nin dediğine göre bu Deniz Seki çok çekmiş içerde. Çok pişman olmuş da çıkmış, uyuşturucuya karşı kampanyalar bile başlatmayı düşünür hale gelmiş. Öyle temizlenmiş. Tuti şimdi hevesle Seki hanımın yazacağı kitabı bekliyormuş. İsmini bile bulmuş; 'Hüsn-ü Ceza'
Türk pop müziğinin bu dertli divasında sonra bir başka önemli kadın ses Göksel’in 22.00’de Ghetto’da başlayacak konserine gideceğiz. Tuti konser öncesi bana “Yağmur yağıyor şakır şakır yarabbi şükür şükür” parçasını dinletti. Beğendim ben bu baygın bakışlı, buğulu bayanı. Tuti’nin dediğine göre efsane aktrislerinizden Türkan Şoray’a benziyormuş, daha doğrusu kendini benzetmeye çalışıyormuş. Bostancı Gösteri Merkezi sonrası istikamet Ghetto. Konser 22:30’da başlıyormuş ama sanmıyorum bu baygın hanım zamanında çıksın. Konser sonrası da Erdinç Çekiç eski 45’liklerden çalacak. Ah keşke Erol Büyükburç’tan çalsa. Bana gençliğimi hatırlatıyor kendisi. Tuti eski kliplerini de seyrettirdi. Bir nevi Michael Jackson, hatta bir nevi Lady Gaga kostümleri içinde bir adam. Süper!
Finali Tuti’nin sürekli değişmesinden ötürü ‘bukalemun’ olarak tanıttığı Sibel Tüzün ile yapacağız. Kendimizi bu değişken hanımın kollarına bırakacağız. Zaten şovun ismi de 'Let Me Entertain You by Sibel Tüzün'. Hayal Bistro’da saat 24.00’te başlıyor. Bu değişken kadın farklı müzik türleri ile üç saat kalacak sahnede. “Heavy metal’den çaça’ya kadar yolu var” dedi. Meraktayım. Heyecanlıyım. Haftaya görüşürüz sevgili 'freak' dostlarım.
