Jhon Travolta

Jhon Travolta

cadde@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tuti’yle buluştuğumda alnında bir parmak kan vardı. Panikledim ama Kurban Bayramı geleneklerindenmiş. Kestiği kurbanın kanından alnına sürmüş de gelmiş, bir şişeye koymuş bana da getirmiş. Hintliler gibi olduk, sevimliyiz. Bu arada Scientology peşime adam takmış, Türkiye’deki tarikatlarla bir ilişkim var mıymış yok muymuş araştırmasına soyunmuşlar. Şeytan diyor ki, kes ilişiğini, git sufi ol, döne döne gez Türkiye’nin dört yanını. Al çoluğu çocuğu, tut tasavvuf yolunu. Tuti’ye bu dileğimi söyleyince bir kitap hediye etti bana: Elif Şafak'tan 'Aşk'. “Yeni başlayanlar için Sufizm” gibi bir şey dedi. Pembe kapağı yüzünden karizmamın sarsılmasından korkuyorum yalnız. Sonradan öğrendim ki erkekler için gri kapaklı da yapmışlar ama Tuti nedense bana bu pembişi uygun görmüş. Neyse, hepinizin Kurban Bayramı kutlu olsun sevgili canlar.
Dostum ve de rehberim Tuti uzun uzun anlattı bana bayramınızın anlam ve önemini. “Lakin pek çok insan için en büyük anlam tatildir abi” diye de ekledi hemen ardından. “Biz de fırsat bu fırsat, sakin İstanbul’da dolanıp dururuz” sevincimi pis pis gülerek karşıladı. Tatili olmayan, İstanbul’un eğlence mekanlarına normalde uğramayan, uğrayamayanlarla doluyormuş sokaklar. Bu da iyi bir şeymiş, Türk halkının delikanlılarının nabzını tutturacakmış bana. “Damardan biz olur böyle günlerde sokaklar” dedi. Cumartesi gecelere akarken anlayacakmışım bu lafın anlamını.
“Bu hafta cool bir hafta olsun” dedik ve İstanbul Jazz Center’da 23.00’te Ernie Watts ve arkadaşlarını dinleyelim dedik ilk. Bu değerli saksafon ustasını Los Angeles’ta dinlemişliğim vardı. İki Grammy’li çok yetenekli bir caz insanı. Bir hometown gig’de bana Miles Davis’in son turunda çaldığını anlattı durdu, hiç susmadı. Watts’a bass’ta Rudi Engel, davulda Heinrich Koebberling, piyanoda da Christof Saenger eşlik edecekler bu gece. Konser bitiminde 'damar Türk halkı' gözlemimiz için Beyoğlu’na açılacağız. Tuti bana Top Gun güneş gözlüklerinden aldırdı bu akşamüzeri. Gece de olsa takacakmışız, öyle ortamlara akacakmışız. Bence, millet mümkün olduğu kadar az tanısın beni de, kendini kötü hissetmesin diye planladı bunu. Konseptle alakalı dediyse de inanmadım. Kaç tane Oldies Parti’ye gittik, hiç böyle konsept yapmadık. Belki de Scientology peşimde dedim diye tırstı, bilmiyorum.
O güzel caz konserinden sonra bir kültür şoku olmazsa çıkışta Babylon’a meşhur Oldies But Goldies gecelerinden birine katılacağız. Duran Duran, Rahmetli Michael Jackson, Madonna. “Dansın Kralı Travolta!” diye beni de anons edecekmiş Tuti, beni dans ettirecekmiş, bayram konuğu olarak sahneye çıkartacakmış. Bakalım. Bu arada ne kadar meraklısınız 80’lere sevgili dostlar. “Bu merakta senin katkın da büyüktür abi” deyince Tuti, açıldı kafam da, doğrudur. Bu gece bir Oldies Goldies gecesi Life Roof’ta var. Buradaki partinin farkı, playlistte Türkçe nostaljinin de olması. Bir tane de “Back to the 80’s” adında, Studio Live Technik’te var 80’ler partisi. Top Gun gözlüklerimizle biz oralardayız, bekleriz.