Serfiraz Ergun

Serfiraz Ergun

serfiergun@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu yılki Nobel Barış Ödülü “çeşitli kıtalarda ve 30 yıldan fazla bir zamandır uluslararası anlaşmazlıkları çözme uğruna verdiği çabalardan ötürü” Finlandiya eski Devlet Başkanı Martti Ahtisaari’ye verildi. Martti Ahtisaari aslında biz Türkler’e hısım olur evlilik yoluyla. Nasıl mı?
Türkiye’nin üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali’nin eşi Esko Naskali, Ahtisaari’nin kuzeni. Esko’nun babannesi Maria ile Martti’nin anneannesi Tyyne bugün Rusya Federasyonu sınırları içinde kalan Viipuri’de doğmuşlar. 1944’te Rus işgali sırasında evlerini yakarak, bir daha geri dönmemek üzere ailece Viipuri’den Finlandiya’ya kaçmışlar. Kocalar o sırada savaşta. Maria ve Tyyne Kronen kucaklarında çocukları atlamışlar bisiklet tepesine ve hareket eden son Büyük Finlandiya Ekspresi’ni yakalamışlar.
Finlandiya’ya varınca ayrı yönlere gitmişler. Esko’nun babannesi Tamperie’ye yerleşmiş, Martti’nin anneannesi ise Kuopia’ya. Aradan yıllar geçti, Martti Ahtisaari Finlandiya’ya devlet başkanı oldu, Esko Naskali, Türk Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunuyla evlendi.
Martti Ahtisaari aslında tarihçi. Tarih öğretmeniyken dışişlerine giriyor. Birleşmiş Milletler’de ilk önemli görevi Nambia’da. Çözülmesi imkansız gibi gözüken ve 40 yıldır süren Nambia krizini çözüyor. Nambia Güney Afrika’dan ayrılıp bağımsızlığını alıyor. Daha yakın tarihte de BM’in Kosova Özel Elçisi olarak Kosova’da barışın sağlanmasında katkıda bulundu.
Eşi Eeva da tarihçi. Hatıralarını yazmış ve kitap olarak yayımlanmış.

İstanbul’a gelmeyi seviyorlar

Gelelim Finlandiyalı kuzenlerin İstanbul ayağına. Esko ile Emine nasıl tanışmışlar diyeceksiniz. Bu iki genç üniversiteyi bitirir bitirmez 1974 yılında Eski İran Dilleri konusunda araştırma yapmak üzere Tahran Üniversitesi’ne gitmişler, tanışmışlar ve evlenmişler. Bir süre Helsinki’de oturup, üniversitede çalıştıktan sonra Türkiye’ye yerleşmeye karar vermişler. İkisi de üniversitede öğretim üyesi şu anda.
Teoman ve Osman isimli İstanbul’da yaşayan iki oğulları var. Emine ve Esko Naskali, Martti Ahtisaari’nin çok alçakgönüllü olduğunu, aldığı barış ödülü için; “71 yaşıma geldiğim için bu dünyadan ayrılmadan bana bu ödülü verdiler” dediğini, sağlam bir kişiliği olduğunu, hiç bir zaman kahkahalar atmadığını ama sessiz bir espri anlayışı bulunduğunu, kendisiyle sık sık dalga geçecek kadar da özgüvenli olduğunu söylüyorlar.
Ahtisaari’ler İstanbul’a gelmeyi seviyorlar. Her geldiklerinde farklı bir köşesini keşfetmek istiyorlar. Martti Ahtisaari tekneye de meraklı olduğu için, Boğaz’da, su üstünde yemek yemeyi seviyor. Geçen ilkbaharda İstanbul’a geldikleri zaman Naskali’ler onları önce Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul kampüsüne ve akşam da Bebek Balıkçı’ya yemeğe götürmüşler.

Haberin Devamı

Serra Yılmaz’ın oyunu Floransa’da beşinci zafer yılında
Oyuncu, simültane tercüman, TV programcısı Serra Yılmaz hem yetenekli biri, hem de insanların sempatisini kazanma konusunda yeteneği var. Tek kankası Ferzan Özpetek değil. İtalyan yönetmen Angela Savelli de Serra Yılmaz’sız yapamıyor. Savelli’nun yönettiği “Son Harem” beşinci zafer yılında da 11-28 Ocak arasında Floransa’nın Rifredi Tiyatrosu’nda devam edecek.
Serra Yılmaz her yıl ocakta Floransa’ya gidiyor, oyununu oynuyor ve dönüp yaşamına devam ediyor.
Oyun modern 1001 Gece Masalı biraz da Nazlı Eray’ın Monte Cristo adlı öyküsüyle harmanlanmış. “Son Harem” 1909’da İstanbul’da Yıldız Sarayı’nda geçiyor. Tam da cariyelik saraydan kalkmadan önce. Serra Yılmaz Seza Kalfa’yı, Valentina Chico Çerkez Güzeli cariyeyi ve Riccardo Naldini de Kadı Efendi’yi oynuyor.

Haberin Devamı

Yapı Kredi bu yılbaşı ajanda göndermeyecek
Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Tayfun Beyazıt’tan bir e-posta aldım. Yaz aylarındaki orman yangınlarıyla bütün camianın da içi yanmış. İki kişinin de hayatını kaybettiği Mersin’in Gülnar ilçesindeki çam ormanları yangını Yapı Kredi’yi harekete geçirmiş. Zaten Koç Grubu’nun “Ülkem İçin Ormanlar” projesi vardı. TEMA ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle de “7 Bölgede 700 bin Fidan”la ağaçlandırma çalışması başlattılar. Yapı Kredi Bankası bu ay bitmeden Mersin Gülnar’a 100 bin ağaç dikecek. 2009 yılı için de yılbaşı takvimi, ajanda gibi kağıt hediyeler dağıtmıyor.
Bir Gülnar Ormanı kadar ağaç kesilmesini de önlüyor yılbaşı hediyelerinde frene basarak. Rahmi Koç’un aktif görev yaptığı Türmepa Temiz Deniz Derneğinin çalışmalarına da 2006’dan beri destek çıkarak 3600 ilkokulda kampanya yaparak öğrenciler arasında temiz deniz bilinci yaratmaya çalışmışlar.
Yani, Yapı Kredi’nin sosyal sorumluluk misyonu çevrecilik; ister tek başına, ister diğer sivil toplum örgütleriyle el ele.