Serfiraz Ergun

Serfiraz Ergun

serfiergun@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen perşembe Boğaziçi Üniversitesi kampusündeki saat kuleli Albert Long Hall binasında Fazıl Say üçüncü kez fahri doktor oldu. Ertesi günlerde Milliyet’teki köşesinde Meral Tamer tatlı tatlı anlatmıştı o akşamı. Hatta Fazıl Say’a cübbesini giydiren,  üniversitenin rektör seçimlerinde birbirine rakip olan iki profesörü ve dünya görüşlerini de. 
Konserde Fazıl Say’ın annesi, babası ve kızı Kumru da vardı. Kumru, kendi demesiyle 8, babasının demesiyle 7 yaşında olmuş. Kendisine güveni olan bir kız. ‘Televizyona çıkmak ister misin?’ diye sordum, hiç nazlanmadan geldi. Sorularıma da rahat cevap verdi. Büyüyünce veteriner olmak istiyormuş.
Hayvanları ve en çok da köpekleri seviyormuş. Piyano çalmasını da seviyormuş ama öyle uzun boylu konser dinlemeye de sabrı  yokmuş. Babasının bir arkadaşından piyano dersi alıyormuş. 

Mini konserin tadı damağımızda kaldı 

Fazıl Say Albert Long Hall’da sahneye çıkıp cübbesini ve fahri doktora belgesini almadan önce Boğaziçi’nin klasik müzik koordinatörü Evin İlyasoğu, Rektör Prof. Ayşe Soysal ve fahri doktora önerisini üniversite senatosuna getiren Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Kadri Özçaldıran konuşmalar yaptılar. Kumru sabırla onları dinledi, dinledi sonra kalktı yerinden çıktı kapıdan gitti. Bakıcısı da arkasından.
Oysa birazcık daha sabredebilse babasının sahneye çıkıp cübbeyi giydiğini de görecekti. Zaten Fazıl Say da cübbeyi sırtında fazla taşımadı. Kısacık bir konuşmadan sonra gitti cübbeyi kulise attı, geldi Steinway’in taburesine oturdu ve yarım saatlik mini bir konserde bize Beethoven, Gershwin ve Âşık Veysel çaldı. Tadı damağımızda kaldı. Konserden sonra aşağıya indiğimizde Kumru’yu da Hall’un girişinde perendeler atarken bulduk. Hiç de fena atmıyordu.

Haberin Devamı

Saraylar ilçesi Beşiktaş
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, ikinci ve yaz sayısını çıkardıkları B+ dergisini Ihlamur Kasrı’nın bahçesinde basına tanıttı.   Dergi tümüyle Beşiktaş’a ait. Tarihi, kültürel veya güncel  güzellikleri, semt sakinlerinin ağzından anlatılıyor. Semt sakini dediysek Mimarlar Odası eski başkanı Oktay Ekinci, Hıncal Uluç, Güngör Uras, Perihan Mağden gibi sakinler.
Güzel baskılı, her sayfası renkli tabloid boydaki dergilerden ilki, ilkbahar sayısı , ‘Beşiktaş, İstanbul’un Aydınlık Yüzü’ sloganıyla başlıyor. Daha önce Beyoğlu Mutasarraflığı’na bağlı olan Beşiktaş 1930 yılında ilçe olmuş. Başkan İsmail Ünal   bize Beşiktaş’ı şöyle anlatıyor: Beşiktaş saraydır, çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun dört sarayından üçü Beşiktaş’tadır; Dolmabahçe, Çırağan ve Yıldız. 

Beşiktaş mozaiktir

Beşiktaş Cumhuriyettir, çünkü mütareke yılında Anadolu’daki direnişe birçok kişi Beşiktaş’tan yola çıkarak katılmıştır, silah ve mühimmat sevkiyatında rol oynamıştır, işgal kuvvetleri 1923’te Beşiktaş’tan Dolmabahçe açıklarından çekilmiştir. Beşiktaş mozaiktir, çünkü üç semavi dinin ve çok sayıda etnik unsurun barış içinde,birarada yaşadığı bir mahalledir.
Beşiktaş üniversitedir, çünkü metrekareye en çok üniversite düşen yerdir. Sınırları içinde 7 üniversite var; İTÜ, Yıldız, Boğaziçi,  Mimar Sinan, Galatasaray, Bahçeşehir, Kadir Has. Beşiktaş Boğaziçi’dir, çünkü Abdülhak Şinasi Hisar’ın deyimiyle Boğaziçi bir medeniyettir. Beşiktaş Çarşı’dır, çünkü son yıllarda akla gelen ilk şey, memleketin en renkli tribünlerini oluşturan taraftar kitlesidir. Çarşı Beşiktaş’ın bağrından doğmuştur. Beşiktaş moderndir, Beşiktaş kültür ve sanattır, Beşiktaş gelecekir v e Beşiktaşlı onun taşıyıcısıdır. 

Belediye duvarları indirdi

Başkan İsmail Ünal’ın davetini yaptığı Ihlamur Kasrı’nın yıllardır gökyüzüne doğru uzanan kalın duvarları  vardı. Yıllardır , hemen her gün önünden geçerim o güzel bahçesinin farkında bile değildim. Belediye bu duvarları indirdi ve yerine beyaz ferforjeden parmaklıklar yaptı.
Artık , Nigosos Balyan’ın yaptığı barok binayı ve daha sade olan Merasim Köşkü’nü geçerken görmek mümkün. Tam karşısındaki nikâh dairesinden gelinle damat şımşıkırdım gelip Kasrın bahçesinde evlilik fotoğraflarını çektiriyorlar. 
Ihlamur Kasrı Milli Saraylar’a bağlanmış. Çekül Vakfı Başkanı Metin Sözen yuvarlak masaya dayanmış Başkan’ı dinlerken bana pazar sabahları içinde yemyeşil  asırlık ağaçların ve fıskiyeli bir havuzun bulunduğu bahçede kahvaltılarının makul fiyatlı ve zevkli olduğunu, hafta arası da semt sakinlerine birçok kurs   verildiğini anlattı.